Altını çizdiğim satırlar-25
Sırf mizacım içimi dökmeye yatkın değil diye her şeyi unuttuğumu falan sanmayın. ( ULIAN ARNES / Seni Sevmiyorum)
Adamla kadın birbirlerine çok güzel bakıyorlar
(...) Şaşkınlık yok. Ne birinde, ne ötekinde. Bu bakışma böyle olması gerektiği için böyledir. Vardır. Kendisidir. Kendinden başka hiçbir şeyle açıklanamaz. (ADALE AĞAOĞLU / Ruh Üşümesi)
Peki nasıl oluyor da kendini tam olarak yalnız hissedebilmek için bir insanla yıllarca, hatta on yıllarca birlikte yaşaman gerekiyor? ( IM PARKS / Kader)
Bir ruhumun olmasını hak etmiyorum ama var. Bunu biliyorum, çünkü canımı acıtıyor. (DOUGLAS COUPLAND / The Gum Thief)
Kuşların aptal yaratıklar olduğunu söyleyebilirsin; köpekleri birbirlerinin arkasını kokladıkları için iğrenç bulabilirsin; arılardan daha alığı yoktur, oldum olası ballarını başkaları için yaparlar. Yalnız dikkat et, önceleri bu bir bakış biçiminken sonra yaşam biçimin olur çıkar. Çarpıta çarpıta sonunda çarpık görmeye başlar insan. (ROMAIN GARY / Uçurtmalar)
Hep deniz olmak istemişsindir ama değilsin. Sen bir yağmur damlasısın. ( S EP EN KELMAN / Pigeon English)
Çoğumuzun yaptığını yaptım, kendi tenime bürünmüş bir halde, kendimi emniyete alıp, benden başka hiçbir şey yok diye düşünerek, kendi dünyamı dışarıda tutma numarası yaptım. Dünyamız bizden geçer gider, biz de ondan; bir sınır yoktur. Koşabildiğim zaman kumsal boyunca koştum ve ayak izlerimi kumlar üzerinde bıraktım. (...) Ama deniz fethedilmiyor. Deniz, üzerinde iz bıraktırmıyor. Sadece sen kol ve bacaklarını yorgunluktan bitap düşünceye kadar çırpar durursan seni kaldırıyor; sonra sanki hiç yüzmeyi bilmemişsin gibi süzülmene izin veriyor. (URSULA K. GUIN / Uçsuz Bucaksız)
Yalnızca fısıldanmış sözcükler isteyeceğim... (VIRGINIA WOOLF / Dalgalar)
Hangimiz daha büyük yalancıyız? Ben seni aldattım, sense kendini... (LAWRENCE DURRELL / İskenderiye Dörtlüsü-Clea)
Ne zaman yaşıyorsun? Ne zaman derinliklere iniyorsun? Hep işine dalmış durumdasın. (CESARE PAVESE / Yaşama Uğraşı)