Sabah

ŞEHİT EVLATLARA 14 Şubat mektubu

Koklamaya kıyamadıkl­arı evlatların­ı FETÖ ve PKK’lı katiller katletti. Aylardır şehit kabirlerin­de evlat nöbeti tutuyorlar. Bugün ise yüreklerin­den çağlayan o özlemi kaleme aldılar...

-

Onlar, 15 Temmuz ihanet gecesinde ve Fırat Kalkanı Harekâtı’nda en sevdikleri­ni, sevgili evlatların­ı vatan için şehit veren analar. Birinin evladı FETÖ’cü katil şebekesi tarafından kanlı gecede Genelkurma­y’da hunharca katledildi, kurşuna dizildi, cenazesine işkence edildi. Diğerinink­i ise Suriye’de Türkiye toprakları­na göz dikmiş kanlı katillere yönelik operasyond­a şehadete yürüdü. İşte o analar bugün yüreklerin­de çağlayan o acıyı ve duydukları derin özlemi anlattı.

“KOKUN KAPI ARALIĞINDA”

İlk mektup 15 Temmuz gecesinde yaptığı canlı yayınlarla 300 arkadaşını toplayıp Genelkurma­y’daki hainlere karşı duran şehit Resul Kaptancı’nın

(33) annesi Nebahat Kaptancı’dan (49)... 500’ü aşkın gündür gözü kapıda, oğlunu bekliyor ve bir türlü inanmak istemiyor ölümüne. Gözyaşları içinde beklediği oğluna bir mektup yazdı: “Karagözlüm, kınalım, Resulüm. Bugün Sevgililer Günü diyorlar oğul. Ama benim sevgilim yanımda değil. Bağrımda büyüttüğüm, gözümden sakındığım ilk göz ağrım, sen yoksun. Aylardır bekliyorum, telefon hep elimde arayıp ulaşamazsa­n kızma diye. Seni unuturum diye daha az uyumaya başladım oğul, aklından bir an bile ayrı kalma istiyorum. Bir de nişan yüzüğünü de saklıyorum, daha sana kız isteyeceği­z. Çiçeğin çikolatan, takım elbisen duruyor. Kokun kapı aralığında­n geliyor, çok bekledim gel artık. Anan hasta yorma yaşlı kalbimi daha fazla.”

“SURİYE’DEN SELAM VAR OĞUL”

TSK’nın Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a yönelik sürdürdüğü Fırat Kalkanı Harekâtı’nda, DEAŞ’ın havan mermisiyle düzenlediğ­i saldırıda şehit olan astsubay kıdemli çavuş Hamza Şimşek’in annesi Nazire Şimşek’in yazdığı mektup ise yürekleri dağladı. Türkiye’nin ulusal güvenliği için düzenlediğ­i tarihi operasyond­a evladını şehit veren acılı anne, bölgede süren, Afrin operasyonu­ndaki Mehmetçiğe de selam gönderdi. “Hamzam, aç kapıları Suriye’den kardeşleri­n geldi, sana selamımı getiriyorl­ar gül kokulum” diyen annenin mektubu şöyle: “Hamzam, dağ kokulu, altın kalpli balam. Bugün tam 13 ay 10 gün oldu ama o tabut bu evden az önce kalktı. Bu nasıl bir ateştir ki her gün daha kızgın yanıyor. Nasıl bir acıdır ki yanan yüreğim kalbimi zorluyor Hamzam. Bugün Sevgililer Günü oğul, seven insanların, sevdalılar­ın, âşıkların maşukların­a ilan ettiği gün. ‘Çok seviyorum, iyi ki’ dedikleri gün. Sevgili, sevdam, canım oğul. Sana bu satırları yüreğimde şehadetinl­e korlaşmış sevgimle, analık kalbimle yazıyorum. Dağ kokulu kuzum. Ellerim yazmıyor Hamza. Kırık da değil ama bak şu iki satırı zor yazıyor. Sen yoksun ya ondan böyle durdu bu eller, lal oldu ‘Oğul’ diyen dilim. Sen her yıl ‘Ana sen benim en büyük sevdamsın’ deyip Sevgililer Günü’mü kutluyordu­n. Oğul bu yıl ben diyorum, bak haykırıyor­um. Kahraman oğlum, en büyük sevdam günün kutlu olsun. Selam olsun emanet ettiğin vatan.

 ??  ?? Nebahat annenin “Bugün 500. gün, yine gelmemişsi­n, Özledim yavrum gel artık” sözleri yürekleri dağladı.
Nazire anne, oğluna yazdığı mektupta diğer şehitleri de unutmadı: “Hamzam, 6 ay düşmana dar ettiğin Suriye’de şimdi kardeşleri­n çarpışıyor. Oradan...
Nebahat annenin “Bugün 500. gün, yine gelmemişsi­n, Özledim yavrum gel artık” sözleri yürekleri dağladı. Nazire anne, oğluna yazdığı mektupta diğer şehitleri de unutmadı: “Hamzam, 6 ay düşmana dar ettiğin Suriye’de şimdi kardeşleri­n çarpışıyor. Oradan...
 ??  ??
 ??  ?? Hamza Şimşek
Hamza Şimşek
 ??  ?? ANKARA
ANKARA

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye