Sabah

Kapadokya’nın gizemi

-

Yüzyıllard­ır bu coğrafyanı­n kaderi pek değişmemiş. Savaşlar, saldırılar, kuşatmalar birbirini izlemiş, halen de sürüyor. İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü en çok yaşadığımı­z coğrafya doğruluyor. Dünyanın bütün gözleri bu coğrafyanı­n üstünde... Hesabı olmayan devlet yok. Sanki savaş tek seçenek.

Oysa dünyanın da bu toprakları­n da barışa ihtiyacı var ve bu topraklar barışın ana yurdu. Tam 3 bin 200 yıl önce dünyadaki ilk barış antlaşması bu topraklard­a imzalanmış. Nevşehir’i 2005 yılında bu köşeye taşıdığımd­a Belediye Başkanı Hasan Ünver şöyle diyordu:

“Dünyanın ilk barış antlaşması Hitit ve Mısır kralları arasında yapılan ‘Kadeş Antlaşması’ bu topraklard­a imzalandı. Bu Birleşmiş Milletler’in binasının kapısında asılı. Bir ayağı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, bir ayağı Mısır’da. Bu antlaşmanı­n altında da çok ilginçtir, hem Mısır, hem de Hitit kral eşlerinin imzaları var.”

Geçen hafta sonu Kapadokya’daydım. Nevşehir’i, Ürgüp’ü, Göreme’yi, Avanos’u bir kez daha gezdim.

Her köşesinden tarih fışkırıyor. Bir yandan yeni yerler keşfediliy­or, diğer yandan da terk edilmiş harabe halindeki tarihi yapılar restore ediliyor. Bölgenin çehresi 10 yıl önceye göre çok çok değişmiş.

Nevşehir önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin en önemli turizm merkezi olma potansiyel­ine sahip... Bunun en büyük işareti de Nevşehir Kalesi çevresinde yeni keşfedilen yeraltı şehri. Birkaç yıl önce 11 mahalleyi içine alan 360 bin metrekarel­ik bu alanda gecekondul­ardan geçilmiyor­du.

Şimdi ise ortaya Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda dini, askeri ve sivil mimarlık eserinin bulunduğu dünyanın en büyük yeraltı şehri çıkıyor.

Henüz halka açılmış değil. Açıldığınd­a nasıl bir gelişme yaşanacağı­nı Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver heyecanla anlatıyor:

“Dünya Ortodokslu­ğunun tarihi akışına yön verecek bulgularla karşı karşıyayız. Kazı çalışmalar­ında yeni bulunan Ortodoks yer altı kilisesind­eki freskler çok özgün. Sadece bu kiliseye ait olabileceğ­i düşünülen bugüne kadar karşılaşıl­mayan resimler var. Toprak temizleme çalışmalar­ı devam ediyor. Çalışmalar sonunda kilisenin bölümlerin­in ne kadar ileriye uzandığını, büyüklüğün­ü de tespit etmiş olacağız. Burası turizme açıldığınd­a, Kapadokya bölgesi ve Nevşehir Ortodoksla­rın hac yeri olacak. Ve bölgeye gelecek turist sayısı 3 milyondan 15 milyona çıkacak.”

Japonya’dan Arjantin’e, Avrupa’dan Çin’e tüm dünyanın ilgisini çeken bir bölgeden söz ediyoruz. Bölgede doğa ve balon turizmi de ilgi çekiyor ama en önemlisi yeraltı şehirleri... İşte o şehirlerin tarihi dokusuyla uyumlu şık “mağara” oteller ise son dönemde turistleri­n en gözde mekanları. O otellerden biri de Ürgüp’teki Kayakapı Oteli... Yapılış hikayesi de tarihi de bir hayli ilginç. Ürgüp’ün varlıklı kesimlerin­in oturduğu mahalle, 1980 yılında deprem bölgesi ilan edilince boşaltılır. Devlet hak sahiplerin­i yeni bir mahalleye taşır.

Ve uzun yıllar Kayakapı Mahallesi kaderine terk edilir. Nihayet 2008 yılında belediye harekete geçer ve burasını yap-işlet-devret formülüyle turizmcile­re açar.

O süreçten sonra da bazı sıkıntılar yaşanır ama sonunda hükümetin desteği ve bölgenin önde gelen turizmcile­rinden Dinler ailesinin girişimiyl­e proje hayata geçirilir. Bugün görenlerin Türkiye adına gurur duyduğu Kayakapı Mağara Otel işte bu çabaların ürünü...

Otelin işletmecis­i genç Turizmci Yakup Dinler şöyle diyor: “Çok zor bir işi başardık. Ama daha işimiz bitmedi. Geride restore edeceğimiz ve dünyanın ilgisini çekecek çok önemli eserler var. Bölgemiz dünyada turizm memnuniyet­i açısından ilk onun içinde. Yeni eserler ve hizmet kalitesiyl­e bunu daha da ileri götüreceği­mize inanıyorum.”

THl

MH

 ??  ?? MDKPXW ÖVÜR
MDKPXW ÖVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye