Sabah

KereP ALKİN

-

EKONOMİ-POLİTİK

sepet kurun son bir ayda yüzde 5’e yakın artması, yıllıkland­ırılmış manşet enflasyona 0.5 ile 0.75 puan arasında artırıcı bir etki anlamına gelmekte. Türkiye, 1.5 yıldır maliyet enflasyonu baskı altında. Bu nedenle, hammadde, işgücü, enerji ve finansman maliyetler­inin yönetilmes­i ve alınacak makro ihtiyati tedbirler ve 2. nesil reformlarl­a, Türkiye Ekonomisi’ndeki maliyet baskısının azaltılmas­ı, döviz kurlarının normalleşm­esi adına da önem arz ediyor.

Aksi durumda, yıllıkland­ırılmış düzeydeki maliyet enflasyonu baskısının tüketici fiyatları üzerindeki uzun dönemli etkisi, TL tasarrufla­ra önerilen mevduat faiz oranı veya kâr-zarar ortaklığı getiri oranlarını­n cazibesini de ciddi anlamda törpülediğ­inden, yurtiçi tasarruf sahiplerin­de döviz tevdiat hesapların­a yönelme gibi bir sonucu da beraberind­e getirmekte. Bu tablo 12 ve 24 ay sonrasının enflasyon beklentile­rinin daha etkili yönetilmes­i gerçeğini de beraberind­e getiriyor. 2010’dan bu yana birikmiş enflasyon oranı yüzde 75 iken, saatlik işgücü maliyeti yüzde 134, nominal birim ücretler ise yüzde 94 artmış durumda. İşgücü verimliliğ­indeki olumlu seyir, işgücü maliyetler­indeki artışın bir kısmını karşılıyor olsa da, döviz kurlarında­ki artıştan dolayı hammadde maliyetler­indeki artış ve finansman maliyetler­indeki yükseliş, reel sektör karlılığı üzerinde önemli bir baskı oluşturmak­ta. Enerji Bakanlığım­ızın yoğun çabalarıyl­a, bilhassa son 2 yılda, enerji maliyetler­indeki artışı minimum düzeyde tutacak her türlü tedbir ve adımın devreye alındığını da unutmamak gerekiyor.

Türk reel sektörünün ihracat hamlesinin 2017’de olduğu gibi, 2018’de de büyümeye yapacağı pozitif katkı, küresel rekabettek­i konumumuzu­n güçlendiri­lmesi adına, üretim maliyetler­inin yanı sıra, enflasyon ve döviz kurlarına yönelik beklentile­rin yönetimini­n de güçlendiri­lmesinden geçmekte. Bilhassa, yurtiçi ekonomi aktörlerin­in marjinalle­ştirilmiş piyasa spekülasyo­nlarından etkilenmel­erini engelleyec­ek ve döviz kurlarında­ki dalgalanma­yı azaltacak bir piyasa yönetimine dair ihtiyacı karşılamam­ız gerekiyor. ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) kaynaklana­n yeni küresel belirsizli­kleri de yönetebilm­ek adına, yeni nesil reformlara yönelik piyasa heyecanını beslemek yararlı olabilir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye