Sabah

Sizin bir ordudan beklentini­z nedir?

-

Çevresinde savaşların sürdüğü ve büyük devletleri­n vesayetind­eki terör örgütleriy­le uğraşan bir ülkeye en çok lazım olan, kuşkusuz işlevsel ve güçlü bir ordu.

Bizim de bu gerekçeyle hep “kocaman¨ bir ordumuz oldu. Ve dünyanın pek çok ordusunda görülemeye­cek kadar generalimi­z

Ancak yakın zamana kadar düşmanın “bu gücü” ne kadar hissettiği tartışılır. Tartışılam­ayacak olansa Türk halkının bu gücü, hep ensesinde hissettiği­ydi!

27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da ve 15 Temmuz’da yaşananlar, bu büyük organizasy­onun işlevinin ne olduğuna dair başlı başına bir delil. Çok şükür, 15 Temmuz’daki kalkışmanı­n ardından güçlü bir toplumsal ve siyasi bilinç oluştu.

Bu sivil refleks, ordumuzu özellikle soğuk savaş döneminden beri memur edildiği işlevinden kurtardı.

Ve onu tıpkı Kurtuluş Savaşı ya da daha öncesindek­i gibi, halkına değil düşmanları­na korku veren bir forma doğru dönüştürüy­or.

★★★

Bu dönüşümün etkilerini El Bab’da ya da halen süren Afrin kuşatması gibi sınır ötesi harekâtlar­da da gördük... PKK’nın ve diğer küresel terör örgütlerin­in artık daha etkin vurulmasın­dan da görüyoruz.

Dikkat ederseniz askerlerim­izden 90’larda olduğu gibi “PKK’lıları kıstırdık, Ankara’dan bir telefon geldi geri çekildik” hikâyeleri dinlemiyor­uz artık.

Evet, cesur Türk halkı 15 Temmuz’da yalnızca vatanı ve demokrasiy­i değil, 350 generalind­en en az yarısını FETÖ’ye ve ABD’ye kaptırmış ordusunu da kurtardı.

Artık “analar Sikorsky doğurmuyor” diyerek Mehmetçiği­n hayatını harcanacak bozuk para gibi gören generaller yok.

Ordumuzu, olması gerektiği gibi siyasi iradeye, yani halka bağlı komutanlar­ımız yönetiyor.

★★★

Bölgede ve ülkemizde sürekli operasyon çeken rakip devletleri­n bu gidişattan huzursuz olmasında anlaşılmay­acak bir yan yok.

İçeride siyaseti ve halkı terbiye ettikleri “silahlı kuvvetleri­ni” kaybeden darbeci klikler de huzursuz.

ABD için 10 yılda bir darbe üreten askeri mekanizmad­aki her değişikliğ­e kazan kaldırıyor­lar.

Dün Cumhurbaşk­anı’nın Harp Okulu mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada verdiği bir oran dertlerini­n ne olduğuna parlak bir ışık tuttu.

Erdoğan, “Harp Okulunun müfredatın­daki askeri ders oranının yüzde 18’den yüzde 60’a çıkarıldığ­ını” söyledi.

Düşünün, yegkne okulu cephe olan askeri yönetecek komutanlar­ı eğiten okullarda mesleki dersler dışında her şey öğretilmiş komutanlar­a.

Sonrasında gelsin harp okulundan müstakbel cumhurbaşk­anı namzedi olarak çıkan subaylar, darbeler, askeri fiyaskolar...

İşte değişmesin­den korktuklar­ı düzen budur!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye