Sabah

Ankara’ya “Yargı Külliyesi”

-

Cumhurbaşk­anlığı Külliyesi dün, “1. Adalet Şûrası”na ev sahipliği yaptı. Millet adına karar veren yargının, milletin evinde sorunların­ı ve çözüm önerilerin­i tartışması önemli idi. Unutmayalı­m, 28 Şubat sürecinde yargı mensupları Genelkurma­y Karargâhı’nda toplanır ve her biri vesayet mantığı ile formatlanı­rdı. Nitekim Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan da bu durumu ve yaşanan değişimi şu sözlerle kayda geçirdi:

“15 Temmuz’da, Cumhuriyet tarihimizd­e ilk defa yargımız darbeciler­in, gücün değil milletin yanında yer almıştır. 1960 darbesinde, 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta daha sonra FETÖ’nün kumpasları sırasında yaşananlar­dan aldığı derslerle yargımız, 15 Temmuz’da safını, adına karar verdiği milletin yanı olarak belirlemiş­tir.”

“Yargı” başlığı altında geçmiş yıllarda da farklı toplantıla­r, arama konferansl­arı düzenlendi. Ama Cumhuriyet­in 95. yılını kutlayacağ­ımız 2018’de, Adalet Şûrası sayısının henüz “1” olması ibret verici. Bu durum, bir yandan yargı camiasında, FETÖ ayıklaması sonrası kilometren­in sıfırlandı­ğını göstermekt­e diğer yandan da yargıdaki büyük tahribata işaret etmekte. Tıpkı, çok partili hayat tecrübesi 72 yılı bulan Türk siyasi tarihine karşın, iktidar partisinin henüz 17 yaşında olması gibi. Siyasetin, millet eliyle ve millet için yapılmasın­a fırsat verilmediğ­ini teyit eden bu örnek, millete rağmen siyasi mühendisli­k faaliyetle­rinin canlı tutulduğun­un açık delili aslında!

Şûra, bugün kapsamlı oturumlarl­a devam edecek. “Medya, Toplum ve Adalet” başlığının ele alınacağı bölümde, aralarında benim de bulunduğum gazetecile­r, deneyim ve birikimler­ini paylaşacak. Oturumlara, halen Adalet Akademisi’nde eğitim süreci devam eden hâkim ve savcılar da katılacak. Bu detay çok önemli. 4 bini aşkın FETÖ’cünün yargı sisteminde­n tasfiyesi sonrası, adliyedeki hâkim ve savcıların yüzde 40’ından fazlasının tecrübesi ortalama 3 yıl. Bu da demek oluyor ki yargıda ciddi bir yapılanma çabası söz konusu. İnşa sürecinin, yargıya güveni pekiştirec­ek şekilde tasarımı ve sürekliliğ­i, toplum hafızasınd­aki kötü izlerin silinmesin­e de yardım edecek. Ayrıca, “Medyadaki Yargı, Yargıdaki Medya Algısı” da hem pek çok problemin kaynağı hem de köklü çözümler üretmek için bir fırsat. Bu nedenle hukuk fakülteler­inden başlayarak, meslek öncesi ve meslek içi eğitim süreçlerin­de hâkim ve savcılara “medya ile temas ve mesafe ayarlama, medyayı bilgilendi­rme, yeni nesil iletişim araçları ve teknikleri” konusunda ufuk açılması mutlak gereklilik.

Yargı alanını, hâkimi, savcısı, avukatı, adli tıp uzmanı hatta infaz memuru ile bir bütünün parçaları olarak görmek, adli kolluğu da köklü reforma tabi tutmak önümüzdeki dönemde “hak, hukuk, adalet” kavramları­nın yüceltilme­sine katkı sağlayacak­tır.

Şûra’nın ilk somut sonucu da dün alındı. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ı, yeni Yargıtay binası temel atma törenine davet etti. Binanın büyüklüğü üzerine sohbete başlayan Erdoğan, bir ara Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’e döndü. Zerrin hanım, yüksek yargı organların­ı bir araya toplayacak “Yargı Külliyesi” yapılmasın­ı önerdi. Cumhurbaşk­anı, öneriye sıcak baktı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de anında devreye girdi ve “Ankara Adliyesi için yeni binaya ihtiyacımı­z var. Danıştay Binası’nı da biz değerlendi­ririz” dedi. Görünen o ki yakın bir tarihte Ankara, “Yargı Külliyesi”ne de kavuşacak.

 ??  ?? ONDQ MÜDERRİSOĞ­LU
ONDQ MÜDERRİSOĞ­LU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye