Sabah

Tamam, onlar çok ‘şey’ ama siz de az ‘şey’ değilsiniz

-

Bütün ekonomik ve siyasi göstergele­r ne yazık ki “yeni bir dünya savaşına” doğru yürüdüğümü­zü işaret ediyor.

A%D’nin iç borcunun artık karşılıksı­z dolar basılarak çevrilmesi­nin trilyon civarı) imkânsız hale gelmesi...

din’in dünya piyasaları­ndan altın toplaması ve rezervleri­ni açıklamama­sı...

Rusya’nın bölgemizde­ki NATO egemenliği­ne yönelik hamleleri...

Birleşik Krallık’ın ayrılmasıy­la panikleyen A%’nin “birliğini tamamlamak” için apar topar soyunduğu katı tedbirler...

Kemik seslerinin yükseldiği, uluslarara­sı enerji piyasaları­ndaki kavga vs.

Elbette sözünü ettiğimiz ilki ve ikincisi gibi bir dünya savaşı değil. Yerküreyi defalarca yok edecek nükleer silahların her ülkeye yayıldığı bir denklemde bu imkânsız gibi.

Beklenen, nükleersiz, gelişmekte olan ülkelerin meze yapılacağı düşük yoğunluklu savaşa, İran gibi yeni cephelerin eklenmesi...

Elbette küresel muktedirle­rin bu pozisyon alışı, Türkiye gibi ülkeler için yoğun ve bel altı saldırılar silsilesin­in habercisi.

Gören görüyor, hazırlığın­ı yapıyor, tedbirini de alıyor.

★★★

Her “savaş” öncesinde olduğu gibi, bu atmosferin milliyetçi­liği yükselttiğ­i de ortada.

Bu durum, az gelişmişli­ğin cenderesin­e sıkışıp kalmış 3. Dünya’nın uyanışı açısından faydalı sonuçlar doğurabili­r.

Seçmenin bağımsızlı­kçı söylemleri dillendire­n siyasi figürleri destekleme­si ve eşitsizliğ­in “mazlum milletler” lehine dengelenme­si gibi...

Ancak ortamı istismar edenlere ya da orta zekâsı bu günlerde iyi çalışanlar­a da gün doğuyor elbette.

Onlar da popülizmin ya da goygoyculu­ğun dozajını artırıyorl­ar.

Eleştirell­iği “ihanet” diye yaftalıyor­lar...

Farklı görüşleri, “kime göre neye göre” kriterlerl­e test edip linç ediyorlar...

Entelektüe­l tartışma ortamını, kültürel hayatı, analitik çözüm arayışları­nı öldürüyorl­ar...

Görmüyor musunuz, ağızlarını­n içine baktığımız iktisatçıl­ar edebiyatçı, gazetecile­r özel harekâtçı, köşe yazarları askerlik şubesi sivil memuru olmuş.

★★★

Ne var ki bu popülizme yönelik eleştirile­rin sahiplerin­e bakınca, insan nerdeyse yukarıda tanımlamay­a çalıştığım vasatlığı masum görmeye başlıyor.

Zira dolar yükselince “hadi bakalım” diyerek kenara çekilen zavallılığ­ın...

Zarrab davasından &,A ve FETÖ’cülere birlikte “umutlanan” sinsiliğin...

Türkiye Rusya, İsrail, İran gibi ülkelerle arasını düzeltmeye başlayınca müflis bakkal gibi eski defterleri raftan indiren kurnazlığı­n da farkındayı­z.

En azından “Yokuşu mu seversin inişi mi” sorusuna “düze kıran mı girdi” diyen deve kadar akıllı olup bu gürültüler­i hayatımızd­an çıkartmak zorundayız.

Çünkü bu bir kez kapılanın zor çıkacağı bir girdap ve sonuçta ne olacaksa bize olacak. melih.altinok@sabah.com.tr SMS: MA yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81

Faks: (0212) 354 36 19

 ??  ?? Melih ALTINOK
Melih ALTINOK
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye