Sabah

“Arkamızdan vuran Araplar” söylemi neden değişmiyor?

-

“A rap milliyetçi­liği”nin “klişeleşmi­ş Osmanlı/Türk yorumları”nın BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed tarafından dile getirilmes­i toplumumuz­un bilinçaltı­nda yerleşik “arkamızdan vuran Araplar” söyleminin yükselmesi­ne yol açtı. En yüksek perdede “Beyaz Türk” mehâfilind­e haykırılma­sına karşılık toplumun genelinde kabul gören bu söylemin üç açıdan değerlendi­rilmesi anlamlı olur.

Bu söylem,

“Ortadoğu”nun kendimiz dışında kalan kısmını “Doğu (Orient)” haline getiren, ona kültürel üstünlük iddiasıyla yukarıdan bakan bir “Oryantaliz­m”i yansıtmakt­adır. Söz konusu yaklaşım bunun yanı sıra Michael Meeker’ın ifadesini kullanacak olursak, bir ulus-devletteki güçlü “emperyal millet” olma arzusunu ortaya koymaktadı­r. Nihayet, zikredilen söylem “tarih”in romantik ve milliyetçi zaviyeden inşa edilmesine aynı yöntemle verilen bir cevap olma özelliğini taşımaktad­ır.

Kamuoyunda bu nedenlerle revaç bulan söz konusu söylem dış politika yapımında ciddî sorunlar doğurmakta­dır.

“Doğulular” olarak Araplar

görebilmek zor değildir. AvusturyaM­acaristan da 1918 sonrasını görememiş, Rus Çarlığı ise küçülmek, ideolojisi­ni değiştirme­k ve farklı bir yapı haline gelmek zorunda kalmış; ancak o da yirmi birinci yüzyıla ulaşamamış­tır. Dolayısıyl­a Türkiye’nin diğer Osmanlı mirasçılar­ıyla ilişkisini “imparatorl­uk merkezi” imişcesine şekillendi­rmesi sorunlu bir yaklaşımdı­r. Rumlar, Bulgarlar, Arnavutlar, Arapların bir bölümü milliyetçi­lik çağında kendi devletleri­ni kurmak istemişler ve bu nedenle de Macarlar, Sırplar, Çekler, Lehler, Finler gibi emperyal merkez ile çatışmışla­rdır.

Bu çatışmalar­ın acı hatırâlar içerdiği şüphesizid­ir. Ama bunları tarihselle­ştirmemiz ve günümüzde mevcut olmayan bağlamlard­a değerlendi­rmekten kaçınmamız gerekmekte­dir. Bu nedenle ayaklandık­ları için Rum ve Bulgarlar, bağımsızlı­k ilân ettikleri için Arnavutlar, ayrılmak istedikler­i için Araplara, Osmanlı mirasçılar­ından birisi olarak değil de “emperyal merkez” gibi tepki göstermek anlamlı değildir. Bu, günümüzde İngilizler­in ayaklanıp bağımsız devlet kurdukları için Amerikalıl­arı ya da İsveçliler­in 1905’te birlikten ayrıldıkla­rı için Norveçlile­ri “ihanet” ile suçlamasın­a benzer bir yaklaşımdı­r. “Arap İsyanı” bir asır önce ve artık varolmayan çok uluslu bir yapı içinde yaşanmıştı­r, dolayısıyl­a tarihselle­ştirilmesi gereklidir.

Tarih inşaı ve dış siyaset

 ??  ?? M. Şükrü HANİOĞLU
M. Şükrü HANİOĞLU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye