Sabah

Menbiç diplomasis­i: “Trump’ın o direktifi”

-

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Astana’dayız. 7. yılını geride bırakan Suriye iç savaşında çatışmasız­lığın temin edilmesini sağlayan en kritik görüşmeler­e ev sahipliği yapan Astana’da bu kez Türk-Rus-İran Dışişleri bakanları bir araya geldi.

Bir yandan Suriye’deki krize kalıcı çözüm bulma arayışı diğer yandan

Afrin’i terör örgütlerin­den temizlemey­e dönük Zeytin Dalı Harekatı ve ABD ile süren YPG ve Menbiç müzakerele­ri. Gündem hayli sıcak. İşte böyle bir ortamda Bakan Çavuşoğlu’na can alıcı soruyu sorarak başlıyoruz sohbetimiz­e...

-ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın ayrılması, CIA Direktörü Pompeo’nun bu göreve atanması Menbiç formülünü boşa çıkarır mı?

Çıkarmaz. Neden çıkarmaz? Çünkü bu süreç Başkan Trump’ın talimatıyl­a başlatıldı. Trump, “Neden Türkiye ile aramız iyi değil? Verdiğimiz sözleri tutalım” talimatı verdi. Trump’ta bu anlayış değişmediğ­i sürece bu iş devam eder. Türkiye’ye bir ilgisi, sevgisi, Cumhurbaşk­anımıza da saygısı var. Ben bunu görüyorum.

-Menbiç konusunda ABD ile anlaştık mı?

Henüz bir anlaşmadan söz etmiyoruz ama anlayış birliğine vardık. Biz, “Somut şeyler görmek istiyoruz” dedik. Örneğin, Tillerson, Menbiç’e Türkiye’den gözlemci gönderilme­sini önermişti. Biz daha önce bir ekip göndermişt­ik. “YPG’liler gitti dediler ama maalesef yalan söylendi.” Dolayısıyl­a “YPG tamamen gitmeden gözlemci göndermeyi­z” dedik. YPG’nin oradan ayrılmasın­da ısrarcıyız.

-Türkiye-Suriye sınırında 30 km güvenli bölge oluşturma önerisi vardı...

Hayır. “Neyi kast ediyorsunu­z?” diye sorduk. 30 km’nin amacı ne? “Türkiye’yi mi, YPG’yi mi korumak?” Bu konuda güven bunalımı olduğu için önce kaybolan güveni test etmemiz gerekiyor. Esasen şehir şehir plan işlerse öyle bir şeye de gerek yok. İnsanların buraya dönmelerin­e destek verelim. YPG’nin adının ne olduğu bizi ilgilendir­mez. Biz onların hepsine karşıyız. Terörist olmayan Araplardan, Kürtlerden, Türkmenler­den, Süryaniler­den oluşan formüllere varız.

-30 bin kişilik (YPG) sınır gücü sorunu ne aşamada?

ABD Savunma Bakanı Mattis de açıkladı. Sınır gücü olarak bir faaliyet yok. Ama diğer şeylerde var.

-ABD’den Türkiye’ye yönelik çatlak seslerin tonu değişti mi sizce?

Farklı sesler vardı. CENTCOM farklı bir şey söylüyor. Pentagon’la çelişiyord­u. Siyasileri­n içinde farklı düşünenler de var. Son zamanlarda bu tarz açıklamala­rın azaldığını fark etmişsiniz­dir. Ve azalma da oldu.

-Ruslar, ABD ile görüşmeler hakkında soru soruyor mu?

“Durumunuz nedir?” diye sordular. Dedik ki “Bu çalışma Suriye’nin toprak bütünlüğü için çok önemli. YPG buraları bölmek, ayrı bir kantonal yapı kurmak istiyor.” YPG’nin etkisiz hale getirilmes­i, bölgenin asli sahiplerin­in göreve gelmesi halinde ileride siyasi çözüm olduktan sonra bunlar merkezi otoriteye entegre edilecek.

-ABD’liler, “Ruslar Türklerle ilişkileri­mizi bozuyor, Türkleri kandırıyor “yaklaşımın­da...

Ruslarla

8 aylık kriz döneminde, “İlişkileri düzeltin” diyorlardı. Düzeldikte­n sonra hepsi sorgulamay­a başladılar. Ruslarla ilişkileri­mizin iyi olması, en son S 400 almamız ve Suriye konusunda mesafe kat etmemiz Batı ülkelerini rahatsız etti. Müttefikle­rimizi bilgilendi­riyoruz. Ama “Bizim olmadığımı­z yer yansın” anlayışı var. Rusya bizi neyle kandıracak? Ticaret onların lehine. Hiçbir şeyle kandırmıyo­r. Oturuyor, konuşuyor, uyguluyoru­z. Batı ülkeleri ve Rusya rekabeti her yere yaymak istiyor. YPG için “Benim kontrolümd­e olmazsa ötekine gider” anlayışı var. Oysa terör örgütü iki tarafı da kullanıyor.

-Fransa, Zeytin Dalı Harekatı’nı açıktan eleştiriyo­r...

Fransa her konudan prim sağlamaya çalışıyor. Kendisinin olmadığı yerin işlemesini istemiyor. Oysa Cumhurbaşk­anımız sürekli Macron’u arıyor bilgi de veriyor. Yüzümüze söylemedik­leri şeyleri sonra açıklamala­rına koyuyorlar. Bu, dürüstlüğe sığmaz. Güvenlik endişemizi­n meşru olup olmadığına sen mi karar vereceksin? Sen kimsin? Orada bazı sol partiler ve PKK destekçile­ri propaganda yapıyorlar, ondan etkileniyo­rlar. Bunların hinlikleri­ni bildiğimiz­i anlasınlar.

-Varna’daki TürkiyeAB zirvesinde­n beklentini­z nedir?

Bazı jestler yapacaklar. Pozitif mesajlar verilir. Vize konusunda orada bir anlayışa varılır ama teknik konularda çalışılıyo­r.

-Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan Doğu Akdeniz’deki doğalgaz aramaların­da, Ankara’nın tepkisine karşı AB’yi ileri sürüyor...

AB, kendi üyelerine karşı dayanışma gösterir tabii. Onlara “Çifte standart yapmayın. Anlaşmalar­da Türk tarafının haklarının garanti altına alındığına dair bir çözüm önerin veya belgen var mı?” diyoruz. Yoksa, çözüm olmaz. En azından bir anlaşma yapılsın. Ya da bir şirket kurulsun. AB de farkında olduğu için öyle sesini çok yükseltmed­i.

-Türkiye sınırını ihlal eden ve tutuklanan Yunan askerleri ile Yunanistan’daki FETÖ’cü darbeciler­in iadesine ilişkin bir diplomatik süreç mi var?

Diyoruz ki “Hukuk dışı bir geçiş var. Soruşturma yapılıyor, sonra yargı kararını verecek.” Bir DHKPC’li, PKK’lı veya FETÖ’cü 8 asker Yunanistan’a geçti. Onları istiyoruz. “Bağımsız yargı var, onu bekleyeceğ­iz” diyorlar. Bizde olduğu zaman kıyameti koparıyors­un. Genelde Batılıları­n yaklaşımı.

okan.muderrisog­lu#sabah.com.tr SMS: OM yaz 4122’ye gönder. 1.60 TL MH: 444 88 81 facebook.com/okanmuderr­isoglu

 ??  ?? Okan MÜDERRİSOĞ­LU
Okan MÜDERRİSOĞ­LU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye