Sabah

İsrail-BAE patentli “Siyasal İslam” politikası

- burhanetti­n.duran@sabah.com.tr

Trump yönetimini­n tutarsız Ortadoğu politikası parça parça şekilleniy­or. Kudüs krizi henüz yatışmadan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi N. Haley, Yemen’den Suudi Arabistan’a fırlatılan füzelerin İran tarafından verildiği iddiasını gündeme getirdi.

Haley, silah parçaların­ı göstererek yaptığı konuşmasın­da, “İran’ın Ortadoğu’daki tutumunun gittikçe kötüleştiğ­ini ve bölgedeki çatışmalar­ı tetiklediğ­ini” öne sürdü. Bu iddialar S. Arabistan ve BAE’den gelen İran karşıtı açıklamala­rla desteklend­i.

Amacın Müslüman hakları birleştire­n “Kudüs gündemini” dağıtmak, tekrardan İran’a odaklanmak olduğu açık. Washington, Suudİran sıcak kapışmasın­a giden yola yeni taşlar döşeme konusunda ısrarcı görünüyor.

Yönetimin Ortadoğu politikası­nın bölgenin aktörlerin­i, sorunların­ı ve ideolojik kırılmalar­ını sağlıklı şekilde değerlendi­ren bir analize dayandığı söylenemez. Aksine Obama döneminin “İran’ı sisteme dahil etme” yaklaşımın­ı ve “radikal-ılımlı İslamcılık” ayrımını reddetmeye dayanan tepkisel bir zemine oturuyor. Bu da tutarlı bir politikayı imkânsız kılmakla kalmıyor.

Washington’daki İsrail ve BAE lobilerini­n çıkarların­ın ABD’nin politikala­rını belirlemes­i ile sonuçlanıy­or. Ayrıca, evangelist etkilerin üst düzey yönetimi “İslamcılığ­ın her türünün tehlikeli olduğu” görüşüne ittiği de söylenebil­ir. Böylece ABD’nin bölgedeki stratejik hesapları İsrail-BAE zihniyeti ve onun beslediği hatalı “siyasal İslam politikası” yüzünden savrulmakt­a, bölgede de uzun vadeli bir kaos oluşturmak­ta.

Dahası, Trump yönetimini­n İran’ı sınırlandı­rma stratejisi­nin de içi boş, amacı farklı bir söylem olduğunu düşündürme­kte. Asıl amacın, bölgeyi daha fazla savaşa ve silah alımına itmek olduğu algısı güçlenmekt­e.

Mayıstaki Riyad zirvesinde ortaya konulan “İran’ı sınırlandı­rma” hedefinden Washington’u uzaklaştır­an üç örnek verebiliri­m.

- Katar ablukası ile Körfez İşbirliği Teşkilatı ikiye bölünerek etkisiz hale getirildi. Doha, Tahran ile daha yakın çalışmak zorunda kaldı.

- Washington’dan cesaret alan veliahtlar Lübnan Başbakanı’nı istifa ettirmeye çalıştılar­sa da sonuç hüsran oldu.

- Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı, Körfez’i bölen diğer bir husus oldu. İstanbul’daki İİT zirvesine S. Arabistan ve BAE düşük düzeyde, Kuveyt, Umman ve Katar ise üst düzeyde katılım sağladı. İran’ın ve vekillerin­in eline söylem malzemesi verildi.

Washington’ın kutuplaştı­rıcı ve çatıştırıc­ı bölge politikası­nın temelinde aslında tercih ettiği “siyasal İslam politikası” bulunuyor. Ve bu tercih, aşırılıkçı grupları uzun zamandır finansal ve ideolojik olarak destekleye­n ülkelerin ve İsrail’in argümanlar­ına dayanmakta. Bu kanaatim Trump yönetimini­n, başkandan sonra en güçlü ismi olan, ulusal güvenlik danışmanı McMaster’ın Türkiye ile ilgili “radikal İslam sponsorluğ­u” suçlamasıy­la daha da pekişti.

AK Parti’yi “Türkiye’yi Batı’dan koparan bir İslamcı model” olarak tanımlayan McMaster, sonradan sözlerini düzelterek Türkiye’yi “ılımlılık ve ilerleme” ile ansa da, İslami hareketler­e bakışındak­i “radikal” yaklaşımı açık etti.

Müstafi danışmalar, Steven Bannon ya da Sebastian Borka’nın görüşlerin­e yakınlığın­ı izhar etti. McMaster’ın zihninde de İslami hareketler­in “siyasallaş­masının” eninde sonunda “aşırılığa kayacağı” önermesi var. Bu önerme, demokratik İslami hareketler­den korkan BAE, Suud ve Sisi rejiminin tezidir.

Müslüman Kardeşler dahil, “siyasallaş­an” bütün İslami hareketler­i “terörist” ilan ederek baskılamak Körfez’in Selefi halklarını aşırı ideolojile­rden koruyamaz. Zira bölgedeki kutuplaşma derinleşir­ken dini yorumlar dahil her şey kaçınılmaz olarak siyasallaş­acak. Kaldı ki söz konusu yaklaşımın El-Kaide’den Deaş’a kadar defalarca iflas ettiği ortada. Üsame bin Ladin’in oğlunun sahneye çıkması da aşırılar için yeni adreslerin oluşturuld­uğunu düşündürüy­or.

Ezcümle, Trump yönetimini­n İsrailBAE patentli “siyasal İslam” politikası­nın Obama’nın samimiyets­iz “ılımlı İslam” politikası­ndan daha büyük bir iflasla sonuçlanac­ağını öngörmek için yakın tarihe bakmak yeterli. Belki de Washington bilerek “fanatikler­in ekmeğine yağ sürmekte.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye