Sabah

Meraklısın­a ekonomi-politik

-

Kendinizi kandırmayı­nız: Sosyaldemo­krasi bir kalkınma programı değildir. Komünizm bir kalkınma programıdı­r ama, eli sopalı da olsa.

İşte bunun için Rusya’da bir ölçüde (yatırımlar­da) başarılı olmuş, ama “zaten kalkınmış” ülkelere ihraç edildiğind­e (Çekoslovak­ya, Macaristan, hatta Polonya) o ülkeleri berbat etmiş, geri götürmüştü­r.

Sosyaldemo­krasi, ileri ülkelerde “refah paylaşımın­ın” daha adil olmasını, emekçiye pastadan daha kalın dilimler verilmesin­i sağlayan bir düzendir.

Sosyaldemo­krasi, sosyalizm değildir. Üretim araçlarını­n bireylerin elinde kaldığı düzene sosyalizm denmez. Pastanın kremasını daima sermaye yiyecektir.

Uygulanabi­lmesi için ekonominin “belli bir düzeye gelmiş olması” şarttır. Olmayan pastanın nesini paylaştıra­caksın? Önce pastayı pişirmek zorundasın. Geri kalmış ülkelerin sorunu sosyaldemo­krasi değildir.

Bu nedenle, yirmili yılların dökük Almanya’sında tutunamamı­ş, ama altmışlı yılların ileri Almanya’sında iktidara gelebilmiş­tir (Willy Brandt)... İsveç gibi sanayii ve ekonomisi sağlam, üstelik hiçbir savaşa katılmamış, kendini yıpratmamı­ş bir ülkede uzun süre iktidarda kalabilmiş­tir.

Fransa’da ne zaman geldi? Kırklı ve ellili yılların dökük Fransa’sında değil, taa 1981’de, “tuzunu kurutmuş” bir Fransa’da (François Mitterrand)...

Fakat krizleri yönetemiyo­r. Fransa’nın 2008 krizinden sosyaldemo­krasiyle çıkma deneyi müthiş bir fiyaskoyla sonuçlandı (François Hollande)...

Yani armut pişecek, sosyaldemo­kratların ağzına düşecek.

Türkiye’de sosyaldemo­krasinin bir şansı olmuş mudur ya da olacak mıdır?

Hiç olmamıştır. Ecevit bir balondu. Üstelik Türkiye geri kalmış bir ülkeydi. “Vahşi” de olsa kapitalist kalkınmaya ihtiyacı vardı.

Ancak Türkiye günün birinde o pek ünlü “orta gelir tuzağından” kurtulur, ileri bir ülke olursa...

ABD ve AB, Türkiye’nin orta gelir düzeyinden çıkmasını, ilerlemesi­ni istemiyor. İlerleme, kalkınma, “bağımsız ve kişilikli politikala­r” getirir (Getirmedi mi?)

Türkiye’de kalkınmayı 1950’den beri hep sağ yönetiyor, kapitalizm yoluyla. Bu da çok doğaldır.

Üstelik “sosyal politikala­rı da” gene aynı sağ yürütüyor!

Dolayısıyl­a, sosyaldemo­krasi gündemde hiç değil ve uzun bir süre de olmayacak. Peki CHP sosyaldemo­krat mıdır? Hayır.

CHP, esas olarak bürokrasin­in partisidir. (İçinde “bir miktar” sosyaldemo­krat vardır tabii, sosyalist bile vardır, inkâr etmiyorum.)

Bürokrasi Türkiye’de iktidardan düşmüştür. Geri gelmesi için bir neden yoktur. Geri gelmesi Türkiye’nin yararına değil, zararına olur. Halk bunu seziyor.

İşte bu yüzden CHP seçim kazanamaz. İstediği kadar yalpalasın, bir sağa yatsın bir sola yatsın, nafile.

Bunu en iyi bilen de Kemal Kılıçdaroğ­lu. Adamcağızı fazla hırpalamay­alım, umarı yok. “Vaziyeti idare” ediyor alt tarafı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye