İhtiyaç avcısı

' ünün ihtiyaçlarını, bugünün imkânlarıyla çözerseniz yakında “dün” olursunuz. Marifet bugünün ihtiyaçlarını yarının imkânlarıyla çözmektir. Bunun için de ihtiyaçları bilmek gerekir.

Temel kural basit, insanın ihtiyaçları sınırlı ancak istekleri sonsuzdur. Ekonomi de bir bakıma, sınırlı kaynaklarla sonsuz istekleri karşılama sanatı sayılabilir. Zira tüketimin böylesi baş tacı edildiği dönemde, sonsuz istekler “sonsuz ihtiyaçlara” dönüştürülmüş durumda. Burada üzerinde durmak istediğim, değişen toplum yapısı, farklılaşan tüketici tercihleri ve dönüşen pazar koşulları içinde, “müşteri ihtiyacını” önceden belirmenin hayati önemidir.

Eğer siz, rakibinizden önce bu ihtiyacı tanımlar ve bunu gidermeye yönelik, inovasyon yaparsanız, sırtınız yere gelmez. Ancak ihtiyaçtan habersiz, dünün tanımları ve mevcut ezberler üzerinden giderseniz, büyük ihtimalle geleceği “çıkmaz sokak” bir alanda debeleneceksiniz.

İhtiyaç avcısı tanımını ben yazar dostum Hakan Güldağ’dan aldım. “İhracat ve Kayseri” panelinde, iş insanlarının kürenin, yörenin ihtiyaçlarını zamanında tespiti halinde yakalanacak rekabet avantajını konuştuk.

AKAMİB (Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Bülent Aymen, paneldeki konuşmasında, Kayseri’nin özellikle mobilya alanında ihtiyaç avcısı gibi davranıp bu sektörde başarılı olduğuna işaret ediyordu.

İhtiyaçları zamanında, hatta gelecekçilerden, bilim kurgu yazarlarından ve sanatçılardan aldıkları ilhamla “önceden” kestirebilmek için küresel şirketler, çok fazla kaynak ve zaman harcıyor.

Misal, antropologlar çalıştırıyorlar. Sosyal medyayı izliyor ve insanların yeşermeye başlayan yeni meraklarını, talep ve yaşam tarzlarını kestirerek buna uygun çözümler ile inovasyon alanları oluşturuyorlar.

İhtiyaç avcısı kavramının başarısına dair benim örneğim şu: Bizler, sokaklarda ellerimizde pankartlarla “ATM isteriz” diye yürümedik. Finans kesimi, yarının teknolojisini de hesaba katarak, ihtiyaç avcılığı yaptı ve sokaklarımızı ATM’lerle donattı.

Ben özellikle KOBİ’lerimize, internet imkânlarını da kullanarak, yörede ve kürede ihtiyaç avcılığı yapmalarını öneriyorum. Bu sayede Endonezya’da geyik figürlü duvar seccadesini görecek ve buraya o ürünü ihraç edecektir. Ya da milyonlarca yeni ve farklı “ihtiyaca yönelik” ürün ve hizmeti...