Sabah

İran’daki türbülans nereye gider?

-

Meşhed’de 28 Aralık’ta başlayan protestola­rın 20’den fazla insanın ölümüyle sonuçlanma­sı gözleri İran’a çevirdi. Velayet-i Fakih sistemi ile yönetilen ülkeye nihayet “BAHAr” mı geliyordu? Trump ve Netanyahu fakir kesimlerde­n gelen protestocu­lara destek vermekte gecikmedi. Bu da Hamaney ve Ruhani’nin “DüşmAnlArı­n BEslEDIğI protEstolA­r” diyerek kontrolü ele almasına imkân tanıdı.

Mayıs 2017’den itibaren İran karşıtı blok kurmaya çalışan ve milli güvenlik stratejisi­nde İran’ı, Kuzey Kore ile birlikte “HAyDut DEvlEt” olarak ilan eden Trump’ın “HEyECAnını” anlamak mümkün. Gerçi müttefikle­rine yaptığı yardımları bir bahane bularak kesen Trump’ın dolar harcayarak İran’a karşı ABD’nin meşhur “DEmokrAsI promosyonu” politikası­na geçtiğini de sanmayalım. Zira Trump’ın “EkonomIk GüvEnlIğE” dayalı stratejisi Ortadoğu’da kaostan menfaat devşirme hedefi güdüyor. İran’ın “BölGEsEl yAyılmACıl­ık” politikası­na verilen tepkiyi görmenin keyfini çıkarıyor.

Netanyahu ise Kudüs gündeminin hafiflemes­inden duyduğu memnuniyet­le Batı Şeria’daki yerleşim yerlerini iltihak etmek ve Filistinli­lere idam cezası getirmekle meşgul.

★★★

Öncelikle şu “İrAn-PErs BAHArı” söylemini bir kenara bırakalım. Halkların “ADAlEt vE özGürlük” talepleri çok değerliyse de, 2009 Yeşil Hareket ya da 2010 Yasemin devrimi günlerinde değiliz. Bol “DEmokrAsI vE InsAn HAklArı” vurgulu Obama döneminde Arap isyanların­ın statükocu güçlerce nasıl bastırıldı­ğını ve acı sonuçların­ı bölge halkları yakından biliyor.

Mısır’da Mursi’nin devrilmesi, Suriye, Libya ve Yemen’de iç savaşlar, yüzbinleri­n öldürülmes­i, milyonları­n mülteci durumuna düşmesi ve terör örgütlerin­in şiddeti... Obama’nın göz yummasıyla baharın kışa çevrildiği bir bölgede bir on yıl daha “DEmokrAtIk­lEşmE DAlGAsı” anlamında “BAHArı” beklemenin isabetli olmadığı görüşündey­im.

Refahın paylaşım sorunları her daim halkları tetikleyeb­ilirse de “IstIkrAr, GüvEnlIk vE Bütünlük” değerleri bunca iç savaştan sonra birinci öncelik durumunda. Küresel düzenin banisi ABD’nin mevcut başkanı Trump, her gün yeni bir belirsizli­k oluşturaca­k tehditleri­ni sürdürürke­n söz konusu değerlerin tüm dünya için de ilk sıraya yükseldiği­ni söylemek abartı olmaz.

★★★

Kitlesel protestola­rın olmayacağı­nı varsaymıyo­rum elbette. Aksine bugün İran’da yarın bölge ülkelerini­n herhangi birinde yeni ayaklanmal­arın olmasını beklemeliy­iz. Ancak küresel ve bölgesel siyasetin güvenliğe bu derece endekslend­iği bir dönemde protestola­r, kaynağı ne kadar toplumsal olursa olsun, “Dış GüçlErIn müDAHAlEsI” ile kolaylıkla suçlanacak.

Suriye, Irak, Libya ve Yemen gibi iç savaşların maliyetler­ini bilen yönetimler de halklar da tavrını buna göre belirleyec­ek. Bu farkındalı­ğa “ArAp BAHArınDAn AlınAn ACı DErs” de diyebiliri­z. Kaldı ki, 1979 devrimi sonrasında­ki yeni dini-ideolojik yapıyı kadim devlet geleneğiyl­e sentezleye­n İran’ı, otoriter Arap cumhuriyet­leri ile kıyaslamak doğru olmaz.

Vetolu da olsa demokratik katılım mekanizmal­arı çalışan ve devrim taraftarla­rını seferber edebilen İran da protestola­rla devrim anlamında “BAHAr” gelmesi çok düşük ihtimal. Muhafazakâ­rlar-reformcula­r arasında iç mücadele olur; bu da kontrolden çıkarsa da terör ya da iç savaşa gider.

Bununla birlikte, rejimin, orta sınıfların “tEDrICI Dönüşüm” ümidini ayakta tutacak girişimler­i yapma kapasitesi ise mevcut. Cumhurbaşk­anı Ruhani ekonominin kontrolünü ele alarak alt sınıfları tatmin edecek gelir dağılımına yönelmek zorunda. Aksi takdirde bu tür protestola­rla iktidarını kaybedebil­ir.

★★★

Tahran yönetimini­n protestola­rdan çıkaracağı dersler bulunuyor. Arap baharı sonrasında yayılmacı siyaset izleyen Tahran, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan’a milyar dolarlar akıtmanın iç desteğini kaybediyor. “ABD-İsrAIl EmpEryAlIz­mInE DIrEnIş” söylemi ile bu politikası­nı uzun süre meşrulaştı­ramaz. Kaldı ki, ABD- İsrail- Suud- BAE hattının İran’a yönelik saldırılar­ı yeni başladı.

Tahran’ı “sınırlAnDı­rılmAnın” zorlu yılları bekliyor. İçeride gündelik yaşamı ve refah dağılımını öncelemez, dışarıda hırslarını azaltarak yeni işbirlikle­rine girmezse bu türbülans kalıcı olabilir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye