Şeker de yiyebilsinler!.
“
Çalıyorum kapınızı,
Teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler. “
Nâzım Hikmet’in Hiroşima’da öldürülen kız çocuğu üzerine yazdığı bu dizeleri bilmeyen var mı?.
Oysa günümüzde çocuklara şeker yedirmek, nerdeyse, yemeklerine arsenik katmakla eş tutuluyor.
Önüne gelen beslenme uzmanı kesildi ya..
Yahu dünyada benim kadar şekerle beslenen çocuk azdır. Bir defa, üç yaşında gittiğim Çaldıran ve Van’da.. Savaş yılları.. Yokluk yılları.. Ama babam asker ya.. Tayın çıkıyor, asker ailelerine.. Sımsıcak geliyor eve.. Evde çikolata yığılı.. Amerikan yardımı.. O da askerlere dağılıyor, kalıp kalıp.. Başka şey pek yok. Ağbimle çikolatalı sandviç yapıyoruz durmadan iyi mi?. Ekmek ve çikolata ile çocuk beslenmesine Canan Karatay Hocam ne der acaba?.
Bandırma ve Kilis’te de çikola tasız günümüz geçmedi. Babamın en büyük keyfiydi, rengârenk kâğıtlara sarılmış küçük çikolatinleri ağbimle bana paylaştırmak. Anneannemin çantasında hep benim için şeker ya da çikolata olurdu. Ben de durmadan yerdim.
Şeker.. Ekmek.. Pilav günlük yemek listemden hiç ama hiç eksik olmadı.
Buyrun.. 80’e merdiveni koydum. Aklım yerinde.. Her gün, her yere gidiyorum. Pek çok şeyi izliyor yazı yorum.
Nereye gitti peki yediğim zehir ler.. Ekmek, un, şeker!.
Denge dostlar denge.. Tıkınma, patlama değil, insan gibi yeme.. Gerisini vücut ayarlar. Zararlı sınıra gelince, onu istemez olur artık.
Gerçek doktorunuz, vücudunuzun sesidir.
Bırakın çocuklar şeker de yiyebilsinler!.