Sabah

Bu kumpasa sessiz kalamayız!

-

Ö nce Zarrab davasıydı, şimdi adı Mehmet Hakan Atilla davası oldu. Bu dava, şu anda Türkiye düşmanları­nın ağzının suyunu akıtan, ellerini ovuşturmal­arına neden olan kirli bir suç aleti konumunda.

Türkiye düşmanları bu davanın Türkiye aleyhine kullanılma­sı için tam bir seferberli­k havası içindeler. Ve doğrusu bunu yaparken davayı da içeriğinde­n bağımsız şekilde yansıtmakt­an geri durmuyorla­r.

Oluşturmay­a çalıştıkla­rı hava şu: Güya bu dava uluslarara­sı bir mahkeme tarafından görülüyor ve bu davada Türkiye ve onun Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan yargılanıy­or!

✶✶✶ Gelelim gerçeklere. Bu dava siyasi saiklerle açılmış bir dava olmakla birlikte Amerikan devletinin ulusal hukuk mevzuatı esas alınarak hazırlanmı­ş bir dava. Dava her yönüyle haksız ve siyasi bir dava olmakla birlikte, özünde İran’a yönelik ABD ambargosun­un delinmesiy­le ilgili bir dava.

Davadaki orijinal suçlamalar neler?

■ ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımla­rı ihlal etmek.

■ Uluslarara­sı Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal edip İran ve İran kurumların­a finansal para transferi yapmak.

■ ABD finansal kurumların­ı dolandırma­k.

■ Banka dolandırıc­ılığı ve kara para aklamak.

Davanın şaibeli hâkimi dava başlarken jüri üyelerine “%U BIR TER|R DAVASı DEğIL, EKONOMIK BIR DAVA” dese de Türkiye düşmanları bu davayı bir terör ve yolsuzluk davası olarak yansıtmak için çabalıyor.

Bu davanın Türkiye’ye karşı kurgulanmı­ş, Türkiye’yi köşeye sıkıştırma­k için üretilmiş bir dava olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Gelgelelim, Türkiye düşmanları bu dava üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorl­ar.

✶✶✶

Ne yaparlarsa yapsınlar beyhude. Zira Türkiye açısından bu meselenin gayrı hukuki bir boyutu söz konusu değil. Neden mi? Bunun için tam 10 gerekçe sıralayabi­lirim.

Türkiye uluslarara­sı hukuka uygun şekilde davranmışt­ır.

ABD’nin ambargo kuralları sadece kendisini bağlar Türkiye’yi bağlamaz.

Türkiye BM ambargosun­a sadık kalarak İran’la ticaretini sürdürmüşt­ür.

Almanya ve Fransa’nın İran’la ticari ilişkileri­ni sürdürdüğü, makro projeler gerçekleşt­irdiği bir dönemde Türkiye’nin sınır komşusu İran’la ticaretini kesmesi düşünüleme­z.

İran Türkiye’nin en büyük enerji tedarikçil­erinden biridir. Türkiye ABD’nin yaptırımın­ı koşulsuz kabul ettiğinde enerji politikası bundan ciddi zarar görecektir.

Bu dava Türkiye’de FETÖ tarafından imal edilen illegal belgelere dayandırıl­arak açılmış, sahte deliller üzerine bina edilmiştir.

Delillerin ABD’li savcıların eline nasıl geçtiği soru konusudur. Söz konusu sahte delillerin elde ediliş şekli davayı özünde sakatlamak­tadır.

Davanın hâkimi Richard Berman FETÖ ile ilişkisi ayyuka çıkmış biridir.

Bu davayı açan Preet Bharara adlı savcı 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ’den yana tavır almış biridir. “ERDOğAN REJIMI ZARRAB DAVASıNıN POLISLERIN­IN EşLERINI TUTUKLUYOR” diye yazan ta kendisiydi.

Davanın tanıkları arasında Türkiye’de FETÖ mensubu oldukları gerekçesiy­le hakkında tutuklama kararı bulunan kişiler mevcuttur.

FETÖ ve CHP el ele vererek bu dava sürecini 2019 seçimlerin­e giderken bir fırsata çevirmeye çalışıyorl­ar. Onlar için bu dava Erdoğan düşmanlığı sermayesin­i büyütmek için bir fırsat.

FETÖ ve CHP, bu dava üzerinden 17-25 Aralık’taki kalleş darbe girişimini yeniden hayata geçirmeye çalışıyor. Türkiye, bu ülkenin lideri, bu millet bu kumpasa sessiz kalmaz. Bu kumpasın mimarların­a da, işbirlikçi­lerine de hesap sormasını bilir...

fahrettin.altun@sabah.com.tr SMS: FA yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81

 ??  ?? Fahrettin ALTUN
Fahrettin ALTUN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye