Biraz da sen ağla ikimizin yerine
BM’de ülkeden yediği Kudüs tokadından ötürü hırçınlaşması beklenen ABD dün vites düşürdü.
ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada vize krizinin çözüldüğü ve randevu kısıtlamasının kaldırıldığı açıklandı.
Akşam saatlerinde de bu çıkış üzerine gözlerin çevrildiği Washington Büyükelçiliğimizden ses geldi.
Mütekabiliyet ilkesi gereği biz de ABD vatandaşlarına yönelik kısıtlamaları kaldırdık.
Peki, ne oldu da iki buçuk ay gibi kısa bir sürede ABD geri adım attı, kriz Türkiye’nin le ine çözüldü
Bunun tek bir yanıtı var, cesur diplomasi
Eğer ABD vize restini çektiğinde eskiden olduğu gibi başımızı önümüze eğip hatayı kendimizde arasaydık...
İçerideki “eziklerin” istediği gibi yine “ben ağlarım ikimizin yerine” ezgisine sarılsaydık... Kıvransaydık... Özeleştiri manyağı olsaydık... Özürler, izahatlar döşenseydik... Açık söylüyorum, elimizde kocaman bir kazık olurdu şimdi. Ama bu kez “Reste rest” dedik. ABD vize kartını masaya sürünce ustaca refleks gösterip eli artırdık. Biz de ABD vatandaşlarına vize sınırlaması getirdik. En güzel Müslüm babanın söylediği o meşhur şarkıyı değiştirip “Şimdi sen ağla ikimizin yerine” dedik. Böylece kriz yalnızca Ankara’nın sorunu olmaktan çıktı. ABD’nin de çözümü için çalışması gereken ortak bir probleme dönüştü. Taraflar sürecin yükünü eşit şekilde paylaştıkları için de bu rasyonel çözüm ortaya çıktı.