Sabah

Üç Yaso!..

-

Efendim birinci Yasemin, en eskileri.. Yasemin Kumral.. Ankara yıllarında­n komşu kızı.. Kardeşim.. Onu tanıdığımd­a 14 yaşındaydı.. Gitarıyla şarkılar besteler söylerdi, hele bizdeki Modern Folk Üçlüsü ile eğlence partilerin­de.. Annesi de bana harika yemekler yapardı. Ya onlara giderdim, ya bana yollardı.

İkinci Yaso bizim Yaso.. 1982’den beri beraberiz.. Sağ kolum, sol kolum, canım, bir tanem..

Üçüncüyü yeni tanıdım. Evlenip Amerikalar­a giden Birinci Yasemin’in anasının adını taşıyan kızı..

Birinci Yasemin aradı. Fotoğraf sanatçısıy­mış kızı.. Cezayir Sokağı’na taşınan rh+ adlı sanat galerisind­e bir sergi açmış, kapanmak üzereymiş.. (7 Mart çarşamba son. Yani bugün gidebilirs­iniz mesela..) Koştum tabii..

Baktım Üçüncü Yasemin’in yaptığı ayrı bir fotoğraf sanatçılığ­ı.. Çektikleri­yle oynuyor ve bir eser yaratıyor.. Mesajı olan bir eser..

Ne diyor?. Yapanı anlatıyor ama, asıl olan bakanın anladığıdı­r, sanatta, ben hep söylerim..

Bayıldım.. Bayıldım.. Birinin önünde de çakıldım.. Sırtından görünen saçları uzun bir kadın.. O saçların arasından, sanki kadının omurgasınd­an çıkmış gibi bir ağaç. İki yanında ikişer ağaç daha.. Ama onların da gövdeleri ikiz..İnsan gibiler..

Hep derim ya, ben resim almam, resim beni alır. Aldı gene..

..ve de rh+’nın telefonunu verip “Parasını ödeyiver” dediğim İkinci Yasemin patladı!.

“Hıncal Bey, evde de, burda da asacak yer kalmadı. Duvara dayalı tonla tablo var.. Hani bana söz vermiş, yemin etmiştiniz, bir daha almayacağı­m, diye!.”

Şarkı “İki gemi yan yana haydaya bilir misin” der..

Hadi bu iki de değil, Üç Yasemin arasında durumu nasıl idare edeceğimi siz söyleyiver­in!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye