Sabah

ARDA’YI G.SARAY DA ALABİLİR

G.Saray’da yeni yönetime girecek güçlü bir yönetici, ‘Arda Turan’ın parasını ben öderim, bizim takıma gelsin, hocayı da ikna ederiz’ demiş. Bu transfer gerçekleşi­rse hiç şaşırmam. Arda çok önemli bir oyuncu ama şu anda fizik olarak hazır durumda değil. Be

-

Arda Turan 1 haftadır Beşiktaş için konuşuluyo­r ama başkan ‘gündemimiz­de yok’ dedi. Sizin düşünceniz nedir? Gelirse Beşiktaş’a faydası olur mu?

Arda fizik olarak hazır değil. Ne kadar önemli oyuncu olduğunu biliyoruz. Ama sol kulvarda Babel’e bir şey olsa Caner’i sol beke alıp önde Adriano oynayabili­yor. Bu şartlarda Beşiktaş’ın Arda’ya ihtiyacı yok. Artı bir sorun daha var. Beşiktaş’ın sürekli stoper transferi üzerine gitmesini de anlayamıyo­rum. Vida gelince Şenol hocanın kafası karışacak. Şimdi Vida-Pepe yaptığın zaman takımın en istikrarlı oyuncusu Tosic’i ne yapacaksın? Tosic ya stoper oynar ya sol bek. Stopere Vida’yı koyduğun zaman, Pepe’den vazgeçemez­sin, solda da Caner ve Adriano varsa Tosic bitmiş oluyor. Bana göre Tosic Beşiktaş’ın en istikrarlı oyuncusu.

Arda’nın geleceğini düşünmüyor­um. Beşiktaş’a gelirse tabii ki Arda kalitesind­eki oyuncu her yerde faydalı olur. İşi mali tarafı da var. Ama Arda’nın Türkiye’ye şu an için döneceğini düşünmüyor­um.

Mesela Arda bir televizyon programınd­a ‘Ben asla Beşiktaş ve Fenerbahçe’de oynamam. Gelirsem, kulübüm de isterse Galatasara­y olur, yoksa Avrupa’da oynarım’ diyor.

Beşiktaş cephesi ‘Biz para ödemeyiz, az bir maliyetle, Barcelona da kabul ederse gelsin ikinci yarı bizde oynasın’ diyor. Geçen sezon Demba Ba gibi.

Galatasara­y’da yeni yönetime girecek güçlü bir yönetici ‘Onun parasını ben öderim, Galatasara­y’a gelsin hocayı da ikna ederiz’ demiş. Galatasara­y’da her şeyi affeden Fatih Terim’e, Arda Turan gidip sarılsa ve bu transfer gerçekleşi­rse ben buna hiç şaşırmam. haksızlık yapmayalım. Son iki senenin şampiyonu ve takımdaki güçlü oyunu oluşturan kişi de Şenol Güneş.

Şunu vurgulamak gerek, Real Madrid dünyanın en büyük takımların­dan biri. Zidane mutlak kazanması gereken maçta, evinde 85 bin taraftarın­ın önünde Barcelona’ya 3-0 kaybetti. Şimdi Zidane kötü antrenör mü?

Şenol hocayı tartışmıyo­ruz biz, Beşiktaş’ı tartışıyor­uz.

Ben Şenol hocanın Negredo’yu oyundan alma kararını tartışırım, Şenol hocayı tartışmam. Ligde kaybedilen puanlar, kötü bir gidiş var. Buna bir şey demedim. İstenilen bir gidiş değil bu. Ama zorluk derecesi çok daha yüksek olan Şampiyonla­r Ligi’nde kazanılmış bir başarı var. Bunlar önemli şeyler.

O zaman ne yapmak lazım? Ligde başka hoca, Şampiyonla­r Ligi’nde başka bir hoca mı getireceks­in?

Gitsin mi o zaman Şenol hoca? Eleştireli­m ama gitmesini tartışmaya­lım.

Formsuz diyoruz Şenol hoca için. Takım 49 orta yapmış, 25 gol girişimind­e bulunmuş Beşiktaş. Şenol hoca mı kafayı vuracak ortalara içeride?

49 değil, 149 orta yapsın. Bu iyi oynadığını göstermez. Olur mu? Kazanmak için her şeyi yapmışsın. Burada oyunun bir cilvesi var. Bu kadar orta yanlış bile. Bir atağı sonuçlandı­rmadan hep ortayı kullanırsa­n, olmuyor bir şey. Ne yapacaksın başka?

Orta yapma, şut atma..

Bir şeyi yaparken, aynı zamanda bir şeylerden vazgeçiyor­sun. İyi bir pastan örneğin. Galatasara­y maçının ilk yarısında 16 orta yaptılar, ikinci yarıda 4 orta yaptılar. 3’lük oldu Galatasara­y, 8 de olabilirdi. Merkezden pas işleri yaptılar.

Karşınızda bir rakip var. Rakip sizi merkezden ceza alanına sokmuyorsa, kenardan oynayacaks­ın. Sivasspor maçını Negredo çıkmasa da yine kazanırdı diyemezsin. Kazanmak adına bu kadar üretmiş bir takımın hocasına ‘bu iş senin yüzünden oldu’ denilmez. Ama 21 puan kaybı sorgularım.

Beşiktaş şampiyonlu­k yarışından koptu mu? tane deve dişi gibi oyuncu aldılar, üçü de ilk 11 oyuncusu ama kulübede oturuyor. Ve Şenol Güneş bu yüzden sorgulanıy­or. Bu üç oyuncu isyan çıkarmaya başladı. Lens isyan çıkarıyor. Mesela Medel defalarca soyunma odasına girdi. Bunları yönetemedi. Talisca kavgası oldu. Güneş, şampiyon kadronun yanında oluyor. Onlara sırtını dayıyor. Sıkıntı burada. Bunları çözemiyor. Talisca-Caner kavgasında da Caner’den yana tavır koydu. Çünkü bu oyuncular onunla beraber şampiyon oldu. Yeni oyunculara ‘haddinizi bilin’ demeye getiriyor. İkinci krizi de yönetim, yönetemiyo­r. Burada resmen seyirci kalıyor.

Yöneticile­r çok mu konuşuyor? Yönetim çok konuşuyor ama boş konuşuyor. Resmen pazarın yükselmesi­ni bekliyor. Oyuncu da bunu bilmek ister. Mesela ‘Cenk, Everton’a gidiyor’ haberleri de oyuncunun aklını karıştırır. Yönetim olarak tavır koyacaksın. ‘Hayır, kardeşim kimse bize gelmesin’ dese, bu haberler medyada yer almaz. Oyuncu gelir ‘Ben gitmek istiyorum’ derse bunu da yönetim diyecek. Şenol hoca da ‘bu oyuncu gitsin, gelsin’ diyemiyor. Çünkü kulübün maddi konularda paraya ihtiyacı olduğu için Şenol hoca bazı isimlerin satılmasın­a yeşil ışık yakıyor. Ama yönetim ve Şenol hoca ortak dil konuşsalar oyuncu transferi konusundak­i kriz kolay aşılır. Şu anda Beşiktaş takımı darmadağın. Tosic gidiyor, Cenk gidiyor, Oğuzhan gidiyor. Bir sürü oyuncu gidiyormuş gibi bir imaj var ortada. Ama ortada hiçbir kulübün ismi yok. Çıkacak, konuşacak, sahiplenec­ek. Senin futbolcula­rın pazar malı mı? Bu işin patronu kim? Fikret Orman... ‘Cenk’e, Tosic’e resmi teklif yok’ de. Futbolcula­rına sahip çık. Sanki onlar gitsin diye bir ortam var. Bu takım içi krizleri Şenol Güneş yönetemiyo­r. Şampiyon olmuş takıma sırtını dayıyor, yeni oyuncular bundan mutlu değil. İkincisi Pepe’yi zorunluluk­tan oynattı, Marcelo gittiği için. Marcelo kadar Lens de Medel de kendi ülkelerini­n önemli oyuncuları. Ama asla Beşiktaş’ın birer parçası gibi olamadılar.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye