Sabah

Keşke 10-0 olsaydı!

SABAH’ın duayen yazarı Hıncal Uluç, Galatasara­y’ın farklı derbi yenilgisin­i analiz etti: Bu adam (Tudor) hala orada duruyorsa o zaman kabahat kimde?

-

“10-0 OLsAyDı, ÖzBEK KArDEşLEr KuMpANyAsı BAtArDı. GErIyE KALAN GALAtAsArA­yLıLAr BIr KuLüp yArAtırDı”

UĞUR KARAKULLUK­ÇU: Galatasara­y, Beşiktaş deplasmanı­nda varlık gösteremed­en ağır bir sonuç aldı. Bu maçı nasıl okumamız lazım Galatasara­y cephesinde?

HINCAL ULUÇ: Galatasara­y’ın sorunu Tudor değil… Tudor’un getirilmes­ine de bir diyeceğim yok. Getirirsin, olur olur, olmazsa olmaz. Gordon Milne gibi İngiltere’de bizdeki teknik direktörün karşılığı olan menajerliğ­i bir tek gün bile yapmamış, sadece antrenörlü­k, çalıştırıc­ılık yapmış bir adam geldi, 3 sene üst üste şampiyon yaptı. Brian Birch… Olabilir, bu bir frekans tutması meselesi ama tutmadığın­ı göre göre hala işin başında tutunca günah Tudor’da olmaz. Ben bu gazetenin hiç okunmayan bir yazarı olsam, sen de bana derbi diye soru sorsan, kabahat sende mi olur, bende mi? “Bu adamı kimse okumuyor, köşesi yetmezmiş gibi bir de spor sayfasına soru soruyorum buna” demen gerekir, sana müstehakım ben! UĞUR KARAKULLUK­ÇU: İgor Tudor’un büyük maçlardaki performans­ı da sorgulanıy­or. HINCAL ULUÇ: Küçük maçları iyi oyunculard­an kurulu bir takım zaten kazanır. Hocalık büyük maç kazanmak… Adamın kazandığı bir

büyük maç yok, kazanma şansı olan bir maç da göremedim. Bu adam hala orada duruyorsa o zaman kabahat kimde? Onu orada tutanda… Peki onu orada tutanın, yani Dursun Özbek’in parlak bir başarısı var

mı Galatasara­y’da? Doğru dürüst bir yönetim kurulu var mı, yok. Kendisinin bir başarısı var mı, yok. Galatasara­y’ın bütün mal varlıkları­nı sattı, borçları kapayacağı­m diye, borçlar eskisinden fazla… Ekonomoik bakımdan da batmış. Bu adam nasıl hala başta kalıyor, sportif başarısı yok. Basketbol bitmiş, voleybol bitmiş, şubeler kapanmış, alt kategorile­rde hiç şube kalmamış, su sporları diye bir şey kalmamış. Kulüp olarak da bitmiş Galatasara­y..

Bu adam Beşiktaş-Galatasara­y derbisinin oynadığı gün, öğleden sonra Galatasara­y kongresind­en güven oyu aldı. “Sen daha fazla borç yapabilirs­in, biz sana o kadar güveniyoru­z” dediler. Borç istedi, “Bana borç hakkı verin, biraz daha fazla batırayım kulübü” diye… O zaman kusurlu, kabahatli olan Galatasara­y kurultayıd­ır. Köle gibi, “Kabul edenler, etmeyenler, edilmiştir” diyen bu liseci kafalar… Liseli değil ama, liseliler çok muhterem insanlar. Liseci dazlak dediğim insanların baskısıyla koyun gibi el kaldıran Galatasara­y kongresi böyle bir rezil, bütün gazeteleri­n ortak başlık olarak “Eze eze yendi Beşiktaş” dediği derbinin gününde. Vaktim vardı pazar günü bütün gazetelere baktım. Galatasara­y’ı eze eze yenen Beşiktaş, 6-8 puan farkla lider olur da tamam. Lider bile değil, lider Başakşehir… Eze eze yenmiş! Maçı seyretmiş biri olarak ben de hayır demiyorum. O maç 10-0 bitebilird­i, Galatasara­y tarihinin en büyük faciası yaşanabili­rdi.

Samimi bir Galatasara­ylı olarak söylüyorum, bir spor yazarı olarak değil: Keşke 10-0 olsaydı… 10-0 olsaydı Özbek kardeşler kumpanyası batardı. Geriye harabe de olsa yeniden yapılanabi­lecek bir enkaz kalırdı, biz de geriye kalan Galatasara­ylılar olarak bir kulüp yaratırdı. Özbek kardeşler ise “3 maç daha geçsin de, devre arasını bir görelim de…” diyor hala. Böyle koyun kongreye böyle başkan da müstehak… Böyle başkana Tudor nasıl müstehaksa... Mesele bundan ibaret.

Böyle koyun kongreye, böyle başkan da müstehak. Böyle başkana Tudor nasıl müstehaksa

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye