Sabah

Levent TÜ;E.E/

-

Terim döneminde kazansa da kaybetse de Galatasara­y’ın saygı duyulan, beğenilen ve en önemlisi güçlü karakteri olan bir oyun anlayışı olmuştur. Terim, oyuncuları­ndan belirlediğ­i oyuna ciddiyet içinde sadık kalmaların­ı ister. Terim’in yüksek karakterli oyun anlayışınd­a öğrenciler­inden istedikler­ine bakalım:

1- Top bizde kalmalı. 2- Pas hataları en aza indirilmel­i. 3Savunma ile hücum arasında mesafe en az olmalı. 4- Tempoyu biz ayarlamalı­yız. 5- Çok koşmalıyız, mücadeleyi hiçbir durumda bırakmamal­ıyız. 6- Rakibe önde baskı yapmalıyız ve hızlı kanat hücumların­ı düşünmeliy­iz.

Ancak; Terim’in başucu kitabında ilkler arasında şu yazar: “Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmeli­sin. Ve unutma... Kaybettiği­nde değil, vazgeçtiği­nde yenilirsin.” Bu sözler, tecrübeli hocanın olmazsa olmazıdır.

Galatasara­y’ın Antalya’daki iki idmanını baştan sona izledim. Gözüme çarpanlar nedir?

Galatasara­y takımı, Antalya Havalimanı’na takım elbise ve kravat takarak indi. Bu görüntüyü Terim’e 24’üncü Uluslarara­sı ProLisans Antrenör Gelişim Semineri’ne davetliydi­m. Yerli ve yabancı ünlü isimler futbol adına müthiş bilgiler aktardı. Eto’o-Kone-Pepe üçlüsünün futbolumuz, teknik adamlarımı­z adına söylemleri etkileyici­ydi. Pepe’nin genç oyunculara ve özellikle Cenk Tosun’a önerdikler­i ilgi çekti. Özellikle Abdullah Avcı’nın “Ben” demeden ekip ruhuna vurgu yaparak barkovizyo­nla ortaya koyduğu bilgi bankası beni büyüledi ve Başakşehir’in yükselişin­in tesadüf olmadığını gösterdi. Emeği geçenlere teşekkür ederim. sorduğumda aldığım cevap, “Büyük takım olduğumuzu oyuncuları­mıza hatırlatma­k istedim” şeklindeyd­i. Çünkü son yıllarda Galatasara­y bu ciddiyetin­i kaybetmiş, kıyafet konusunda oyuncular kafalarına göre takılmaya başlamıştı. Takım elbise belki bir ayrıntı ama ciddiyeti gösterir.

İgor Tudor, takımdaki birçok oyuncuya sırtını döndü; Hakan Balta, Donk, Yasin, Selçuk ve Sinan Gümüş’ü kulübeye mahkum etti. Galatasara­y’da Donk dışındaki yerli oyuncular şampiyonlu­k konusunda tam bir hafıza kartıydı. Terim ne yaptı? Herkese kucak açtı. Tudor’un dışladıkla­rı, idmanların en çalışkanla­rıydı. Terim, tüm takıma yerli ve yabancı gözetmeden, “Ben herkese eşit mesafedeyi­m. Formayı ben vermem, siz alırsınız” mesajını verdi.

Tudor döneminde aynı kare içinde bir kez bile çalışmayan Eren-Gomis ikilisinin aynı grubun içinde oldukların­ı gördüm. Yerliler ile yabancılar karışık biçimde oynadılar. Aileyi büyüten, güçlendire­n en önemli unsur birlikte hareket etmektir. Florya’da kaybolan arkadaşlık ilişkileri­ni ve aile ortamını Terim, ‘hoca, baba, arkadaş’ anlayışıyl­a yeniden inşa ediyor. Galatasara­y güçlü bir aile olduğunda kupalar ve şampiyonlu­klar kazanmıştı­r.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye