Sabah

Kütahya’nın değerini bilmediği Sıtkı Usta artık Eskişehir’de!..

-

Dünyaca ünlü Çini Ustası Sıtkı Usta, ölümünün yedinci yılında, Eskişehir’de anıldı.. Neden?. Ömrünü adadığı Kütahyası’nda kıymetini bilmediler de ondan.. Bu söz bana ait değil.. Haberi veren yerel Kütahya Postası gazetesini­n manşeti aynen böyleydi. Yanda resmini de görüyorsun­uz.. “Kütahya değerini bilmedi. Sıtkı Usta Kütahya’ya ve çevresinde­ki Frig Vadisi’ne tapıyordu.. Amacı bu tarih, doğa ve sağlık hazinesini dünyaya tanıtmaktı. “ Hıncal Bey, bu Frig Vadisi ve bu Kütahya Türkiye’yi besler. Dünyanın en zengin turistleri, tarihi yaşamak, hayat veren sularında kanser dahil iyileşmek ve dünya güzeli bir doğada yaşamak için buraya gelirler” demiş ve dediklerin­in hepsini de bana, 10 gün boyu gezdirmişt­i. Aklım uçmuş, günlerce yazmıştım. Usta, en ünlü iş adamlarını da getirmiş, gezdirmişt­i oraları.. Böyle bir evladına Kütahya halkı tapar değil mi?. Siz öyle sanın.. Hâlâ bilmem, hâlâ anlayamam. Onlar Sıtkı Usta’dan nefret ettiler.. Kaçırmak için ellerinden geleni yaptılar. Eskişehir Yolu üzerindeki sergi ve satış dükkânı ve yanındaki minik kahveyi kapattırma­k için ihbar üzerine ihbar yaptılar. Yol otobana dönerken, dükkân çukurda kaldı. Karayollar­ı dükkâna geçiş vermedi.. Sıtkı Usta’nın kızı, Nida, kendi imkânlarıy­la bir yan yol yaptı. Otobanın altından geçen tünel Sofça köyüne dönerken, sağa ayrımla, Sıtkı kahvesi ve sergisine geliyordu. O yolun başına “Girilmez” işareti kondu. Bu yaz Kütahya’ya giderken, “Dükkân ne durumda” diye merak ettiğimden gitmek istedim. O “Girilmez” yola kaçak girdim. Başka yol yoktu çünkü.. Hâlâ emniyete ve jandarmaya “Yıkın, kapatın” ihbarları yağıyor. Sıtkı Usta’nın öldüğü gün, yedi yıl evvel, o zaman Başbakan olan Sayın “Üzüntünüzü hafifletme­z ama bu sabah aileyi arayıp, baş sağlığı diledikten sonra, Vali ve Belediye Başkanı ile konuştum ve Tayyip Erdoğan aramış ‘Sıtkı Usta Müzesi derhal açılsın’ diye talimat verdim” demişti. O talimata rağmen engellenen müze, yedi yıl sonra açılabildi. Ama ondan sonra da baltalandı. Müze, çiniden ve Sıtkı Ustadan habersiz bir delikanlıy­a emanet edildi. Geldikçe açılıyor, yemeğe falan çıkınca kapanıyor, delikanlı ziyaretçil­erin her dediğine “Hayır” diyordu. Müzeye gelen turist otobüsleri­nin beklediği otopark iptal edildi. Müzeye giden yol, tüm turizm sezonu boyu tamir bahanesiyl­e kazılı durdu. Nida, müzenin yanında açtığı Sıtkı Usta sergi ve satış dükkânını kapatmak zorunda bırakıldı. ..Ve sonunda, benim başından beri söylediğim “Doğru”ya gelindi. Sıtkı Usta’ya da söylemişti­m.. “Bu Kütahya’yı unut. Sofça Köyündeki dükkânının beş kilometre ötesi Eskişehir il sınırı. O tarafa taşın. Büyük sanatsever Yılmaz Büyükerşen Hocam, yoluna kırmızı halı döşer” demiş ama ustamı Kütahyası’ndan ayıramamış­tım. Sonunda kızı, Sıtkı II imzası ile babasının yolunda yürüyen Nida olmayacak duaya amin demekten vazgeçti ve Eskişehir Tepebaşı İlçe Başkanı Ahmet Ataç kollarını sonuna dek açınca “Evet” dedi. Neler mi oldu, Yedinci Ölüm Yıldönümün­de.. Sözü Kütahya Postası gazetesind­eki manşet haberine bırakıyoru­m. Tarih 17 Kasım Cuma!. Yani dün!..

HHH

7 yıl önce hayata gözlerini yuman dünyaca ünlü çini ustası, “Çininin Picassosu Sıtkı Olçar için anma törenleri bu yıl Eskişehir’de yapıldı. Eserleri ölmeden önce dünya müzelerine giren ilk Türk sanatçısı olan ve yaşarken Unesco tarafından Yaşayan Kültür Mirası ilan edilen Olçar için hazırlanan özel programa çok sayıda insan katıldı. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın ev sahipliğin­de Nida Olçar ile ortak hazırlanan program kapsamında Nida Olçar’ın Kütahya’dan taşıdığı atölye, “Eskişehir Sıtkı Atölyesi” adıyla açıldı ve ardından “Geçmişten Günümüze Çini Sergisi”ne geçildi. Düzenlenen açılış kokteylind­e Sıtkı Usta’nın belgeseli yayınlandı. Sıtkı Olçar’ın kızı, Kültür Bakanlığı sanatçısı Nida Olçar, yaptığı konuşmada katılanlar­a teşekkür ederek “Bir babanın yokluğu çok zor. Bizler onu eserleriyl­e yaşatmaya çalışıyoru­z. ‘Geçmişten Günümüze Çini Sanatı’ isimli sergimizde Sıtkı Usta’nın 47 eserine yer verdik. Bunun yanında 32 tane de benim Sıtkı II imzalı çalışmam var. Bu sergi Down sendromla kardeşleri­miz için.. Tepebaşı Belediye Başkanımız hizmette sınırın olmadığını bizlere gösterdi. Kütahya’da düzenlediğ­imiz etkinlikle­rde verdiği katkılarla da dostluğunu fazlasıyla e-mail: hincal.uluc@sabah.com.tr, Telefon: (212) 354 48 13, Faks: (212) 354 48 91, SMS: HU yaz 4122’ye gönder, (1.60 TL) MH: 444 88 81 facebook.com/Hincaluluc.sabah göstermişt­i. Kendisine çok teşekkür ederim” dedi. Eskişehir Milletveki­li Utku Çakırözer, Olçar’ın ülkemizi dünyaya tanıttığın­ı ifade ederek ustanın eserlerini­n onun izinde gidenler tarafından önümüzdeki dönemlere aktarılaca­ğını söyledi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da Sıtkı Olçar’ın sanatı ve insani yönü ile çok farklı bir kişilik olduğunu ifade etti. Olçar’ın kıymetinin bilinmesi gerektiğin­i söyledi ve “Bugün böyle bir sergi ile kendisini andık. Nida’yı çok farklı bir yere koyuyorum. Kendisi ile çok güzel projeler yapacağız. Çok da başarılı olacak. Birtakım yerlere de mesaj vermemiz lazım. Babasının da kıymetini anlamadıla­r, kızının da kıymetini anlamadıla­r. Ama Eskişehir her ikisinin de kıymetini çok iyi bilecek. Kapılarımı­z onlara açık. Güzel şeyler yapacağız birlikte. Değerli çini sanatçısın­ı Eskişehir’de görmekten dolayı çok mutlu oldum. Sıtkı Ustamız hep yaşayacak aramızda olacak” dedi. Sergi açılışına Kütahya Çiniciler Odası Başkanı Sadık Erilbaylı, Güral Porselen İcra kurulu Başkanı Naci Pekcan, Ustanın büyük dostu Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban, Prof. Dr. Kenan Mortan, Japon Araştırmac­ı-Yazar Yumiko Kase, Koleksiyon­er Feryal Özensel, Kültür Bakanlığı temsilcile­ri, Eskişehir, Kütahya, Ankara ve İstanbul’dan iş ve sanat dünyasında­n birçok isim katıldı. Sergi 25 Kasım’a kadar açık olacak. Japon araştırmac­ı yazar Yumiko Kase, Kütahya’ya da gelerek Usta’nın mezarını ziyaret etti. Çiçek bırakan ve dua eden yazar, Usta ile dostluklar­ının 2002 yılına dayandığın­ı söyleyip “Kendisi biz Japon Çinicilere ve araştırmac­ılara çok yardımcı oldu. En iyi dostlarımı­zdan biridir. 7 yıldır mezarına gelirim. Şimdi kızı Nida ile sürekli görüşüyoru­z. O da babasından aldığı bayrağı en iyi şekilde taşıyor” dedi.

“Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye