SİHA’LAR TERÖRÜN BELİNİ KIRDI
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Terörle mücadeledeki başarımızın altında İHA ve SİHA’larımızın çok büyük payı var
GEÇMİŞTE başta ABD olmak üzere stratejik ortaklarımızdan insansız hava aracı isterdik. Bize ‘Kongreden izin çıkmadı’ derlerdi. Tamam da biz nasıl stratejik ortağız, nasıl izin çıkmıyor? Ama ne oldu, kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bırakın İHA’yı, silahlı İHA yapar hale geldik. Ve bu İHA’larımız 32 bin feet’e kadar çıkıyor.
DAHA GÜÇLÜLERİNİ ÜRETİYORUZ
ŞU anda daha güçlü İHA’ları üretir hale geldik. Azmettiğimiz zaman her şey olur. Siyasi bağımsızlık, ekonomik ve teknolojik açıdan desteklenmedikçe kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Şayet Türkiye bugün bağımsızlığından zerre kadar taviz vermiyorsa, bu başarılar sayesindedir.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, 2017 TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri için düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: Sudan, Çad, Tunus ziyaretlerinde eserleri yerinde görmek suretiyle hem öğündüm hem de Batı’nın oraları yerle yeksan ettiğini görünce üzüldüm. “Bu adanın tamamını restore edelim. Ülkemden buraya ciddi manada bir turist akımının olduğunu göreceksiniz ve tarih burada yeniden ayağa kalkacaktır” dedim. Sağolsunlar kabul ettiler. First ladyleri de devreye sokunca işi sağlama aldık. Kendi teknolojimizi üretmezsek, kendi ürünlerimizi yapmazsak gerçek manada bağımsız olamayız. Başta ABD olmak üzere onlardan insansız hava aracı isterdik. Dostumuz ya, startejik ittifakımız ya, bize derlerdi ki “Kongre’den izin çıkmadı.” Ama ne oldu, kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bırakın İHA yapmayı, silahlı İHA’yı yapar hale geldik. İHA’larımız 32 bin feete kadar çıkıyor. Terörle mücadelemizdeki başarının arkasında onların çok büyük payı var. Şu anda daha da güçlü olanlarını üretir hale geldiler. Türkiye bugün bağımsızlığından zerre kadar taviz vermiyorsa, bu ekonomiden savunma sanayisine kadar elde ettiğimiz başarılar sayesinde.
Yalnızca ilim erbabı değil, birçok sultan ve hükümdar da buluşlara imza atmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han, kendi döneminin en büyük aslında Ar-Ge’cisidir. İstanbul sadece silahla, güçle, askeri kuvvetle fethedilmemiştir. İstanbul aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet Han’ın askeri alanlardaki Ar-Ge ve yenilikçi kabiliyetiyle alınmıştır. Tasarımını yaptığı Şahi topları, top döküm teknolojisinde zamanının en az 100 yıl ilerisinde bir teknolojiye sahipti. Yüzyıllarca sayısız yeniliğe imza atmış bir ecdadın torunu olarak acaba neden bu kadar mevzi kaybettik? Nasıl oldu da bilim ve teknoloji konusunda bu kadar geriye düştük? Ben sorunun zihniyet meselesi olduğunu düşünüyorum. Mücadeleyi önce zihinlerimizde ve gönüllerimizde kaybettik.
Okullarımızda çocuklarımıza “Yeni işler çıkartarak başınıza dert açmayın” dedik. Batı karşısında ezik, ilerlemeyi Batı’ya öykünmekte gören, değerlerine karşı nobran kuşaklar yetişti. Başarının anahtarı özgüven sahibi olmak, kendi kabiliyetlerinin farkına varmaktır. Taklit etmekten çıkıp öne çıkmaya, takip ve taklit edilen olmaya ihtiyacımız var. En büyük ihtiyacımız, para petrol ve silah değil, başarabilmeye inanmak. Kudüs meselesinde dolarlar işi halledebildi mi, dünyayı satın alabildi mi?
Artık internetler eve yerleşti. Yani zehir evin içinde. Bu tehlikeden kurtulmalıyız, çok ciddi bir uyuşturucu müptelasıdır.
15 Temmuz gecesi göğsünü namlulara siper eden, hele hele tankın altına kendini atacak kadar inançlı bir gencimiz oradan kurtuluyor. Gençlerin yapamayacağı hiç bir şey yok. Şimdi ben bu genci yurtdışına gönderdim, dil yapıyor vesaire... Ve gelecek yazılımcı olarak yoluna devam edecek.