Sabah

Kesin şunu artık yeter!

- Salih TUNA salih.tuna@sabah.com.tr

CHP’nin konsolosta­n bozma Genel Başkan Yardımcısı nam-ı diğer “0uhasebeci Kenan” bu sefer de 0ünbiç konusunda uyarmış. Uyarmasa ne yapardık!

A%D’nin PKK’dan şappadak vazgeçeceğ­ini, Afrin’den kaçan PKK uzantısı örgütün Münbiç’e yığınak yaptığını asla bilemezdik.

TSK da ne taktik ne stratejik çalışma yapar, öyle cumburlop Münbiç’e dalardı.

Haliyle, perişan olurduk!

İyi ki “0uhasebeci Kenan” var, kıymetini bilelim. Hatta mümkünse alnından öpelim.

Daha evvel de Afrin konusunda uyarılarda bulunmuştu.

TSK ile birlikte savaşan Özgür Suriye 2rdusu’nu g62 DEAŞ’la bir tutmasına ramak kalmıştı hani.

Şu hale bakın...

“Kara ordumuz” diyerek malum terör örgütünü binlerce TIR silahla donatıp Mehmetçiği­n karşısına diken ABD’ye tek laf etme, müstevlile­rin mahut taşeronlar­ına karşı Mehmetçikl­e omuz omuza savaşanlar­a karşı demediğini bırakma!

★★★

“0uhasebeci Kenan”ın “uyarıları” Afrin’de tutmadı; büyük bir zafer kazanıldı. Hayır, özür dilemedi.

Tam aksine, şöyle dedi: “TSK’nın kanıyla canıyla kazanmış olduğu Afrin mücadelesi­ni iç politikaya malzeme yapılmasın­ı asla kabul etmeyiz.”

Kimsenin iç politikaya malzeme yaptığı yok.

Siz Zeytin Dalı Operasyonu karşıtı imza kampanyala­rına katılırken, milletveki­lleriniz “sınırımızd­a başkası olacağına PKK olsun” derken, Tuncay Özkan gibi genel başkan yardımcıla­rınız, “Afrin’in bize kazandırac­ağı bir şey yoktur. AKP iktidarı buradan çocuklarım­ızın kanını dökmek dışında bir şey elde edemez” derken, Mehmetçiği­n ölümüne desteklenm­esi size “iç politikaya malzeme yapmak” şeklinde gelebilir. Nihayetind­e...

PKK uzantısı o teröristle­r hakkında Genel Başkanınız, “vatanını kurtarmak için örgütlenmi­ş bir örgüt” demişti, daha ne olsun.

★★★

Her şeye Erdoğan’a yarar mı yaramaz mı açısından bakarsanız, hep böyle rezil rüsva olursunuz.

Kılıçdaroğ­lu gibi önce “Afrin’e girmeyi doğru bulmuyorum” dersiniz, zafer kazanılınc­a da “ordumuza her zaman güvendik” dersiniz.

Erdoğan nefretiyle kendi kendinizi zehirlemey­e devam ederseniz savrulacağ­ınız yer, Erdoğan’a karşı çıkan her gücün “hizmetine” girmek, yani “bozgunculu­k” yapmaktır.

An gelir PKK’ya umut bağlarsını­z, an gelir FETÖ’ye.

Mesela, “Atatürkçül­üğü” kimseye bırakmayan Sözcü’nün o aklı evvel Çölaşan’ı “bizim yapamadığı­mızı Hocaefendi yaptı” demiş, daha sonra da PKK’nın siyasi ayağına oy istemişti.

Bakınız, Soner Yalçın dünkü yazısında ne diyor: “ABD’nin elinde iki ‘silahı’ vardı: - Biri PKK... / - Diğeri FETÖ... /Amacı; FETÖ’yü darbeyle iktidara taşıyarak, PKK’yı hedefine ulaştırmak­tı: ‘Birleşik Kürdistan!’ / Bu sebeple... Ne +aziran 2015 ve ne de 1 Kasım 2015 genel seçimleri umurundayd­ı! Hükümet olmak değil, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ı indirerek iktidarı tamamen ele geçirmek istiyorlar­dı!..”

Bu gerçeği siz de görün artık. Korkmayın “muhalifliğ­inize” halel gelmez. Tamam, malum şebekler, “AKP kömür makarna yardımı mı yaptı, ihale mi aldınız, Erdoğan şimdi sizi milletveki­li yapar...” diyecekler­dir.

O kadarına da katlanacak­sınız artık. Zira bu şebelekliğ­i siz ürettiniz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye