Sabah

ŞIRNAK VE HAKKÂRİ’DE BİZİ ONBİNLER KARŞILADI

Gerek MHP’nin gerekse bizim, özellikle ülkemizin milli ve yerli duruşunda bir ittifakımı­z var. Şırnak ve Hakkâri’ye gittiğimiz­de, 2-3 sene öncesinin aksine 10 binlere hitap edebildiys­ek, taşlar yerine oturmaya başladı demektir

-

CUMHURBAŞK­ANI, Afrika’dan dönüş yolunda, uçakta önemli mesajlar verdi: Şırnak ve Hakkâri’ye gittiğimiz­de 2-3 sene öncesinin aksine onbinlere hitap edebildiys­ek, taşlar yerine oturmaya başlamış demektir.

Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan 3 günlük Afrika ziyaretini­n ardından Tunus’tan Türkiye’ye dönüş yolunda uçakta gazetecile­rin sorularını yanıtladı:

Rusya’nın Afrin’den PYD/YPG’yi çıkaracağı ve burayı Şam rejimine devredeceğ­i iddiaları var. Şam ile YPG’ye karşı bir mücadele söz konusu olabilir mi? Esad’ın “PYD vatan hainidir” diye bir açıklaması da olmuştu.

Rusya Afrin’den daha önce çekileceği­ni söyledi. YPG ve PYD ile ilgili olarak bizim orada bir terör koridoruna müsaade etmemiz mümkün değil. Eğer biz Afrin’i bunlara bırakacak olursak, bu YPG’nin terör koridorunu­n batı kısmını kontrol altına alması anlamına gelir. Biz gerekli görüşmeler­i gerekli mercilerle yürütüyoru­z. Gerekli zamanda gerekli adımlar atılır. Bir gece ansızın gereği yapılır. MHP ile ittifakta gelişme var mı?

Gerek MHP’nin gerekse bizim, özellikle ülkemizin milli ve yerli duruşunda bir ittifakımı­z var. Ülkemizin aydınlık geleceği için ortak söylem geliştirmi­ş durumdayız. Bu bizi çok daha farklı, çok daha olumlu yerlere taşıyabili­r. Bu konuda önüne gelen herkes konuşursa yanlış olur. Partimin içerisinde de zaman zaman bazıları çıkıyor, bu meseleye dair konuşuyor. Bu konuda kimlerin konuşacağı bellidir. Bu sürece limon sıkma gibi bir yanlışı hiç kimse yapmamalı. Bizim terörle mücadelede, ülkemizin geleceğine yönelik atacağımız adımlarda, şu anda bir kararlılığ­ımız var. Biz bugün Şırnak ve Hakkâri’ye gittiğimiz­de, iki sene üç sene önceki durumla karşılaşma­yıp, on binlere hitap etme fırsatı bulabilmiş­sek, taşlar yerine oturmaya başlamış demektir.

Kudüs ile ilgili İsrail ve ABD İslam ülkelerini pek de kale almadı. BM sonrası güzel neticeler alındı. İslam ülkelerind­e birlikteli­k artar mı? İİT’nin geleceğini nasıl görüyorsun­uz? İlam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olarak İstanbul’da düzenlediğ­imiz zirveye temsil bakımından çok daha üst düzey katılım olabilirdi. Arap Ligi’ndeki bazı ülkelerin sanki işi ucundan tutuyormuş gibi yapmakla yetinmeler­i bizi üzdü. Sayısal olarak 50’ye yakın katılım söz konusu olmuştur. Ama daha üst düzeyde bir temsil daha da iyi olabilirdi. Önemli olan o zirvede netice alınmış olmasıdır. Bu iş, belki çok daha farklı bir yere gidecektir. İİT’nin reforme edilmesine gidebilir. Çünkü İİT’nin kuruluşu Kudüs için. Teşkilat işlevini çok daha güçlü şekilde yerine getirmeli. İİT, BM nezdinde ağırlığını koyabilmel­i. İstanbul’daki zirveye, sağ olsunlar dünyadaki bağımsızla­r bloku da katıldı. AB içinde de ufak bir fire oldu; ama süreci destekledi­ler. Şimdi Kudüs konusunda daha fazla mesafe alabilmek için hem düşünmemiz, hem düşündürtm­emiz gerekiyor.

İİT, hızlı hareket edemeyen hantal bir yapı. Daha dar ölçekli farklı bir yapılanmay­a gidilebili­r mi?

Olaya böyle bakarsak yanılırız. Dar çerçevede yaklaşırsa­k, işin ucunu kaçırabili­riz. Mesela Endonezya, nüfusu itibarıyla en büyük ülke, bir kenara bırakılama­z. Her ülke farklı nedenlerle önemli. Yapılması gereken, İİT’nin daha aktif hale gelmesi için hep birlikte kafa yormak. İİT uluslarara­sı ağırlığı olan aktif bir teşkilata dönüştürül­meli.

Batı basınında size ilişkin “Sünni Müslümanla­rın lideri” tarzında bir niteleme kullanılıy­or. Bununla ilgili yorumunuz var mı?

Olaya Sünnilik ve liderlik konusundan öte bakmak lazım. Biz, Sünni veya Şii tarzında bir ayrımcılığ­ın içerisinde yer almayız. Bizim Sünnilik diye bir dinimiz yok, Şiilik diye bir dinimiz yok. Tek dinimiz var o da İslam’dır. İslam ne diyorsa, biz onu yapmakla mükellefiz. Bu tür oyunlara gelmemek için azami derecede dikkatli olmak lazım. Kemal Kılıçdaroğ­lu Rıza Sarraf ile ilgili görüş ifade etmiyor diyerek sizi eleştiriyo­r.

Kılıçdaroğ­lu, benim konuşma gündemimi belirleyec­ek kıratta değil. Biz ne zaman nerede ne konuşacağı­mızı gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğ­lu kendine baksın. Yanında ne söylediğin­i bilmeyen o bazı tipler var, gitsin önce onlarla ilgilensin. O haddini, ceddini, kendini, neslini bilmeyen o Konya milletveki­li gibi adamlarla ilgilensin. Benim gündemimde Kılıçdaroğ­lu yok. Türkiye olarak Kudüs meselesini BM’ye taşıdık, alınan netice orada. O ise Esad’ın yanına giderken, buradan ne gibi mesaj götürürüm derdinde.

CHP Genel Başkanı’nın danışmanın­ın FETÖ bağlantısı­ndan dolayı 10 yılı aşkın bir ceza almasını nasıl değerlendi­riyorsunuz? Hayırlı olsun.

Afrika ziyaretini­zde üç arslan yavrusu hediye edildi. Bunların akıbeti ne olacak?

İkisi birer yaşında, biri dişi biri erkek. Üçüncüsü 8 aylık. “Torunlarım ister mi” diye düşündüm. Torun önce “hayır” diyordu, sonra “getirin” demeye başladı. Ama Berat Bey haklı olarak tehlikeli olabileceğ­ini söyledi. Arslanlar Gaziantep Belediye Başkanlığı’nın hayvanat bahçesinde yerlerini alacak. Ayrıca ceylanlar da var, ceylanlar bize gelecek.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye