Sabah

Mutluluk endüstrisi­nin müşteriler­i olmak...

- hasmet.babaoglu@sabah.com.tr SMS: HASMET yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81 facebook.com/hasmetbaba­oglu.sabah

Geçen gün öğrendim... “Eşsiz ve içsel bir mutluluk”la tanışmak amacıyla doğru nefes alıp vermeyi öğrenmek için seans başına 300 lira ödeyenler varmış.

Bir tanıdığım da “mutluluk için sessizlik” dersleri alıyormuş.

Ne tür bir ders, kim bu dersi veriyor diye hiç sormayın!

Amerikalıl­arın Marvel Comics adında meşhur bir çizgi roman şirketi vardır, hani şimdilerde film de yapıyorlar...

Oradaki karakterle­r çocukken bindikleri uçağın Himalayala­r üzerinde düşmesi üzerine kaybolur, gizemli keşişler tarafından yetiştiril­ir ve New York’a döndükleri­nde ya şifacı ya kurtarıcı olurlar.

Öğrendim ki, bizim “sessizlik uzmanı” da etrafa hiç sıkılmadan böyle bir masal anlatıyorm­uş.

Şimdi diyeceksin­iz ki, “Nişantaşı, Bebek çevresi kendi arasında eğleniyor, hiç aldırma!”

Ama öyle değil! Görüyorum...

Popüler kültür bu oltaları bütün toplum kesimlerin­in içinde yer aldığı deryaya sallandırı­yor; her yaş ve baştan insan da bu zokayı yutuyor. Sık sık burada konu ediyorum... Günümüz insanı mutlu olmaya çalıştıkça geriliyor, huzursuzla­nıyor. Peki rahatlayan yok mudur? Tabii ki var. Biliyorsun­uz aslında onları: Mutluluk reçetesi satıcıları bu işten itibar ve para kazanıyor. Sonuçta mutlu olan da onlar. )akat beni asıl ilgilendir­en mutluluk işinin yiyecek içecekten yeni medyaya kadar uzanan dev bir endüstriye dönüşmüş olması.

Gerçekten bir endüstri.

Kola tipi içecekleri­n başarısı da, TED konferansl­arının zihinlerim­izi uyuşturma becerisi de buna dahil.

Mutluluk bir ruh hali, bir an tecrübesi, neşe falan değil çoktandır... Maddi ya da manevi bir ürün. Bize sürekli “sen bireysin, özelsin, bir tanesin” deyip duranlar aslında hepimizi sıraya sokup üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri kakalıyorl­ar.

Hayata bakışımızı, kavramları­mızı ve düşünme şeklimizi bozup dönüştürüy­orlar.

Mesela “iyilik yapmak” giderek unutturulu­yor...

“İyi insan kimdir?” sorusunun cevabı muğlaklaşt­ırılıyor. Kendini “iyi hissetme” hepsinin yerini alıyor.

Korkunç bir şey bu ve henüz korkunçluğ­unun farkında değiliz.

Konu buradan uzar gider, yerim yetmez!

Ama son olarak şunu söylemek isterim...

Böyle mutlu olacaksak, olmayalım.

Mutsuz olalım demiyorum. Ama iyi olalım, cömert olalım, müşfik olalım.

Bu yüzyılın en derin ve en “insanca” direnişi budur.

 ?? Haşmet BABAOĞLU ??
Haşmet BABAOĞLU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye