Utanmazlığın son aşaması!..
Tuba Büyüküstün nam hatunla, sevgilisi, eğlence yeri işletmecisi Umut Evirgen, İstanbul’un en kalabalık, en popüler AVM’lerinden Kanyon’da sinemaya gitmişler. 10 dakika arada, AVM’yi sinema salonlarına bağlayan köprüye çıkıp durmadan öpüşmüş ve Kanyon’da oturan ya da dolaşan tonla insana ve cep telefonlarına poz vermişler adeta.. Film bitince, öpüşme faslı devam etmiş. Gene yüzlerce, binlerce insana poz.. Her gazete yayınladı o fotoğrafları..
Hayır.. “Utanmazlığın son aşa ması” derken öpüşmelerini kast etmiyorum tabii.
Bu en halka açık yerde, binlerce insanın arasında pervasızca öpüşen çifti hatırlıyorsunuz değil mi?.
İşletmecinin işlettiği dükkanın önünde otururlarken, sadece otururlarken, Hürriyet ve Takvim Foto Muhabirleri o masum resmi çektiler diye, Tuba Hanım rahatsız olmuş, onun işareti ile işletme cinin korumaları iki gazetecinin peşine düşmüş, onları bir yerde yakalamış ve tabancalarını çeke rek, makinelerini almışlardı.
Hürriyet Muhabiri, olayı bütün gazetelere böyle anlatmış ve davacı olmuştu. Tabanca gösterisi ve makineyi alma, “Silahlı gasp”a girerdi. Cezası 20 sene hapisti. O suça teşvik edenler de ayni cezayı alırlardı.
Almadılar tabii.. “Bu işin sonuna dek peşindeyim” diyen Hürriyet Muhabiri mahkemede tam tersini söyledi..
“Makinemi kendi isteğimle ver dim” dedi, gasp suçunu ortadan kaldırdı. Herkes beraat etti. Aç karnını doyurmak için imrendikleri yarım kilo baklavayı almak için vitrin camını kırıp o baklavayı yiyen fakir ve kimsesiz çocukların 2.5 sene hapis yattıkları ülkemde.. Kalem açmakta kullandığı jilet silah sayıldığı için, sınıf arkadaşının boynuna asılı silgiyi çekip alan çocuğun “Silahlı gasp”tan mahkûm olduğu ülkemde.
Yargıç nedense o gazeteci(!) hakkında “Yalan beyandan” dava açmadı. Oysa ya karakolda, ya mahkemede yalan söylediği kesindi.
Neyse.. Mesele gazeteci bozuntusu değil. Mesele Tuba Hanım..
Yan yana otururlarken çekilen resimden rahatsız ol.. Sonra Taksim Meydanı’ndan daha kalabalık bir genel alanda herkes resimlerini çekerken, onlarca defa öpüş!.
Bu neyin dik alasıdır, sizce Tuba Hanım?.