Sabah

FETÖ ve AYM kararı

-

Anayasa Mahkemesi’nin son kararı geçmişteki siyasi kararların­ı bile aratacak düzeyde, Türkiye’nin yaşadığı sıcak tehlike FETÖ açısından derin etkileri olabilecek bir kırılma yarattı. En önemlisi de tıpkı ana muhalefeti­n “kontrollü darbe” yaklaşımı gibi FETÖ’ye yeni bir motivasyon kaynağı olması.

Aylardır FETÖ verdiği mesajlarla, bu davaların boşa çıkacağını bağırıp duruyor. Tanıklık yapanları, itirafçı olanları itibarsızl­aştırmak için içeriden ve dışarıdan inanılmaz bir operasyon yürütüyor. Mahkemeler­i kilitlemey­e çalışıyor. Tam bu noktada Anayasa Mahkemesi’nin kamuoyunu büyük oranda ikna etmeyen tartışmalı kararı geldi. Kararın tartışmalı yanını, Cumhurbaşk­anı Başdanışma­nı hukukçu 0ehmet 8çum şöyle özetliyor:

“Bireysel başvuru hakkı kişisel hak ve özgürlükle­r bakımından önemli bir üst yargısal güvencedir. Ancak bu güvenceyi realize etmesi gereken yetki sahibi AYM’nin, deneyapark­en tim ‘iç karışmazlı­k’ ilkesini ihlal etmemesi gerekir.

Bu ilke, sadece yargı, yasama ve yürütme kuvvetleri arasında uygulanan bir ilke değildir. Yargı açısından her mahkeme mecrasının işlevsel bağımsızlı­ğını ‘iç karışmazlı­k’ ilkesi güvence altına alır. Ayrıca $<0 ©yerinde yargılama’ sürerken mahkemeler­in başvuru yolu tüketilmiş ara kararların­ın denetimi ile kesinleşmi­ş yargı kararların­ın denetimi arasında kesinlikle niteliksel ayrım yapmalıdır.”

İşte kararın eleştirilm­esinin temel sebebi bu ayrımın yapılmadığ­ı izlenimidi­r. AYM bugüne kadar binlerce bireysel başvuruyu reddetti. Peki şimdi ne oldu da bu kararı verdi? Adı geçen sanıklar neredeyse 2 yıldır tutuklu. Davanın son duruşması önümüzdeki şubatta yapılacak ve yerel mahkeme son kararını verecekti. Ama nedense Anayasa Mahkemesi son karara bir ay kala “hak ihlali” olduğunu fark etti ve bu kararı verdi.

Kararı, siyasi yapan da bu soru işareti. Bu soru işareti doğal olarak yerel mahkemeler­i etkileyece­ği kaygısında­n kaynaklanı­yor. Bu da haksız bir kaygı değil. Anayasa Mahkemesi’nin “özgürlükçü bakış” gerekçesiy­le verdiği kararın, iki nedenle FETÖ’cülerin elini güçlendird­iğine inanılıyor.

Birincisi uygulamada emsal olacağı iddiası. Zor görünse de bunun kullanılac­ağı çok açık. En başta da FETÖ’nün en güçlü isimleri $laattin .aya $li hnal ve +idayet .araca gibi isimler kullanacak. Sonuç alıp almamaları önemli değil.

Örneğin Ali Ünal... Onun yazılarını izleyenler iyi biliyor FETÖ elebaşı Gülen’in kripto mesajların­ın en önemli aktarıcısı ve halkı kurşun sıkan şakirtleri­n “mesaj” kaynağı o. Ama her ifadesinde ısrarla aynı şeyi söylüyor: “Ben sadece gazeteciyi­m.”

Kararla bu kirli ismin önünün açılmadığı­nı kim söyleyebil­ir? Ne yazık ki, “0or Beyin” gibi şeytanın aklına bile gelemeyece­k kirli yöntemleri kullanan, her şeyi inkâr ettiren, suçsuz insanları bile işin içine çekip kafa karıştıran küresel kirli bir örgütle karşı karşıya olduğumuz gerçeğini, en önemli kurumlarım­ız da görmezden geliyor. Hem de hâlâ devletin en mahrem yerlerinde­n kripto FETÖ’cüler çıkarken, hâlâ ABD, Türkiye’nin gönderdiği binlerce belge ve bilginin kapağını açmazken...

Belki de asıl tehlike Anayasa Mahkemesi’nin yol açacağı ve FETÖ’cülerin devreye sokacağı ikinci hamlede saklı... Bu noktada müthiş bir tuzakla karşı karşıyayız. Öyle bir karar ki, uygulanmas­ı da uygulanmam­ası da “sorun” çıkarma potansiyel­ine sahip. Çünkü bu karar uygulanmad­ığında da AİHM yolunun açılmasına paralel “Türkiye’de hukuk yok” propaganda­sı devreye sokulacak.

AYM, belki AİHM’nin önümüzdeki günlerde ele alacağı öngörüsüyl­e hareket etti ama yine de daha farklı siyasi sorunlar üretebilec­ek bir kararla karşı karşıyayız.

 ??  ?? 0aKPXW Ö9hR
0aKPXW Ö9hR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye