KAZANDIRDI
½;B04TAN: Galatasaray, Gomis’e gözü gibi bakmalı. Zirve yarışındaki takımların iki ya da üç tane golcüsü var. Galatasaray’ı tek başına gol olarak Gomis sırtlıyor. Kabul edelim ki Belhanda, Feghouli ve Fernandes, Gomis ile mükemmel anlaşıyor ve Fransız golcüye ciddi destek veriyor. Gomis olmadığında Fatih hocanın takım içinden alternatif üretmesi zor. Bunu kupadaki Akhisar maçında gördüm. 80 dakika Gomis’siz G.Saray, belki çok fazla hücum etti ama son vuruşlarda etkisiz kaldı. Terim, Milli Takım’da görevi bıraktığında Dünya Kupası’na katılma şansımız sürüyordu. Ama Lucescu geldi, bir çuval inciri berbat etti. Terim, şöyle der: “Konu Galatasaray ise, gerisi teferruattır.” Milli Takım sonrası Terim’in yaralarını sarmak için nasıl Galatasaray’a ihtiyacı varsa, Galatasaray’ın da 6 şampiyonluk yaşayan, UEFA Kupası’nı kazandıran Fatih Terim’e ihtiyacı vardı. Terim-Galatasaray buluşması, iki sevgilinin kucaklaşması gibiydi. Taraftar da Terim’e ciddi destek verince, sevgililer buluştu. Galatasaray’ın dar kadrosuna rağmen Tudor’un sırtını döndüğü oyuncuları kazanan Terim, bugün mevcut kadrodan çok büyük destek ve saygı görüyor.
Fatih hoca geldiğinde takım zaten liderin 1 puan gerisindeydi. Yani ortada ciddi bir fark yoktu. Eğer matematiksel olarak konuşacaksak, Fatih hoca sadece bir puan kazanmıştır. Ama takıma getirdiği havaya bakarsak katkısı büyük. Camianın şampiyonluğa olan güveni artmıştır. Zaten Galatasaray ile Fatih Terim arasındaki ilişki genelde hep başarı üzerine kurulmuştur. Son haftalarda ne yapacakları da gelecek sezonu belirleyecek.
Galatasaray ciddi bir performans takımı. Net olarak da Gomis’in sırtında yoluna devam ediyor. Onun eksikliğini her türlü hissederler ve açığını da kapamakta zorlanırlar. Eren’in sakatlığı da buna eklendiğinde, Fransız oyuncuyu pamuklar içinde saklamaları gerekiyor. Belki, “Takımda iyi oyuncular var, bu açığı kapatırlar” diye düşünenler varsa, Burak Yılmaz’ın olmadığı Trabzonspor’a baksınlar. Terim ise ciddi bir iletişim dersi veriyor. Takımın başına çok yıpranarak geldi. Milli Takım’da yaşadıklarının üstüne eklenen bir de kebapçı kavgası vardı. Sakinliğini koruyarak, kaybettiği maçlardan sonra bile pozitif ve güvenli duruş taşıyarak ismini gündemden çekti. Taraftarın sahiplenmesi, oyuncularının saygısı sonrasında tekrar yükseliyor.