Sabah

Kara Harp’teki darbeciler­e 4’Ü AĞIR 64 MÜEBBET

FETÖ’cülerin yargılandı­ğı davada 4’ü ağır olmak üzere 64 sanık müebbet hapis cezasına çarptırıld­ı

- RNaQ PXGHUUiVRJ­OX#VaEah FRP tU SMS: OM \a] ’\H J|QGHU 60 TL IaFHERRN FRP/RNaQPXGHUU­iVRJOX

15 TEMMUZ’DAKİ hain darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu’ndaki eylemlere ilişkin 156’sı kursiyer, 8’i rütbeli 164 sanık hakkındaki davada karar çıktı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi 64 sanığa müebbet hapis cezası verdi. 100 kişi ise beraat etti.

Gündem, yeniden Türk-Amerikan ilişkileri­nin geleceği. Öylesine köklü ve derin bağlar söz konusu ki... Kırılganlı­ktan artık kırılmaya doğru evrilen bu iki müttefikin güncel pozisyonu, küresel ve bölgesel dengeleri sarsacak kadar kritik.

Esasen, Suriye krizi başta olmak üzere yakın coğrafyamı­zdaki meselelere ABD, AB veya Rusya perspektif­inden bakmıyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye’nin çıkarları. Şartlar, çok merkezli ama dikkatli dış politik açılımları zorunlu kılıyor. Vekalet savaşları yürüten, rekabet içinde gözüken süper güçlerin, yeri geldiğinde sürpriz anlaşmalar­a imza atması halinde Türkiye’nin açığa düşmemesi çok önemli.

★★★

ABD’li yetkililer­in, özel ortamlarda söyledikle­ri ile resmi davranışla­rı arasındaki fark, Ankara için tahammül edilemez eşiği işaret ediyor. Örneğin, hafta sonu İstanbul’a gelecek olan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı MCMAstEr, son dönemde Cumhurbaşk­anlığı Sözcüsü İBrAHIm KAlın’la bir seri telefon görüşmesi yapıyor ve “YPG’yE sIlAH vErIlmEyEC­EğInI” tekrarlıyo­r.

Emekli general McMaster, bir asker olarak, YPG ile kurulan ortaklığın risklerini, orta-uzun vadeli sonuçların­ı tabii ki görüyor.

Önümüzdeki hafta Ankara’da olması beklenen ABD Dışişleri Bakanı REx TIllErson ise bir işadamı. Kazanç ve kayıp dengesini hesap edecek kadar maharetli. O da -kendi tabiri ile- “BölGEDE IşBIrlIğI yAptıKlArı AKtörlErlE (!) BIrlIKtE” Türkiye’ye, ©GüvEnlI BölGE’ önerisi getirmeyi denedi. Hatta “GErEKIrsE MEnBIç’tEn AsKErlErIm­IzI çEKErIz” diyecek kadar açık konuştu. Sonradan altı doldurulma­yan o önerinin, Türkiye’yi terör örgütünden korumaktan ziyade, YPG’yi Türkiye’den koruma (!) amacına hizmet edeceği düşünüldü. Nitekim ABD’nin 1990’lardaki Çekiç Güç Operasyonu da Irak’ın kuzeyinde ayrı bir devlet oluşumunun tohumların­ı ekti. Bakmayın siz, Birleşik Devletleri­n, sözde bağımsızlı­k ilan eden Barzani yönetimini açığa düşürmesin­e. Washington’ın yörüngesin­den çıkmanın bedelini ödediği gibi ABD henüz kuzey Suriye’deki projesini de tamamlamış değildi!

★★★

Gerek McMaster gerekse Tillerson’ın Türkiye ziyaretler­inde masaya ne sunacaklar­ı hakikaten mühim. ABD’nin stratejik işlere, günlük bakmadığı dikkate alındığınd­a, “DIplomAtIK Güç GöstErIsI vE IKnA DEnEmEsI EşlIğInDE, AsKErI FormüllEr DışınDA sIyAsI sEçEnEKlEr DE IçErEn HAmlElEr yApACAğını söylEmEK KEHAnEt olmAz.” Hem Türkiye’yi kaybetmeme­k hem de terör örgütü YPG’yi geri plana atarak SDG’yi veya bir başka isim altında toplanacak silahlı Kürt grupları siyasallaş­tırarak, makul figür (!) gibi Ankara’nın karşısına çıkarmak ihtimal dahilinde.

Sen bir NATO ülkesi (ABD) olarak, en yakın NATO müttefikin­in (Türkiye) sınırların­a bir terör örgütünü yerleştire­ceksin ve buna razı olmasını bekleyecek­sin. Bu, imkânsızı istemekle eş anlamlı. Ankara gayet iyi biliyor ki gün, Türkiye’ye rağmen Türkiye sınırların­ın dibinde harita değişiklik­lerine karşı çıkma günüdür. Kurulması istenen her uydu devlet, bu bölgede etnik ve mezhebi çatışmalar­ı yıllarca sürdüreceğ­i gibi Türkiye’yi, Türkiye’nin ardından İran ve hatta Çin’in bile üniter yapısını tehdit edecek.

VE son Husus... Fırat’ın doğusundak­i bölgede Suriye petrol kaynakları­nın yüzde 42’si bulunuyor. YPG terör örgütü, ABD gözetimind­e Suriye petrolünün yarısını kontrol altında tutuyor ve şu anda ticaretini yapıyor. Mücadele bir manada da Suriye petrol ve gaz rezervinin şimdilik 150 milyar dolarlık bölümünde dönüyor!

 ??  ??
 ??  ?? ONaQ MÜDERRİSOĞ­LU
ONaQ MÜDERRİSOĞ­LU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye