09 Çocuklar tarlada değil okulda yetişir
elinden kurtarmak için, aileleriyle temasa geçecek. Genelde ailesi de işsiz olan bu çocukların sokaktan kurtarılıp olması gereken yere “okula” odaklanması için polis ve aile ile işbirliğine gidilecekti. Bir sonraki aşamada yer alan “Çocuk İzleme Sistemi” sayesinde, “koruma” getirilmesi hedefleniyordu. Ancak devamı gelmedi, sürdürülebilir kurumlar inşa edemediğimizden çocuk işçi yarası sürdü gitti.
Şimdi bu konuya ÖNERİ-YORUM Cumhurbaşkanı dahi Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi düzeyinde sahip çıkılması, umut kapısı oldu. Hele ki işi sadece bakanlıklara bırakmayıp, izleme ve mücadele birimi kurmak iyi fikir.
Aileyi dışarıda bırakan hiçbir tedbir, sürdürülebilir başarı sunmaz. Aile ziyaretleri ve neticesinde elde edilen başarıların toplumla paylaşılması, çocuk işçi istismarıyla semirenlerin teşhiri, STK’lara görev verilmesi de şart. Eğitimleri yarım kalan, sağlıksız şartlarda çalışan, yaşayan, salgın hastalıklara maruz bırakılan, istismara açık tutulan bu çocuk işçilerimiz için herkesin ve her kesimin bir gayreti olması gerekmez mi? ILO, bu sayede 10 yılda 101 eylem programıyla 60 bin çocuğu okula kazandırmayı başardı. Ama bizim daha fazlasını yapabileceğimizden eminim. seref oguz#sabaK com tr akamların dili dehşet; Türkiye’de -1 yaş arası 1,6 milyon çocuk işçi var. Çocuktan işçi olur mu? Vahşi kapitalizmin kanlı tarihinde olurdu. Bugün çocuğun yeri; tarla, atölye değil, okuldur.
Emine Erdoğan’ın bizzat sahiplenmesiyle çocuk işçiliğiyle mücadele, kamu yönetimince sahiplenildi, 0 bakanlık üzerinden yürütülecek çalışmalar kapsamında mücadele birimi kuruldu, ev ziyaretleri yapılacak.
Çocuk işçiler, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarından biri. Hele ki kayıtdışı ekonominin yaygın olduğu ülkelerde, çok sayıda çocuk, çeşitli işlerde çalıştırılıyor. Türkiye’de çalışma yaşının 6’ya düştüğünü gösteren örneklere dahi rastlıyoruz.
Çocuk işçileri kendine sorun eden ve çare üretme gayretindeki ILO’nun 5. milyon Euro bütçeli çalışmasını hatırlıyorum; Çankırı, Elazığ, Erzurum, Kastamonu, Ordu, Sinop ve Van’da kurulacak ofisler aracılığıyla, özellikle tarımda ve sanayide çalıştırılan çocuk işçiler tespit edilecek ve “kurtarılmaya” çalışılacaktı.
Çocuk işçi ofisleri, oto tamircisi ve cam silicilerden başlayarak, “tespit” yapacak. Çocukları uyuşturucu, sokak çeteleri ve mafyanın