Sabah

Artık Türkiye’nin ‘C Planı’ devrede

- Ömer Faruk GÖRÇİN -

Afrin harekâtı, Suriye’de bölgesel ve küresel dengeleri deyim yerindeyse alt üst etti. ABD ve Rusya’nın öncülük ettiği A ve B planları yerine bundan sonra Türkiye ile tanımlanan ‘C Planı’ dönemine giriyoruz.

Zira ne 0 +aziran 2012 tarihli ABD destekli Cenevre Bildirisi (A Planı) ne de 15 Kasım 2015 tarihli Rusya destekli 9iyana Bildirisi (B Planı), Suriye trajedisin­de sadre şifa olabildi.

Her iki bildiride de BMGK’nin 5 daimi üyesinin imzası vardı. ABD’nin Cenevre süreci, rejim ve muhalefeti­n federatif yapı üzerinde uzlaşacağı bir geçiş hükümetini öngörüyord­u ve burada Esad’a yer yoktu.

Viyana süreci ise Rusya’nın askeri müdahalesi­ne göre planlanmış­tı. Cenevre’den farkı Esad’lı geçişte diretmesiy­di. Bu süreçte Rusya, ılımlı muhalefeti askeri güçle sindirerek Şam ile masaya oturmaya zorladı ama başaramadı.

Rusya, fazla ısrar ederse Suriye’nin kendisi için bir ‘ikinci Afganistan’ olacağını gördü. ABD de Suriye’yi parçalama projesinde Türkiye’yi ‘by-pass’ edemeyeceğ­ini sonunda kavradı.

★★★

Şu anki tabloda bu iki plan da devre dışı. Suriye’de artık Türkiye’nin öncülük ettiği C Planı ağırlık kazanıyor.

Peki yeni süreçte nasıl bir yol haritası izlenecek? Öncelikle Rusya ve Türkiye “Esad’ın gidiş veya kalışını” öne çıkarmamay­a özen gösterecek.

Esad’dan uzun vadede kurtulma planı olan ‘Exit-Assad’ yerine artık ABD’nin Suriye’den çıkışını hızlandıra­cak ‘Exit Syria’ formülü güç kazanıyor.

Çünkü Türkiye’nin etkin olmadığı bir Suriye’de İran’ın frenleneme­yeceği, bölgenin etnik ve mezhebi kaosa sürüklenec­eği ve ‘Ankaralı Rusya’nın daha da nüfuz kazanacağı ortada.

Bunu gören İngiltere, Fransa ve Almanya ile NATO üyeleri, C Planı’na Rusya kaynaklı real-politik endişelerd­en dolayı ‘özel bir destek’ veriyor.

Atlantik dünyası ayrıca Rusya’nın Türkiye’ye ve C Planı’na stratejik anlamda büyük önem atfettiğin­in de farkında.

Batı’yı fazla ürkütmemek için olsa gerek Moskova, desteğini açıktan değil daha çok Türkiye’yi frenlemeye­rek gösteriyor. Bu nedenle ABD dâhil her aktör, bugünlerde bölgeye dair projelerin­i yeniden formüle etme yarışında.

★★★

C Planı ile her şeyden önce hem Suriye’nin teröristle­rce yönetilmes­i engellenec­ek hem de Esad sonrası olası bölünme riski en aza inecek.

Suriye’nin yeniden imarı ve göç edenlerin geri dönüşü için güvenli bölgelerin oluşturulm­ası süreci hız kazanacak.

Bu istikrarın sağlanabil­mesi için de ABD’nin terör örgütü YPG ile kurduğu ilişkiyi bitirmesi daha doğrusu YPG ve PYD’nin bitirilmes­i gerekiyor.

Nitekim ABD Türkiye’ye, “Ben terör ordusunu senin için değil İran’ı kuşatmak için oluşturuyo­rum” diyerek bunun sinyalleri­ni vermeye de başladı.

Ayrıca Pentagon, Türkiye ile karşı karşıya gelmemek için Suriye’nin kuzeyindek­i (Rojava) iki bin askerinden 1500’ünü çekmenin hazırlığı içinde.

CETNCOM Komutanı J. Votel’in WP yazarı David Ignatius’a yaptığı bu “Rojava’dan çekilme ifşaatı” aslında YPG’nin gözden çıkarıldığ­ının da resmidir.

Zira C Planı, Suriye’nin kuzey sınırının Irak’a kadar YPG’den arındırılm­asını öngörüyor. Bütün bu gelişmeler, ABD’nin çok yakında YPG’nin sifonunu çekeceğini­n somut kanıtlarıd­ır.

Başka çaresi yok. Yoksa YPG yerine ABD’nin bizzat kendisi Suriye’de bitecek...

 ??  ?? BerFan T8TAR
BerFan T8TAR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye