RUH AYNI RUH İMAN AYNI İMAN
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ÇANAKKALE’DEN DÜNYAYA ÇARPICI MESAJLAR VERDİ:
DÜN Çanakkale’de bizi esir etmeye çalışanlara derslerini vermiştik, bugün de sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları terör devletiyle istiklalimiz ve istikbalimize göz dikenlere aynı şeyi yapıyoruz. Elbette Çanakkale’deki mücadelenin büyüklüğüyle sınır ötesi operasyonların çapı karşılaştırılamaz ama amaç aynı amaç, ruh aynı ruh, iman aynı iman.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümü programında yaptığı konuşmada, Afrin harekâtına ilişkin müjdeyi, “Afrin şehir merkezi TSK desteğindeki ÖSO tarafından bu sabah saat 08.30 itibarıyla tamamen kontrol altına alınmıştır” sözleriyle verdi. 18 Mart Stadı ve Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törende konuşan Erdoğan şunları söyledi:
KALANLAR DA TEMİZLENİYOR
■ “Çanakkale Deniz Zaferimizin 103. yıldönümünü idrak ettiğimiz bu tarihi günde tüm şehitlerimizi ve gazilerimiz rahmetle yad ediyoruz. Böyle bir gençlik olduktan sonra Allah’ın izniyle yeni yeni Çanakkale zaferlerini yakalamaya hazırız.
■ Sözlerimin başında bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Afrin şehir merkezi TSK desteğindeki ÖSO mensupları tarafından 08.30 itibariyle tamamen kontrol altına alınmıştır. Teröristlerin çoğu zaten kaçmışlardır. Kalan kılıç artıklarını ve geride bıraktıklarını, özel birliklerimiz ve Özgür Suriye Ordusu mensupları temizliyor.
■ Afrin şehir merkezinde terör örgütünün paçavraları değil huzurun ve güvenin sembolleri dalgalanıyor. Şu anda orada Türk bayrağı dalgalanıyor, ÖSO’nuın bayrağı dalgalanıyor.
AFRİNLİ KARDEŞLERİMİZ YERLEŞECEK
■ Kahraman Mehmetçiklerimize şükranlarımı sunuyorum. ÖSO mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. Afrin operasyonuna başından beri destek veren milletimize şükranlarımı sunuyorum. Bu operasyonla Türkiye, bir kez daha hakkın, haklının mazlumun yanında olduğunu bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Cerablus’ta, Rai’de, El Bab’ta, Azez’de ne yapmışsak, Afrin’de aynısını yapacağız. Afrinli kardeşlerimiz Afrin’e dönecek.
■ Teröristlerin izlerini silerken, alt yapısından üst yapısına bölgeyi yaşanabilir hale getirecek tüm adımları atacağız. Türkiye’nin ve milletimizin, Suriye’nin ve Suriyeliler’in bu ortak zaferi terör örgütlerini aramıza bir hançer gibi sokmaya, bin yıllık kardeşliğimizi zehirlemeye çalışanlara verilmiş en büyük cevaptır. Dün Çanakkale’de hangi heyecanla mücadele etmişsek, bugün de sınırlarımız içinde ve dışında aynı şekilde mücadeleyi yürütüyoruz. Elbette Çanakkale destanı sınır ötesi operasyonlarla mukayese edilemez. Ama iman aynı iman, ruh aynı ruh, amaç aynı amaç...
58 GÜNDE ELE GEÇİRDİK
■ Görkemli zırhlılarıyla dünyanın dört bir yanından toplayıp getirdikleri askerleriyle erken zafer kutlayanları Çanakkale’de nasıl hüsrana uğrattıysak, sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturduklarını sananları da öyle şaşkına çevirdik. Dağ, tepe demeden, her köşesi beton tünellerle, duvarlarla, iyi gizlenmiş nice tuzaklarla donattıkları Afrin’i,
58. gününe giren operasyonumuz ile tamamen ele geçirdik. Biz işgale gitmedik. Sadece terör gruplarının yok edilmesine ve barışa gittik. Oradaki kardeşlerimizi terör örgütünün zulmünden kurtarmaya gittik.
■ Çanakkale’de öyle hikâyeler, öyle fotoğraflar, öyle ismi bilinen bilinmeyen kahramanlar var ki bunları görüp de duygulanmamak mümkün değildir. Bu büyük savaşın ve zaferin birkaç şiir, birkaç roman birkaç belgesel dışında hâlâ hakkıyla anlatılamadığını düşünüyorum. Biz maalesef tarih yapmakta çok mahir ama onu yazmakta aynı derecede başarılı olmayan bir milletiz.
RAKAMLAR YETMEZ
■ Çanakkale bir seferberlik savaşıdır. Özellikle hekim ihtiyacı sebebiyle tıp fakültesi öğrencileri adeta zorla cepheden okullarına geri gönderilmişlerdir. Çanakkale’yi sadece rakamlarla anlatmak işin ruhunu ifade etmekte yetersiz kalır. Bu yarımadada rütbeleri küçük olduğu halde yaptıkları büyük işlerle her biri birer abide olan nice isim var. Onlar 65 yaşında yüzbaşı rütbesiyle gençlere taş çıkartan, bütün o işlere imza atan Hacı Ramazan Ağa idi. Savaş gemilerinden güllelere meydan okuyan Muharrem Başçavuş, imkânları sınırlı olduğu için düşman siperlerini basıp ellerindeki makineli tüfeği sırtlanıp gelen Mustafa Çavuştu. Düşmana yakalandığında bile cesaretini ve neşesini elden bırakmayıp, ‘Size hediyem var’ diyerek askerlerimize kucak dolusu erzak getiren Saka Hüseyindiler. Komutanına ‘Sağ kolumu kaybettim ama sol kolum var’ diye mektup yazan Onbaşı Mehmet Çavuştu. Tüfeği çalışmayınca düşmana taşla saldıran Bigalı Mehmet Çavuştu.
■ İstiklal ve istikbal davasının bayrağını nasıl ki Çanakkale’de Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tarihe kaydettiysek inşallah Afrin’de de yeni bir tarih oluşturuyoruz.”