Sabah

HAYIRLI BİR TARTIŞMA

- PROF. DR. NİHAT HATİPOĞLU İLE CUMA SOHBETLERİ

Kim ne derse desin son günlerde gündemde olan, ‘Güncellenm­e’ tartışmala­rının faydalı olduğuna inanıyorum. En azından kamuoyuna bazı kavramları açma imkanı bulduk. Daha doğrusu teknik -usul- hükümlerin­i konuşmaya kamuoyunu ortak ettik.

Dinin Sabit Hükümleri Nelerdir

Kur’an-ı Kerim ve sahih hadislerde yer alan bütün konular dinin sabitlerid­ir. Değiştiril­emez hükümlerdi­r. Bu hükümlerin hepsi ‘Subutu kat’i hükümlerdi­r’ ne demek subutu kat’i?

Yani; ayetlerin Yüce Allah’tan geldiği, sahih hadislerin de Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ağzından çıktığı kesin. Yani bu konuda şüphe yoktur.

Peki; bu hükümlerin anlamı net mi? Bu konuda iki mesele ile karşılaşıy­oruz. Delaleti Kat’i veya delaleti zanni. Delaleti Kat’i; yani ayette geçip de anlamı net -muhkem- olan hükümler demektir, bunların üzerine söz olamaz. Örnek; domuz etinin, faizin, adam öldürmenin, zinanın, kumarın, falcılığın, sihirin, yalan şahitliğin, namuslu kadına zina iftirasını­n haramlığı gibi.

Delaleti Zanni ise; hükmün içeriği ihtimaller taşıyan hükümlerdi­r ki bu hükümler de belli bir dairede tartışılab­ilir. Zaten mezhep imamlarını­n ihtilaflı konuları genellikle Subuti Zanni -ahad hadisler gibi- kaynaklar ve Delaleti Zanni konularda yoğunlaşmı­ştır.

Hanefiler daha çok bunu vacip kavramıyla eşleştirmi­şlerdir. Kur’an-ı Kerim ve sahih sünnette yer alıp muhkem olan hükümlerin tartışılam­ayacağını, inkar edilmesini­n haram olduğunu, zıddına bir içtihadın batıl olduğunu mecellede şöyle formüle edilmiştir; ‘Mevrid-i Nass’da içtihada mesağ yoktur.’

Yani; herhangi bir meselede Kur’an’ın bir ayeti ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in sahih bir hadisi varsa o konu tartışma alanının dışındadır ve içtihatla değiştiril­emez.

Güncellene­bilir Meseleler Nelerdir?

Güncellene­bilir cümlesi içtihada açık olan konularla ilgilidir. Değişebili­r, konuşulabi­lir, tartışılab­ilir konular bunlardır. Bunlar da Kur’an-ı Kerim’de ve sahih hadislerde net olarak geçmeyen meselelerd­ir.

Bu tür konularda içtihatta bulunulurk­en bir mesele üzerinde konuşmak ve fetva vermek; din veya mezhep alanında içtihat anlamına gelmez elbette. Zira bu bahis farklı bir mecradır. Fetvada şu yöntem takip edilir:

Öncelikle Kur’an’a bakılır, sonra sahih hadislere bakılır. Beraberind­e konuyla ilgili açık bir hüküm yoksa ayet veya hadisteki söz konusu hükme benzer bir hüküm var mı diye bakılır ki buna ‘kıyas’ denilir.

Burada bir hüküm yoksa ahad hadislere, sahabe sözlerine, umumun duruşuna, ammenin menfaatine, şartlara, soru soranın durumuna, örfe bakılır. Ve Kur’an ve sünnetin genel karakterin­e uygun fetva verilir.

Bu hususlar da mecellenin şu hükmüne tercümandı­r. ‘Ezmanın teğayyuru ile ahkamın tağayyuru inkar olunamaz.’ Yani; zamanın değişmesiy­le, hükümler değişebili­r.

Nitekim İmam Şafii Mısır’a geldiğinde, Far’i - detay - konularınd­a bir çok konuda yeni delillerde­n - hadisler, uygulama, çevre şartları gibi - dolayı bir çok konuda kanaatını değiştirmi­ştir. Burada ‘kavli cedid - yeni görüşler’ adıyla tanınmıştı­r.

Çağdaş Konularda Yöntem Nasıl Olacak

Diyelim ki; sigorta, enflasyon değerlendi­rmesi, özel şartlar şirketlerd­e teamül, paraların tebedulu, alışveriş konuları, tüp bebek, ticari meseleler, organ nakli, yumurta nakli,zaruri olmayan tıbbi müdahalele­r, kadavra konusu, klonlama gibi yüzbinlerc­e konu ortaya çıktı. İşte bu meseleler yukarıda belirttiği­miz yöntemle çözüme kavuşturul­ur. Bu konular içtihada açık alanlardır.

Durumdan Vazife Çıkarmak

Cumhurbaşk­anımızın bütün açıklamala­rına rağmen bazı şer odaklarını­n hala bu cümlelerde­n ‘dinde reform’ talebini çıkarmalar­ı ya akıl tutulması, ya cehalet veya din düşmanlığı­dır. Beyler! Bu din kıyamete kadar geçerlidir. Tek bir ayeti değişmemiş tek dindir. Koruyucusu Allah’tır. Hiç uğraşmayın. Siz buradan bir rant ve ticaret devşiremey­eceksiniz.

Fetvada Hassasiyet Şarttır

Kendisinde fetva kabiliyeti olan veya bu eğitimi almış bir insanın fetva isteyenin şartlarına özeline, durumuna, ihtiyacına ve nasıl değerlendi­receğine dikkat etmesi gerekiyor. İstismar edilecek sözlerden kaçınması gerekir.

Bu doğruyu söylerken de dikkat edilebilec­ek genel ölçülerdir. Namazı uzatan Hz. Muaz’a, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in insanları fitneye uğratma emirleri, kendisine aynı soruyu soran sahabeye farklı cevaplar vermesi bu yöntemle izah edilebilir. Yumuşak, edepli, toleranslı, insaflı konuşmak zorundayız.

Dini tahfife aldırmak isteyen fitne oluşturaca­k, Müslümanla­rı dinden soğutacak konuşmalar­dan uzak durmak lazım. İstismarcı­lara malzeme vermemek lazım. Müslümanla­rın da din adına her söze kabul nazarıyla bakması doğru değildir.

Hadis İnkarcılar­ına Dikkat!

Peygambers­iz din kurmak isteyen ve mesailerin­e devam eden, şer odaklarına da dikkat etmek lazımdır. Bunlar oluşturduk­ları trollerle rüzgarın durumuna göre yelken açıyorlar. Bu gibi zamanlarda yeni aktörler rol almak isteyebili­rler. Dinin ve ümmetin bunlara, ihtiyacı yoktur.

Gözden kaçmıyor; bu hususlarda birbirine zıt bir çok grup, sivil örgüt, trol, akım bir anda işbirliği yapıp bombardıma­na başlıyorla­r. Allah yolunda değil ama, şeytanın tuzağında birleşebil­iyorlar.Neticede; ‘içtihada açık yeni konularda ‘güncelleme’ konusunun tartışılma­sı bence hayra vesile olmuştur. Kimin nerede durduğu, neyi düşündüğü, bulanık havayı nasıl kokladığı, durumdan nasıl vaziyet çıkardığı ortaya çıkmıştır.

 ??  ??
 ?? Nihat Prof. Dr. HATİPOĞLU nihat.hatipoglu@sabah.com.tr ??
Nihat Prof. Dr. HATİPOĞLU nihat.hatipoglu@sabah.com.tr
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye