FETÖ GELECEĞİMİZİ GASP ETTİ BU ÜMMETİ PARÇALADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Göreve gelen her Milli Eğitim Bakanı’na ilk talimatım ‘Dershaneleri kapatın’ oldu. Ancak binbir hile ve hurdayla dershanelerin varlığı sürdü. FETÖ bu milletin çocuklarına yaptığı kötülükle geleceğimizi çalmıştır. Bu ümmeti parçalamı
CUMHURBAŞKANI Erdoğan: Türkiye’nin 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerine giden yolu dershane tartışmaları üzerinden takip etmek mümkün. FETÖ geleceğimizi gasp etti, bu ümmeti parçaladı... Yardımcı doçentlik kaldırılacak; doktoradan doğrudan doçentliğe geçilecek. 16’DA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Hz. Ali Camisi’nde kıldıktan sonra Marmara Üniversitesi 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katıldı. Sultanahmet’teki rektörlük binasındaki programda konuşan Erdoğan’ın sözlerinden satırbaşları şöyle:
İLK TALİMATIM: Hükümete geldiğimizde milyonlarca gencimizin girmek için kapıda beklediği ancak çok azının girebildiği bir yükseköğretim kurumu vardı. Arz talep dengesi bozuk olunca, dershaneler gibi fırsatçı bir takım eğitim mekanizmaları doğdu. Dershaneleri ele geçiren FETÖ zihniyeti bu şekilde en zeki en parlak öğrencileri devşirebileceği bir zemin kurmuştu. Bu çarpıklığı kaldırmak için attığımız her adımda, birilerinin tehditleri ve kumpaslarıyla karşı karşıya kaldık. Göreve gelen her Milli Eğitim Bakanı’na ilk talimatım ‘Dershaneleri kapatın’ olmuştur. Ancak binbir hile ve hurdayla dershanelerin varlığının sürdürülmesi sağlanmıştır. En son Nabi Avcı hocamızın döneminde meseleyi kökten çözme imkanımız oldu.
ÜMMETİ PARÇALADI: FETÖ bu milletin çocuklarına yaptığı kötülükle geleceğimizi çalmıştır. Bu ümmeti parçalamıştır. Üniversite kapasitemizi talep eden herkesin girebileceği bir düzene ulaştırdık. Üniversite sayısını 75’ten 185’e, fakülte sayısını 532’den bin 678’e çıkardık.
YARDIMCI DOÇENTLİK: Yardımcı doçentliğin siyasi karar olduğunu dile getirdik. Büyük ihtimalle önümüzdeki hafta Parlamentoya gönderilecek. Doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak. Doktoradan sonra kazanan doçentliğe gidecek. Her iş gibi akademi de adanmışlık gerektirir. Türkiye’de para sorunu, imkan sorunu yoktur. Türkiye her alanda milletimizin değerlerinden, halka rağmen halk için anlayışı ile hareket eden, söylemi sosyalist, zihniyeti faşist kadroların tasallutu altında kalmıştır. Benim oyumla çobanın oyu bir olabilir mi diyen bir zihniyetin olduğu yerde demokrasiden söz edilemez. Hezeyanlar saçan bir zihniyetin olduğu yerde millilikten söz edilemez. Dünya bilim tarihine katkılarda bulunmuş bir inancı, bir ilmi, çağdaşlık adına aşağılayan kimseye bilim adamı nazarıyla bakamayız. Çünkü bilim demek özgür zihin demek. Pensilvanya’nın, her yanı ile cehalet kokan bir adamın emrine her şeyinizi teslim etmişseniz profesör de olsan hiçsin. Demiyorum ki bütün bilim insanları bizim istediğimiz gibi düşünecek. Haşa. Ben aklını bu tür adamların emrine kiraya verenler için söylüyorum. İsteğimiz bilimin özünü oluşturan objektiflikten uzaklaşılmadan hareket edilmesi. Cumhuriyet tarihinde bilimle, bilimsel çalışmalarla, araştırmayla, geliştirmeyle en yakından ilgilenen Başbakan ve Cumhurbaşkanının şahsım olduğunu iddia ediyorum.