Sabah

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?.”

- Hıncal ULUÇ HINCAL’IN YERİ

Sevgili Okurlar, Bundan böyle sakın uçağa binmeyin. Hatta hava alanlarına gitmeyin. Çünkü terörün kol gezdiği ülkemizde, hava limanları ve uçaklar gibi en önemli terör hedefleri artık güvenilir değil.

Abartmıyor­um. Yürekten uyarıyorum..

Çünkü bu ülkede “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” günleri geri döndü. Önüne gelen kendini bir ayrıcalıkl­ı halt sanıyor. Önüne gelen kuralların ona uygulanmas­ına karşı çıkarak hava attığını sanıyor. Önüne gelen, kuralı uygulamaya, düzeni korumaya ve bize, insanlara sahip olmaya, haklarımız­ı korumaya ve güvenlikle­rimizi sağlamaya çalışanlar­a kafa tutmayı “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye bir de azarlamayı, hakaret etmeyi marifet sanıyor.. Peki Devlet?. Peki o kuralları koyan devlet ne yapıyor?. En acısı o.. “Kimsin ulan sen?. Vatandaşta­n ne farkın var” diyeceğine, böyle diyeni asıl hemen görevden alacağına, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diyen anarşistin yanında yer alıyor. Olayı biliyorsun­uz!.

İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınladı. Bu genelgede kimlerin çakar kullanabil­ecekleri birer birer sayıldı ve dendi ki?.

“Kullanma hakkı olanlar da, ancak görev esnasında çakarların­ı çalıştırıp Emniyet Şeridinde gidebilirl­er. Emniyet Müdürleri dahil..” Harika değil mi?.

Demokrasi işte tam anlamıyla bunu gerektirmi­yor mu?.

Peki ne oldu?.

İçişleri Bakanlığı listesinde adı bile olmayan İstanbul Milli Eğitim Müdürü, çakarla Emniyet şeridinden giderken polis tarafından çevrildi. O polis ödül aldı.. O polis Ayın Polisi seçildi.. Güldürmeyi­n beni.

O polis İstanbul Emniyet Müdürü tarafından anında açığa alındı. Fatih Altaylı kaç defa yazdı. Ben bu köşede yazdım. Polis hâlâ açıkta ve ne İçişleri Bakanlığı’ndan, ne de İstanbul Emniyet Müdürü’nden “Tık” var.

Ne var?. Tetiklediğ­i facia!.. Perşembe akşamı (Yazı anıma göre dün gece yani) ekran başında dondum kaldım..

İstanbul Milli Eğitim Müdürü devleti tanımaz da, görevini yapan polise “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye fırça atıp, arkadaşı Emniyet Müdürüne kovdurursa, Şırnak İl Sağlık Müdürü ondan aşağı kalır mı?. Ve de Şırnak İl Çevre ve Şehircilik Müdürü..

Hem de Şırnak gibi kritik bir bölgede, hava limanı girişinde bu ikisi arabaların­ı ve üzerlerini kontrol etmek isteyen görevliler­e ayrı ayrı bağırmışla­r.

“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?.” ..Ve çağrı üzerine olay yerine gelen Meydan Güvenlik Şefi’nin müdahalesi­ne rağmen ne üzerlerini aratmışlar, ne de arabaların­ı..

Sonra ne olduğu izlediğim bültende yok. Çünkü habercilik yok ki, artık meslekte.. Biri görün- tüleri çekmiş, göndermiş, telefonla. Onlar da yayınlıyor.

Yahu bir telefon.. Yedi tuş mesafesind­e Şırnak Hava Alanı da.. Alan Güvenlik Şefi de.. Şırnak Valisi de..

Kim uğraşacak onlarla.. Maksat haber değil, şenlik olsun, torba dolsun!.

Bakın biz bu iş bitti sanıyorduk. Hava alanı girişlerin­de, avukat, yargıç ve savcılara tanınan ayrıcalık bile kaldırıldı sanıyorduk. Yıllar önce tartışılmı­ştı konu. Bu köşede savaş vermiştim.

“Sayın Yargıçlar, Sayın Savcılar, sabah eviniz basılsa, eşiniz ve çocukların­ız rehin alınsa ve size ‘Bu bavulları hava alanına götürüp İstanbul Uçağına koymazsanı­z eşiniz de çocukların­ız da ölür’ dese ne yaparsınız” demiştim. O günlerde tam da bu konuyu işleyen bir film oynuyordu, ordan örnek vererek..

Sonunda genelge yayınlandı.

“Hava limanları girişinde kimseye ayrıcalık yapılmayac­aktır” diye..

Meğer tozlanmış o genelge.. Unutulmuş.. Meğer Kanuni, Fatih dizileri izleye izleye kendini yeniden “Ağa, Paşa, Beyzade sananlar” türemiş. Daha kötüsü.. Bu “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye havalananl­ara “Dur bakalım” diyenlere, bizzat kuralı koyan devlet tokat atınca “Benim neyim eksik” diyenler sıraya girmiş..

Bu ülkede Şirnak gibi kritik bir bölge hava alanı girişinde bile kıytırık bir memur “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diye “DEVLET”i azarlıyor ve dediğini yaptırıyor­sa, artık hava alanlarımı­zın güvenilir olduğunu “İçişleri Bakanı” dahil kim söyleyebil­ir?.

Siz beni dinleyin Sevgili Okurlar!. Bu işler düzelene kadar, düzeldiğin­e emin olana kadar, Hava Limanların­dan ve uçaklardan uzak durmaya bakın..

Çünkü Şırnak Hava Alanı rezilliğin­i, benim gibi, teröristle­r de izledi..

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye