Maçka’da “Esma-ül Hüsna” sergisi
S iyasi kutuplaşmanın izlerini az veya çok hayatın her alanında görmek mümkün. Bu kutuplaşma belki de en yoğun biçimde sanat dünyasında yaşanıyor. O dünyada siyasetten bile çok daha derin bir içe kapanma yaşanıyor.
Türkiye’de birbiriyle ilişkisi olmayan bir sanatçılar topluluğu var. Oysa sanatın bir görevi de toplumun yaşadığı derin çelişkileri açığa çıkartırken, diyaloğun da önünü açması, ötekiyle empati kurmasıdır.
Bu konuda ne yazık ki, sinemadan edebiyata, müzikten resme pozitif örneklere pek rastlamadık ama tabii hiç yok da denemez. Siyaseten farklı düşünen sanatçıların itibarsızlaştırıldığı bir dönemde, ezber bozan sanatçılarımız da var. Bunlardan biri de Sami Savatlı.
Savatlı genç yaştan itibaren aile geleneğinden gelen savat gümüş işçiliği ve hat sanatı ile ilgilenen bir sanatçı.
Profesyonel tasarımcı ve iç mimar olarak başladığı sanat hayatını, çağdaş resim ve geleneksel sanatlarla harmanlayarak sürdürüyor. Bir süre önce Maçka’daki Content Gallery’de küratörlüğünü genç yetenek 1ur Arvas’ın yaptığı “Esma-ül Hüsna” sergisini gezdim.
Arvas’la ayaküstü sohbet ederken şöyle diyor: “Savatlı, yazı formlarını koruyarak kullandığı renkler ve malzemelerle farklılık yaratıyor. Sanatsevere geleneksel zanaatlar ve çağdaş sanatlar arasındaki uyumu vurguluyor.” Gelenekselle modern sanatı buluşturan sanatçının sergisi 3 Nisan’a kadar gezilebilir.
mahmut ovur#Vabah Fom tr Tel 0 1 5 SMS M2V yaz 1 ’ye g|nder MH 1 faFebook Fom mahmutovur