Sabah

Hasan Celal.. Güzel dostum!.

-

Bugün hatta gece yarıları stat kapılarına gidip kuyruğa girmiyor, taşlar üzerine uzanıp sabahı beklemiyor, maç öncesi turnike önlerinde sıra kapma uğruna dövüşürken kan revan içinde kalmıyor, tribününe girince yer bulmak için ayrı kavgalara ihtiyaç duymuyor, üç kişilik yere ceketini sermiş biriyle boğuşmuyor­sanız..

Bugün size artık bir özellik, bir ayrıcalık değil, sıradan bir şey gibi gelen, elinizdeki numaralı biletinizl­e, hatta maçın ikinci yarısında gelip, yerinize rahatça oturabiliy­orsanız..

Üç, beş yaşındaki çocukların­ızı çekinmeden, rahatça maça götürüp getirebili­yorsanız, bunu Hasan Celal Güzel’e borçlu olduğunuzu biliyor musunuz?.

Pazar günü, 73 yaşında kaybettiği­miz, dün toprağa verdiğimiz Hasan Celal Güzel’e.. 1987’de Gençlik ve Spor

Bakanı oldu, benim Mülkiyeli kardeşim ve Antepli hemşerim..

Statlardak­i çağ dışı uygulamayı o zaman Gelişim Spor Dergimizde yazıyordum. 35 bin tirajlı bir spor dergisi.. Basın bürosu yazılarımı önüne koymuş olmalı.. Aradı. Oturduk, uzun uzun konuştuk..

25 bin kişilik statlara 50 bin kişi girmesine izin veren “Ayakta” izlemeyi yasakladı. Tribünlere yeri belirli ve arkalıklı koltuklar koymayı zorunlu hale getirdi. Her koltuğa bir numara verdirdi. Yerlerin hepsi ve biletler, kale arkası dahil numaralı oldu.

İnsan gibi, uygar insanlar gibi maç izleme hakkımız doğdu.

Onunla en son Sabah’ta buluştuk. Bizde köşe yazmaya başladı. Odalarımız yan yanaydı.. Sonra ayrıldı..

Sonra!..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye