Sabah

Dilek tuttum amenna

-

Bu iş çorbaya döndü: AKP ile MHP arasında “seçim ittifakı” yapılacak ya, diğer partilere de ittifak olanağı sağlanıyor­muş, fakat bu çok çeşitli şekillerde olabilecek­miş... Farklı modeller...

Yani nasıl? “Ayrı logo ayrı liste”... “Ayrı logo ortak liste”... “Aynı logo ortak liste”...

Üstelik son anda “farklı formüller” de gündeme gelebilirm­iş!

Kafam karıştı: Yani şimdi AKP ile MHP ayrı logo ve ortak listeyle seçime girseler, CHP ile HDP de aynı logoyla (hangisinin logosu?) ama ayrı listelerle girseler, diyelim TKP ile bilmemne partisi de aynı logoyla ve ortak listeyle girse...

Seçim pusulası yamalı gurbet yorganına döndü, sandık başında vatandaş yandı. Geçersiz oyların sayısında da patlama görüldü demektir.

Bir tarihte komşumun bir temizlik yardımcısı vardı, kadın Mesut Yılmaz’a düpedüz âşıktı. Seçimden sonra komşum sormuş: “Verdin mi oyunu ANAP’a?” “7abii ki de ” demiş temizlikçi, “kıratın böğrüne mühürü bastım!”

Bu zeki vatandaşın bu ittifak sistemiyle önümüzde seçimde oyunu kime ve nasıl vereceğini merak ederim.

Yok yok, daha kesinleşmi­ş bir şey yok, tartışılıy­or.

Cumhurbaşk­anlığı seçim pusulasınd­a adayların fotoğrafla­rı olacağına göre, orada endişe edecek bir şey yok, ayrıca sonuç belli sayılır.

Asıl ilginç ve önemli gelişme şu: Partilerin göstermedi­ği “münferit” cumhurbaşk­anı adayları için 100 bin imza gerekiyor ya...

Bu imzaların noter kanalıyla nasıl toplanacağ­ı tartışılıy­ordu...

O konu açıklığa kavuşuyor: Notere gitmek gerekmeyec­ek. Dilekçeler ilçe seçim kurulların­a verilecek.

Yani masraf olmayacak, vatandaşın cebinden para çıkmayacak. (Benim çocukluğum­da bir dilekçenin geçerlilik kazanabilm­esi için altına “on altı kuruşluk damga pulu” yapıştırıl­ması şarttı, 27 Mayıs’tan sonra bu kaldırıldı.)

Bunlar herhalde “sanal kayıt” altına alınır, yani bilgisayar­a girişi yapılıp “anında” Yüksek Seçim Kurulu’na gönderilir, böylece kimin kaç imzaya ulaştığı ekranda

“şıp” diye görülür...

Aksi takdirde ortaya bir de “mükerrer

im]a” meselesi çıkabilir.

Çünkü bunu da yaparlar vallahi!

Bir de, doğru dürüst bir dilekçe yazabilmek­ten aciz bir kısım vatandaşın yaratacağı harikalar, hoşluklar, mizah şaheserler­i ve dolayısıyl­a geçersiz dilekçeler sorunu çıkacak, o da ayrı.

Peki, ortalıkta 100 bin imza toplayabil­ecek bir babayiğit görünüyor mu? Rahmetli Zeki Müren aday olsaydı iş kolaydı (ya da Kemal Sunal diyelim.)

Partisi tarafından aday gösterilme­si ya da mecliste yirmi kişi bulması mümkün olmadığına göre, Meral Hanım çaresiz bu yolu deneyecek.

Ha, bir de Doğu Perinçek bu imzalardan “bir milyon” adet toplayacağ­ını iddia etmiş. Kazanınca hem Erdoğan’ı, hem Kılıçdaroğ­lu’nu, hem de Bahçeli’yi

“başkan yardımcısı” yapacakmış. YSK’nın günü gelip de şu aday ve imza sayılarını açıklaması­nı heyecan ve keyifle bekliyorum.

HDUGLF#VDEDK FRP WU 606 ($5 \D] ·\H J|QGHU 7/ 0+ 0(6$- IDFHERRN FRP HQJLQDUGLF

 ??  ?? (QJLQ $5',d
(QJLQ $5',d

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye