Sabah

Kızılelma nedir?

-

Türkiye’de milliyetçi­lik yükseliyor. hzerimize o kadar alçakça, o kadar namussuzca geldiler ki, yükselecek­tir tabii. Her etki bir tepkiyi doğurur. Milliyetçi­liği bir “HAstAlık” olarak niteleyen Batıcı liberaller­in hoşuna gitmese de, yükselecek­tir. Teslim olmaya çok gönüllü davranmışl­ardı, şimdi yenilgiye de katlanacak­lar.

Bu arada, bu yükselen dalgada “KızılElmA” kavramı da yeniden ortaya atıldı.

Unutulmuş bir kavramdı bu, cumhurbaşk­anımız yeniden hatırlattı. Kızılelma, yüz yıl kadar önce Ziya Gökalp’in “ısıttığı” bir kavramdır.

O zamanlar da tam olarak anlaşılama­mış olmalı ki, Ömer Seyfettin “KızılElmA nErEsI?” diye bir öykü yazmıştı... Fakat o da tam olarak açıklayamı­yordu, onun da kafası karışıktı. Bunun “AslA ulAşılAmAy­ACAk AmA HEp ulAşmAyA çAlışılmAs­ı GErEkEn BIr HEDEF” olduğu kanısına varmıştı.

Çünkü Kızılelma diye bir “yEr” yoktu. Kızılelma, soyut bir kavram, bir “mEFkurE”, bir idealdir. Türkçesi hlkü. Somut bir “yEr IsmI” değildir. Fakat o zamanlar Orta Asya, daha doğrusu “TurAn İmpArAtorl­uğu” şeklinde mütalaa ediliyordu... Ziya Gökalp uçmuş, Enver’i de uçurmuştu. Almanlar da bunu “FIştEklIyo­rlArDı” tabii, emperyalis­t paylaşım kavgaların­da Osmanlı’yı “kullAnABIl­mEk” için...

Bu olmayacak bir hayaldi. Bugün de öyledir. Günümüzde “KomünIst TurAn İmpArAtorl­uğu” hayalini besleyenle­r bile var ama ciddiye alınmıyorl­ar.

Bizim bu hayalimize karşılık Anadolu’ya çıkan Yunanlılar da “TürklEr’I KızılElmA’yA kADAr kovAlAyACA­ğız” diyorlardı (tha tous dioksoun stin kokkini milia)... Onlar da havalarını aldılar.

Kızılelma, “Türk’ün ulAşmAk IstEDIğI, IstEyECEğI HEr türlü HEDEF” olarak özetlenebi­lir.

Her şekle sokulabili­r. Her türlü yorumlanab­ilir. Her yana çekmeye müsaittir. Fakat bu “AGrEsIF” bir simgedir. “SAvunmAylA” irtibatlan­dırılamaz. Kurtuluş savaşına bir “KızılElmA öyküsü” denilebili­r mi? Denilebili­r tabii.

Eh, Turan’dan gerileye gerileye Sakarya’ya, Polatlı’ya kadar gelmemiz de tarihin bir cilvesi olsa gerek!

Viyana kuşatmasın­a “KızılElmA GIrIşImI” denilebili­r mi? Denilebili­r.

Fakat Çanakkale’nin Kızılelma kavramıyla ilgisi yoktur.

O bir direniş, bir savunma muharebesi­dir.

Afrin, Kızılelma mıdır? “DAr AnlAmıylA” alırsanız, evet. Eh, Münbiç de öyle.

“AlDıktAn” sonra orada durup oturmayaca­ksanız da Kızılelma olmaktan çıkar! Afrin bir saldırı mıdır bir savunma mı? Devleti tehdit eden terör örgütüne karşı bir girişimse, savunma. Yok eğer Afrin vilayetini Türkiye Cumhuriyet­i’ne katacaksan­ız, Kızılelma.

Fakat herhalde Çanakkale Köprüsü’ne, Troya muhabbetin­e, Çanakkale ilimizin turizm hamlesine Kızılelma’yı yakıştırma­k sakillikti­r.

Madem zorlamak, abartmak hoşunuza gidiyor, madem istediğini­z gibi yorumlamak­ta ısrarlısın­ız, şu Kızılelma’yı azıcık da “FAIzlErI DüşürmEk, mIllI GElIrI ArttırmAk, CArI Açığı kApAtmAk” falan şeklinde algılasak?

 ??  ??
 ?? EnJLn $5',d ??
EnJLn $5',d

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye