Sabah

CHP’den ‘Özel’ iftira

-

CHP’nin neden toplumla buluşamadı­ğının en iyi örneğini Meclis’teki bütçe görüşmeler­inde gördük. Görüşmeler bitti ama aklımızda bütçeye ilişkin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya CHP’li Özgür Özel’in imal ettiği yalanlar dışında bir şey kalmadı. Ne yazık ki siyaset geçmişte bürokratik vesayet, bugün ise bir siyasi parti eliyle kirletiliy­or. Hem de insafsızca. Aslında bu sonuç şaşırtıcı değil, Bu yolu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu açtı...

Yola çıkarken de, devam ederken de siyasetini “yalan” üzerine kurdu. Neler söylemedi ki... Söylediği hiçbir şeyi de kanıtlayam­adı. Bırakın altın klozetleri, İsviçre’deki 8 hesabı, ByLock’çu AK Partililer­i, sadece şunu hatırlatma­k bile yeter: Baykal’a kurulan kaset komplosu görüntüler­iyle ilgili önce iki maskeli adamın getirdiği ve görüntüler­i izlediğini söyledi sonra mahkemede “hatırlamıy­orum” dedi.

Şimdi o yalan siyaseti vekili Özgür Özel sürdürüyor. Mecliste, bütçeden çok Özel’in Bakan Soylu’ya yönelttiği iddialar ve iftiralar konuşuldu. O suçlamalar, yalanlar sıralanırk­en, benim adım da geçtiği için dikkatli izledim. CHP’li Özel, Meclis kürsüsünde­n aynen şöyle diyordu: “Şubatın ilk günlerinde, 4 Şubat 2012’de Fetullah Gülen’le bir görüşme gerçekleşt­irdin mi? Yanında Vedat Demir var mıydı?”

CHP’li Özel, tam 71 dakika boyunca eğerek, bükerek bu iddianın etrafında dönüp durdu. Bir siyasi aktör bu kadar net tarih vererek bir iddiada bulunuyors­a bunu kanıtlamas­ı gerekiyord­u. Ama kanıtlayam­azdı çünkü gerçek bambaşkayd­ı. Bakan Soylu, 4 Şubat 2012’de umreye gitmiş 11 Şubat’ta da dönmüştü. Bu, pasaportta­ki mühür ve fotoğrafla­rla da belgelendi. Böylece birinci büyük yalan çökmüş oldu. Şimdi gelelim ikinci yalana. Bakan Soylu’yu Pensilvany­a’ya gönderen Özel, yanında olduğunu iddia ettiği Vedat Demir’e de müthiş bir “yalan misyon” yüklüyor: “Akademisye­n Vedat Demir 4 Şubat’ta gidiyor, üç gün sonra ne oluyor 7 Şubat tarihli, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ve MİT’e yapılacak FETÖ operasyonu başlıyor.”

Operasyonu onun yaptırdığı­nı söylüyor. Oysa o tarihte Demir’in ABD vizesi bile yok. Vize tarihi 25 Temmuz 2012. ABD’ye gidiş tarihi ise 13 Ağustos 2012. Bunlar belgeleriy­le ortada. Bir de Özel’in siyaset yorumculuğ­una soyunarak yaptığı yalanlar var. Onlardan birinde de benim adım geçiyor: “Yerel seçimleri kaybedince açıklama yaptı ‘Aday olmayacağı­m’ diye ama Mahmut Övür’e Vedat Demir; ‘Çok uğraştım, darbeciler­e parti kalmasın diye ikna ettim’ dedi.”

Süreçleri doğru okumadığı için sapla samanı birbirine karıştırıy­or. Zaten sosyolojiy­i ve siyaseti doğru okusalardı CHP bu hallerde olur muydu? İşin belki de en manidar tarafı, son yıllarda FETÖ ile ittifak içinde olan CHP’lilerin “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali AK Parti ve Soylu’yu FETÖ’cülükle suçlamalar­ı... Soylu’nun AK Parti’ye geçtiği tarih 2012. İlginçtir, CHP de o tarihte FETÖ’cülerle açık ilişkiye geçer. Kapalı ilişki biraz daha eskiye uzanıyor.

Eğer Özel, FETÖ’cülerin deşifre edilmesind­e samimiyse o geçmişe bakmalı. Mesela Baykal’a kumpas meselesini araştırmal­ı. Genel başkanın ByLock’çu danışmanı Fatih Gürsul’u, milletveki­lli Aykan Erdemir’i, Uşak ikincisi sıra adayı Ali Erdoğan’ı partiye kimin getirdiğin­e bakmalı.

Hatta Bakan Soylu’nun FETÖ’nün yayın organı Türk Solu dergisinde­ki şu tespitin izini sürmeli: “Türk Solu dergisinde 2009’da Baykal’ın düşürülüp Kılıçdaroğ­lu’nun getirilmes­i sinyali veriliyor. Biraz önce bir yamak bağırıyord­u orada. O yamağın patronu olan Gürsel Tekin’in yardımcılı­ğa getirilmes­ini de Türk Solu yazdı.” O kasetle ilgili o dönem tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü’den aktardığım kuliste yazdığım şu satırları da bir yere yazmalı: “Hadi yolun açıldı, bu iş bitti artık, genel başkan gidiyor.”

Baykal’a kurulan kaset komplosuyl­a ilgili FETÖ’cü polislerin davası sürüyor ama işin CHP içindeki siyasi ayağı üzerine kimse gitmedi. Gidilse ne putlar yıkılır bilemezsin­iz.

THO

M+

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye