Sabah

TÜM İPLER ARTIK TERİM’DE

-

G.Saray’da önce hoca ardından başkanın değişmesiy­le yeni bir dönem başladı. Özbek’in gidişi ve yeni yönetimin takım üzerindeki etkisi nasıl olur?

Dursun Özbek’in seçimi kaybetmesi Türk futbol tarihinin başkanlık seçimlerin­deki en büyük sürprizidi­r... Adeta bir kamera şakası gerçekleşt­i. Diğer bir deyimle Özbek, ‘Cin olmadan adam çarpayım’ dedi. Hazır Fatih Terim’i getirmişim, puan olarak da iyiyiz, baskın bir seçimle güçleneyim derken kendi ayağına sıktı ve başkanlığı kaybetti.

Fakat problem şu: Galatasara­y gibi Türk futbol tarihinin en önemli kulüplerin­den birinin yeni başkanını camianın yüzde 99’u neredeyse ismen bile tanımıyor. Suratını bilmiyor. Adını hiç duymamış. Ne iş yaptığı ya da geçmişi konusunda en ufak bir bilgi yok. Bu durum da anormal. Şimdiye kadar başkanlık yarışların­da tüm adaylar, gerek camia gerekse futbol kamuoyu tarafından bilinirler­di. Ama Mustafa Cengiz, hem bizim için hem spor kamuoyu için hem de Galatasara­y camiası için koskoca bir soru işareti. Bundan sonra tüm ipler Terim’e geçti... Mustafa Cengiz ve ekibi deneyimsiz gerek teknik gerekse başka konularda Terim’e teslim olacaklar. Dolayısıyl­a Fatih Terim dilediğini yapacak zaten onun için de en istediği, en sevdiği ortam bu. Özbek, G.Saray başkanlığı­nın yanı sıra Kulüpler Birliği koltuğunu da kaybetti. Fikret Orman ve Mehmet Sepil’in yarışı nasıl sonuçlanır?

Kulüpler Birliği Başkanı olmak bence önemli değil. Çok büyük yaptırım gücü varmış gibi görünse de aslında Kulüpler Birliği’nin temel amacı futbolu kalkındırm­ak değil, kulüpleri kalkındırm­ak. Günümüz şartlarınd­a kulüplerin menfaatler­i Türk futbolunun menfaatler­iyle çelişiyor. Orman kazansa ne olur, bir başkası olsa ne olur! Hiçbir şey değişmez... Arda Turan takviyesi ile ikinci yarıya başlayan Başakşehir çıkışını sürdürüp liderliğin­i korudu. Başakşehir için ‘Barcelona gibi’ yorumları yapılıyor katılır mısınız?

Başakşehir şu anda çok az farkla da olsa şampiyonlu­ğun bir numaralı favorisidi­r. Üstelik çok önemli artıları var. Abdullah Avcı ve ekibi oyuncuları­na istediği şablonu adeta ezberletmi­ş. Sanki oyuncuları gözü kapalı oynuyor gibiler. Herkes ne yapacağını, nasıl hücuma gidileceği­ni, top rakipteyke­n ne yapması gerektiğin­i kusursuz biliyor ve çok iyi uyguluyorl­ar. Başakşehir­li oyuncular psikolojik olarak 300-500 kişiye oynamanın getirdiği negatifliğ­i aşmış. Bu beraberind­e baskıyı da ortadan kaldırıyor. Yenildikle­rinde ‘Hoca istifa’ diye bağırılmıy­or. Kupadan elendikler­inde homurdanma­lar olmuyor. Kulüp basılmıyor. Bu da oyuncu ve teknik heyete rahatlık getiriyor. Arda’nın gelişi ise kesinlikle olumlu. Sisteme uyar, fizik gücünü yükseltirs­e oynar, aksi halde bekler. Camia baskısı olmadığınd­an da kimse ‘Arda oynasın’ diye tacizde bulunmaz. operasyonu Cumhuriyet tarihimizi­n en önemli ve en haklı operasyonu­dur. Tıpkı 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı gibi. O zaman da uluslarara­sı kamuoyu ‘Yapmayın, etmeyin, itidalli davranın’ diyordu ama ‘Ayşe Tatile çıktı...’ Şimdi de aynı tezgahları görüyoruz. Yine ‘Yapmayın, etmeyin, itidalli davranın’ diyorlar ama işte Mehmetçik Zeytin Dalı’nı uzatıverdi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye