İnsanlığı ezen yalan... İnsan hakları!
EPeydir “insan Haklari” Lafini Işittiğimde Ürperiyorum; Hafiften Bir Asabim Bozuluyor. +ak, Çok Güzel Bir Kelime. Onda Bir Sorun Yok! Fertleri Hak/ Hukuk Çerçevesine Almak Da Güzel Elbette. Sorun “insan”da! Eşitmiş! Peki Kiminle? Nasil Biri? Komşusu Açken Tok Yatmayi Kendine Yediremiyor Mu? Ne Gezer!
Şu “hukuksal Eşitlik” Iddiasi Mesela...
İnsanliğin Dün Ve Bugün Olduğu Gibi Yarin Da Ayrimciliklar, Eziyetler, Yerinden Yurdundan Edilmeler, Ötekileştirmeler Yaşamasini Önleyecek Mi? Hayir!
★★★
Malum, 10 Aralik İnsan Haklari Evrensel Bildirgesi’nin Kabul Edilişinin 54. Yiliydi.
Birleşmiş Milletler Bildirgeyi ’de Kabul Etmiş, Türkiye 1949’da Kabul Eden Ülkeler Arasina Katilmişti.
1. Maddesini Hatirlatayim Da, Aci Aci Gülümseyin. Büyük Yalani Başlatan Madde Şöyle: “bütün Insanlar Hür, Haysiyet Ve Haklar Bakimindan Eşit Doğarlar. Akil Ve Vicdana Sahiptirler Ve Birbirlerine Karşi Kardeşlik Zihniyeti Ile Hareket Etmelidirler.”
Ne Oldu? Birakin Gülümsemeyi, Öfkelenmeye Başladiniz, Değil Mi?
1948’de Öyle Herhangi Bir Yil Değil. Mesela İnsan Haklari Evrensel Bildirgesi’nin
kabulünden birkaç ay önce ortadoğu’da yeni BIR ülke yoktan var edilmişti. adını biliyorsunuz.
israil.
★★★
PEKI evrensel insan haklarının “evren” DEDIĞI yer neresi? bu sorunun CEVABI, yani o acımasız gerçek halkların kafasına dank EDELI çok oldu.
O evren batı ve müttefiklerinden oluşan güç coğrafyası; küresel kapitalizmin merkezidir.
ARADA sırada batılılara benzeyen “diğer dünyalılar” DA aralarına DAHIL ediliyorlar. anlayacağınız...
oyunu baştan HILELI kuran (ve bu konuda arsızca yalanlar söyleyen) dünya sistemiyle KAVGA ETMEDEN ADIL BIR hak/ hukuk düzenini inşa etmek imkânsızdır.
NE yalan söyleyeyim, o konuda radikalim. insanlığın “aydınlanma” DENEN koyu karanlığa GEÇMEDEN önce bulunduğu yere; ipsiz sapsız bir özgürlüğe bağlı insan TARIFINDEN, allah’ın IPINE bağlı BIR insanın canlı ve cansız bütün varlıklarla hürmet bağına dönmesi gerekiyor.