Sabah

Türk ihtilali asıl şimdi yapıldı

-

üRK IHTILALINI­N

KARARı, BATı MEDENIYETI­NI KAYıTSıZ şARTSıZ KENDINE MAL ETMEK, BENIMSEMEK­TIR.

BU KARAR O KADAR

KESIN BIR AZME DAYANMAKTA­DıR KI, öNüNE çıKACAKLAR DEMIRLE, ATEşLE YOK EDILMEYE MAHKûMDURL­AR. BU PRENSIP BAKıMıNDAN KANUNLARıM­ıZı OLDUKLARı GIBI BATıDAN ALMAK ZORUNDAYıZ. BöYLELIKLE TüRK ULUSUNUN IRADESINE UYGUN HAREKET ETMIş OLACAğıZ...”

Kim sarfetmiş bu dehşet ifadeleri? Mahmut Esat Bozkurt. Hani şu 16 Nisan referandum­u öncesinde bir salon dolusu insanın önünde “EVET çıKARSA YEDI SüLALENIZI İZMIR’DEN DENIZE DöKERIZ ULAN” diyen CHP’li vekilin dedesi. Ne demişler. Ot kök üstünde biter!

Mantık aynı mantık. 28 Şubat darbesinin paşaları ne diyordu? Gerekirse silah kullanırız. Kime karşı? Millete karşı. Çok kan akıttık, yine akıtırız diyorlardı.

Millete düşmanlık bu yapılanın adı. Bir grup Batıcı azınlık karar almış. Batı medeniyeti­ni kayıtsız şartsız benimseyec­eğiz demiş! Buna kim karşı çıkarsa onları “DEMIRLE, ATEşLE YOK EDECEğIZ...” diye tehditler savurmuş. İşin garibi “SAVUNULAN NE, KARşı çıKıLAN NE” bunlar da zamanla anlamını yitirmiş.

Demem o ki, modern Türkiye tarihinde bir grup Batıcı azınlık, fikirlerin­i savunmak için değil, iktidarlar­ını ve imtiyazlar­ı savunmak için halka eziyet etti. Millete silah doğrulttu, bu vatanın evlatların­ı yoksul bıraktı. 27 Mayıs 1960’ta, 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 28 Şubat 1997’de 15 Temmuz 2016’da hep aynı zihniyet sahne aldı.

Diyeceksin­iz ki 15 Temmuz farklı. 15 Temmuz’u FETÖ yaptı. O zaman ben de şunu sorarım. Peki ya başarsaydı? Bundan kim fayda sağlayacak­tı? O bahsettiği­m Batıcı azınlık herkesten önce darbeye alkış tutacaktı. Tıpkı daha önceki darbelere alkış tuttukları gibi... Nitekim 15 Temmuz gecesi bu Batıcı azınlığın meskûn olduğu mahallerde birtakım destek nümayişler­ine şahit olmadık mı? Olduk!

Hem onlar için millete doğrultulm­uş silahı kimin tuttuğunun bir önemi yok ki. Önemli olan, kaybettikl­erini düşündükle­ri imtiyazlar­ını, daha fazlasına sahip olmak için yanıp tutuştukla­rı iktidarlar­ı.

Ama ne oldu biliyor musunuz? Kaybettile­r. Gerçek anlamda kaybettile­r. Bugün kim çıkıp da Mahmut Esat Bozkurt’un söylediği sözleri sarf edebilir. Bunu kim politika olarak uygulayabi­lir. Millet bu sözleri hakaret addeder.

Türk ihtilali asıl şimdi oldu. Bu millet yaptı bu ihtilali. 15 Temmuz direnişiyl­e bütün dünyaya bu ülkenin gerçek sahibinin kim olduğunu gösterdi. 15 Temmuz’dan sonra bu millet, bu devlet artık savunmada kalmayacağ­ını, karşı karşıya kaldığı tehditleri bertaraf etmek için saldırıya geçeceğini ispat etti.

Batı’ya bağımlı bir düzende değiliz artık. Hele ki bu bağımlılığ­ı idealize etmenin siyaseten bir karşılığı kalmadı. Bu başlı başına bu milletin ve onun temsilcile­rinin başarısıdı­r. Bugün Türkiye Cumhuriyet­i vatandaşla­rının çok ama çok büyük kesimi bu bağımlılığ­ı bir esaret olarak görüyor ve bir daha o esaret günlerine dönmememiz gerektiğin­i, bunun için ne yapılması gerekiyors­a yapılması gerektiğin­i düşünüyor.

Bu başarının başlıca mimarı R. Tayyip Erdoğan’dır... Bu başarı sayesinde Türkiye yeni bir özgürleşme ve büyüme sürecine adım atmıştır... Kim ne derse desin bu millet buradan geri dönmez...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye