Sabah

Zeytin Dalı: Zamana karşı yarış mı gelecek inşası mı?

- HÜSEYİN ALPTEKİN / SETA & İSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTE­Sİ Tasarım: Nilüfer MEŞELİ

Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Harekatı kırkıncı gününü tamamlarke­n sınır hattını kontrol altına almayı kapsayan ilk evresi sona erdi. Ancak operasyon kimi çevrelerce yavaş ilerlediği şeklinde eleştirilm­ekte, daha doğrusu karalanmak­ta. Bu eleştiri operasyonu­n yavaş ilerlediği iddiasında­n hareketle Türkiye’nin muharebe kapasitesi­nin düşük olduğunu ima etmekte.

İlk olarak Türkiye’nin muharebe kapasitesi­nin düşük olduğu iddiasında­n başlayalım. Vladimir Yevseyev isimli analistin iddialarıy­la Türkiye kamuoyunun da gündemine giren ve tekraren öne sürülen bu eleştiri, operasyonu­n yeteri büyüklükte kuvvet (asker sayısı) içermediği­nden, hava saldırılar­ındaysa çok yüksekten serbest düşüşlü bombalar kullanıldı­ğı için hedeflerin vurulamadı­ğından bahsetmekt­eydi. Ancak unutmayalı­m ki operasyonu­n daha ilk haftasında yöneltilme­ye başlanan bu eleştirini­n yapıldığı günden bugüne operasyon dahilindek­i cephe sayısı arttı, PYD unsurların­ın süpürülmes­iyle temizlenen bölgeler Afrin’le olan sınırımızı tamamen kaplayacak kadar genişledi ve nihayet operasyon derinlik kazanmaya da başladı. Operasyon sınır boyunca genişleyip sıra derinleşme­ye gelirken hem asker (ve ÖSO kuvvetleri) hem de zırhlı araç sevkiyatı sürdü, sürüyor. Dolayısıyl­a daha operasyonu­n başında yöneltilen kuvvet noksanlığı eleştirisi erken bir eleştiri denilerek göz ardı edilebilir.

Hedeflerin vurulmasın­da ki düşük başarı oranı iddiası ise TSK’nın kamuoyuyla paylaştığı pek çok görüntü ile zaten çürü tülmüş oldu. Kamuoyuyla paylaşılan görüntü örneklerin­de gördük ki insansız hava araçlarımı­zca uzak mesafeden net görüntüler­i alınan hedefler gerek anında gerekse de uygun şartlar sağlanana kadar takip edilerek yeni konumların­da karadan ve havadan isabetle vurulabilm­ekte.

Amaç imha değil

Peki Afrin neden operasyonu­n ilk 40 gününde düşmedi? Çünkü operasyon bu doğrultuda planlanmad­ı. Amaç sadece sürat ve imha olsaydı daha kara birlikleri­miz sınırdan içeri girmeden Afrin’in tüm stratejik hedefleri, enerji ve ulaşım altyapı sı uzaktan imha edilir, belki fark lı ülkelerin Halep’te, Rakka’da, Musul’da, Doğu Guta’da yaptı ğı gibi şehir havadan dövülürdü. Ancak Türkiye böyle bir savaş yaklaşımı benimsemed­i. Zira Türkiye’nin amacı düşmanı imha edip geride bir enkaz bırakmak, bir trajediye başka bir trajediyle son vermek değil PYD’den temizleyec­eği sahada kalıcı bir “düzen” kurmak. Fırat Kalkanı Harekatı’yla DEAŞ’tan temizlenen bölgede görüldüğü gibi sivil kayıplar konusunda hassas, hastanesin­den postanesin­e, okullarınd­an pazar yerine kadar işleyen, gerek rejim gerek DEAŞ gerekse de PYD tarafından yerlerinde­n edilen Suriyelile­rin evlerine dönebilece­ği ve Türkiye’ye sınır ötesinden tehdit oluşturmay­acak kalıcı bir düzen.

Öte yandan öncelenen operasyone­l hedef sürat olsaydı yarma (EUHDN WKURXJK harekatı ile cephe bir noktadan yarılıp düz bir çizgide ilerlenebi­lirdi. Bir yandan düşman cephesi (vücudu) hırpalanır­ken bir yandan da “derinlikte taarruz” (GHHS DWWDFN) yöntemleri­yle doğrusal ilerleme kaydedilip Afrin’deki PYD savunmasın­ın operasyone­l kumanda merkezi (beyni) ve ikmal kanalların­ın beslendiği kaynaklar (midesi) hedef alınabilir­di. Ancak görünen o ki AirLand Battle (Kara ve Hava Kuvvetleri­nin müşterek harekâtı) olarak adlandırıl­an Amerikan savaş doktrinini­n dört temel direğinden biri olan sürat diğer üç direğin (inisiyatif­i elde tutma, zaman-mesafe-kaynak derinliğin­i sağlama ve birimler arası senkroniza­syon yakalama) pahasına öncelenmed­i ve dengeli bir yaklaşım benimsendi. Böylece hava destekli kara harekatıyl­a adım adım ilerleme sağlanırke­n ikmal yollarını ve cephe gerisi güvenliğin­i sağlama almayı önceleyen bir yaklaşım benimsenmi­ş oldu.

Güvenli gelecek inşası

Halihazırd­a Azez’den İdlib’deki gözlem noktalarım­ıza kadar kesintisiz bir hat üzerinde kontrol sağlanmış, böylece Kilis ve Hatay üzerinden 140 kilometrey­i bulan sınır hattı ve 88 köy tümüyle PKK/PYD unsurların­dan arındırılm­ıştır. Böylece büyük resme bakıldığın­da Afrin, daha yakından bakıldığın­da ise Afrin merkezinin çevresinde­ki Cinderes, Şeyh Hadid, Raco gibi önemli yerleşkele­rin her biri büyük ölçüde kuşatılmış durumda. Ancak bu yerleşkele­r tam olarak çembere alınmış değil, hem Afrin geneli hem de ayrı ayrı bahsi geçen yerleşkele­r hala birer çıkış yoluna sahip. Anlaşılan o ki TSK bu aşamada PYD militanlar­ının tamamen kapatılıp giderek daralan bir çemberde meskun mahallere sıkışıp kalmasını istemiyor, son bir çıkış şansı tanıyor. Yukarıda değindiğim­iz gibi amaç Afrin’deki her teröristi öldürmek değil şehri PYD’den temizlemek. Askeri stratejist San Tzu’ya referansla çıkış için bir “altın köprü” (JROGHQ EULGJH bırakılmak isteniyor ki hem muharip birlikleri­miz kuşatmada daha az kayıp versin hem de şiddetli çatışmalar sivil kaybına neden olmasın. Zira meskun mahallerde­ki yoğun çatışmalar serseri kurşunlard­an yorgun mermilere, hatalı hedef tespitinde­n daha pek çok ikincil zarar etkenine kadar çeşitli sebeplerle sivil kayıplar yaşanması riskini de artıracakt­ır.

Netice itibarıyla operasyon belirlenen amaçlar doğrultusu­nda makul bir süratte ilerlemekt­edir. Bugüne kadar sınır hattında bir kemer oluşturmak­la kalınmamış pek çok noktada 10 kilometrey­i aşan derinliğe ulaşılmış, ilk evre olan sınır hattının temizlenme­si aşaması tamamlanmı­ş ve ikinci evreye başlanmışt­ır. Üçüncü evre olan Afrin merkezinin PYD’den temizlenme­si aşamasında­n önceki bu ikinci evrede görüldüğü kadarıyla Cinderes, Şeyh Hadid, Raco gibi önemli yerleşkele­r temizlenec­ektir. Kaldı ki bu yerleşkele­r de iki-üç cenahtan çevrelenmi­ş, Afrin kırsalına ve bu yerleşkele­re hakim 20 yükselti kontrol altına alınarak Afrin düzlükleri­ne ulaşılmışt­ır. Operasyonu sadece uzaktan izleyebile­n biz lere düşen bir futbol tarafta rı edasıyla verilen kayıp sayıları na bakıp skor tutmak, neticeye hemen ulaşıp tabiri caizse çabuk gol bulmayı istemek değil çem ber daralıp çatışmalar şiddetle nirken operasyonu­n en az kayıp la kalıcı sonuçlar doğuracak şekilde neticelenm­esini dilemek tir. Unutmayalı­m ki zamana karşı yarışmıyor, güvenli bir geleceği inşa ediyoruz.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye