ZERRE KADAR ŞAHSİYETİN VARSA ÇEKİL GİT
KILIÇDAROĞLU’NUN YALANLARINI TEK TEK ÇÜRÜTEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN:
O kürsüden salladığın her kâğıt, ya yalan ya yanlış çıktı. Hiçbirinin doğru olmadığı ortaya çıkmasına rağmen özür dilemeyi aklından geçirmedin. CHP’nin başına bela olmaktan çekil, bu milletin başına da bela olmaktan çekil
MİLLET ‘ÇARKÇI KEMAL’ DİYOR
ONLARI kürsüden sallamayı bırak, git savcılığa teslim et. Suçlu varsa çıksın. Bu 5 isim, asla o zikrettiği şirkete veya yere para göndermiş de değil.
BU müfteri, iftiracı, yalancı zatın daha o kadar yalanı, sahtekârlığı var ki hangi birini anlatsak? Millet ona ‘Çarkçı Kemal’ diyor.
ÇÖPLÜĞE YUVARLANIYOR
BUNUN adı siyaset olamaz, bunun adı muhalefet olamaz, bu insanlık dahi değildir. Bunun adı... Daha ileri gitmeyeyim.
BU zat, hızla siyaset çöplüğüne doğru yuvarlanıyor. Milletimiz, eski Türkiye’nin siyaset anlayışının bu son temsilcisini de en kısa sürede hak ettiği yere gönderecek.
YENİ DAVA AÇACAĞIM
BİR ara bilmem kaç tane FETÖ’cü vekilin ismini açıklayacağını iddia etmiş, bu sözünü de yutmuştu. FETÖ’CÜ vekillerin kimler olduğu ortaya çıktı.
CHP’li milletvekili Amerika’da kurulan kumpasın içinde. Kardeşlerim, eniştem, dünürüm, ben ve diğerleri davalarını açacaklar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki ‘Orman Bakanlığı Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. ‘375 dev eser milletin hizmetinde’ yazılı billboard’un önündeki kürsüde konuşan Erdoğan “Eskiden baraj gibi, büyük altyapı projeleri gibi işleri yabancı firmalar, yabancı müteahhitler yapardı. Biz tüm çalışmalarımızda olduğu gibi altyapı yatırımlarında da yerli ve milli bir anlayışı öne çıkardık. Anladın mı Kemal? Ey Kılıçdaroğlu duy, duy. Kulağın var duymazsın, gözün var görmezsin, ağzın dilin var hakkı hakikatı konuşamazsın. Adeta 5 sente muhtaç Türkiye’yi yılda ortalama 13 milyar dolar doğrudan uluslararası sermaye yatırımı yapılan bir ülke haline bu iktidar getirdi. İstanbul susuzdu. İnsanlar ellerinde bidonla kuyruklarda bekliyordu. Bu günleri bize CHP zihniyeti yaşattı. Bunlar CHP zihniyetinin ödettiği bedellerdi. Sadece 2005’ten bu yana 9.2 milyon ek istihdam oluşturduk. Büyümede her seferinde tüm dünyayı şaşırtıyor, beklentileri alt üst eden rakamlara ulaşıyoruz. Tilki yetişemediği üzüme ‘koruk’ dermiş. Bunun örneği Kılıçdaroğlu’dur” sözleriyle Erdoğan ve ailesiyle ilgili asılsız iddialar ortaya atan ve FETÖ’nün dümen suyunda ilerleyen CHP liderine yüklendi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları:
■ Maalesef ülkemizin bunca sorunu arasında bir de anamuhalefet partisinin başındaki zatın hezeyanlarına cevap vermek zorunda kalıyoruz. Milletimin karşısına bu tarz konularla çıkmaktan inanın utanıyorum, hicap duyuyorum ama karşımdaki zatta utanma, arlanma, hakka, hukuka riayet diye bir anlayış olmadığı için mecburen bu konulara girmek zorunda kalıyoruz.
■ Belge olduğu öne sürülen kağıtların medya ile paylaşılması, savcılığa verilmesi çağrısında bulunuldu. Madem bu belgeler elinde onları kürsüden sallamayı bırak ve git savcılığa teslim et. Bugüne kadar kürsüden salladığın her kağıt yalan çıktı. Bizim için önemli olan şahsımıza ve ailemize yapılan saldırının cevapsız kalmamasıdır. Bahsettiği şahısların hepsi 30 küsur yıllık işadamları. Neydi bu zatın iddiası: Şahsımın çocuklarımın eniştemin, dünürümün, eski özel kalem müdürüm diye ifade ettiği o şahıs- (benim özel kalem müdürüm hiçbir zaman olmadı) Sende zerre kadar şahsiyet varsa Mustafa Gündoğan bana ne zaman özel kalem müdürlüğü yapmış, ispat et. Bu zat bir işadamıdır. Az buçuk ticareti bilenler için burada hiçbir sorun yoktur. Tek sorun bu zatın iddia ettiği gibi yurtdışına giden tek kuruş para yoktur. Yurtdışına giden tek kuruş yok. Bu beş isim, asla o zikrettiği şirkete veya yere para göndermiş de değil. Tam aksine, mevcut şirketlerini satmaları sebebiyle onlara para geldi, oraya para gitmedi. Burada ismi geçen kardeşlerim, eniştem, dünürüm ve diğerleri, üst düzeyden zaten davalarını açacaklar ve hukuki olarak bu işin mücadelesini verip, yakasından bu adamın düşmeyecekler. Yargıda bu hak aranacaktır ve ben de ayrıca tekrar buna yeniden bir dava açacağım.
■ Bu ilk yalanı değil. Bir ara İsviçre’de hesaplarım olduğunu söyledi. Sonra rezil kepaze oldu. Onun için bu millet ona Çarkçı Kemal diyor Dedim ki ispat et, ben bu görevi bırakacağım. Yine aynısını söylüyorum, ispat ettiğin anda Cumhurbaşkanlığını bırakacağım dedim. Sen de CHP’nin ve bu milletin başına bela olmaktan çekil!
Bu müfterinin o kadar çok yalanı var ki hangi birini anlatalım. Bunun adı siyaset olamaz, muhalefet olamaz, bu insanlık dahi değildir. Bunun adı... Değerli kardeşlerim daha ileri gitmeyeyim. Bunun adı ana muhalefet değil, ana hıyanettir. Anamuhalefet makamını komedi sahnesi yeri haline getiren bu zatın başında olduğu CHP kayıptır. Türkiye gibi bir ülkenin anamuhalefet partisini bu hale düşürmeye kimsenin hakkı yok.