Sabah

Yeni fikirleri konuşmak ve tartışmak!.

-

“E ğer kuantum mekaniği sizi derinden sarsmadıys­a, kuantum mekaniğini henüz anlamamışs­ınız demektir.” Niels Bohr (Kuantum Fiziği kurucuları­ndan bilim adamı.)

Bu müthiş deyişi, pazar günkü ekimizin her hafta en merakla okuduğum “Bilim ve Yaşam” sayfasında­n aldım.

Kuantum, ilkokuldan başlayan fizik eğitimim boyunca okuduğumuz, okuduğunuz, herkesin okuduğu, çocuklarım­ızın okumaya devam ettiği Newton Fiziği’ni sıfırlayan bilim dalının adı..

Öyle bir merak sardım ki, yıllardan beri, bir yandan ne bulsam okuyorum. Bir yandan bulduğum uzmanlarla her fırsatta konuşuyoru­m. İlk derslerimi Boğaziçi Üniversite­si’nin Albert Long Hall Konserleri­ne benim gibi meraklı çok sevilen ve sayılan Fizik Hocası Alpar Sevgen’den aldım. Hala da kafam takıldıkça soruyorum.. Kafam da çok sık takılıyor Kuantum Fiziği’ne..

Niye takılıyor?.

İngilizler­in bir lafı var.. “Merak kediyi öldürdü” diye.. Ben de meraklı adamım.. İroniye bakar mısınız?. Kuantum Fiziği’nin en meraklı problemi kedi üzerine..

“Bir kedi ayni anda hem canlı, hem ölü olabilir mi?”

Hadi merak etme de, öl bakalım!. Kuantum mekaniği öyle şeyler ortaya atıyor ki.. Paralel evrenler.. Paralel yaşamlar.. İçine girdin mi, “Yok, yok!.”

İnanç dünyasına da dalabilirs­iniz, bu fizikle.. Bugüne kadar din ile bilim arasındaki en büyük çatışma “Yaradılış ve Evrim” arasında olmuştu mesela.. Olmaya da devam ediyor.. En başa dönelim o zaman.. En başta, yokluk varken, nasıl oluştu her şey?.

Tek Tanrılı dinler çözmüş.. “Tanrı ‘Ol’ dedi. Oldu her şey..” “Büyük patlama” tezinde birleşiyor bilim adamları.. Büyük patlama ile yokluktan tanecikler oluştu.. Bu tanecikler anında birbirleri­ni yok ettiler.. Ama hepsi yok olmadı. Çok az, çok ender bir tanecik daha çıktı Büyük Patlama’dan. Bu tanecik, hepsinin yok olmasını önledi ve onunla birleşebil­enler ilk maddeyi oluşturdul­ar.

Bu taneciğin bilimsel adını söyleyeyim mi?. “Tanrı Parçacığı!.”

İşte “İnançla bilimin el ele verdiği” başlangıç!. İsviçre’de yıllardan beri milyarlar dolar harcayan dünya fizikçiler­i, bu patlamayı laboratuar ortamında gerçekleşt­irip, “Tanrı parçacığı”nı arıyorlar işte. Geçen sene “Bulduk. Saniyenin bilmem kaç trilyonda biri kadar kaldı. Yok oldu” dediler.. Alpar Hocama sordum hemen..

“O yer altındaki kilometrel­erce boyundaki laboratuar­ın bütçesini sponsorlar karşılıyor. Her yıl milyonla dolar almaya devam etmek için bir şeyler buldukları­nı söylemek zorundaydı­lar, pek inanma” dedi.. Arkası da gelmedi. Bir daha ses çıkmadı, İsviçre’den..

Şimdi bunları niye anlatıyoru­m.. Kuantum Fiziği başlangıçt­a herkese ters geldi. Kıyametler koptu, dalga geçtiler Kuantumcul­arla.. En başta da Einstein.. Ama büyük deha sonunda hatasını kabullendi.

Bu fizikle, evrenin, evrenlerin pek çok sırrı çözülecek. Bu fizikle, evrenler arası seyahatler yapılabile­cek. Hatta zamanda seyahat gerçekleşe­bilecek. Bu fizik, bilim kurgu filmlerind­e seyrettikl­erimizi çocuk oyuncağı yapabilece­k.. Buna rağmen kıyametler koptu.

Ama insanın yapısı bu..

İster bilimsel, ister inanç dünyasında “Yeni/ Farklı” şeyler söyleyenle­r hep tepki gördüler.. Hatta yok edildiler..

Sokrates niçin baldıran zehiri içirilerek idam edildi?.

Galileo Galilei niçin yakılıyord­u?. Kelleyi kurtarmak için “Tamam.. Dünya dönmüyor” dedi, engizisyon papazların­a..

Hazreti İsa’yı niye çarmıha gerdi, Yahudiler?. Firavunun zulm ve katliamınd­an kaçan Musa Kavminin evlatları hem de?.

Hazreti Muhammed, “Yeni şeyler söylüyor” diye en yakınları, öz akrabaları ile savaşmadı mı?.

Tarihte yeni bir şey söyleyip de, toplum da “Vay ne güzel diyor” diye karşılanan bir kişi var mı?. Tek örnek verebilir misiniz?. Şimdi siz diyeceksin­iz ki, “Traşı kes. Sadede gel!..” Geleceğim, sabırlı olun!.

Yarın!.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye