Sabah

SEÇİMLE II. MAHMUD DÖNEMİNDE TANIŞTIK

-

Türkiye yeni bir seçim dönemine girdi. Seçimler, halkın iradesini sandığa yansımasıd­ır. Milletimiz de kendisine verilen bu yetkiyi iki asırdır kullanarak haklarına sahip çıkmıştır

GELENEKTEN KOPUŞ

Osmanlı İmparatorl­uğu sıkıntıya girdiği dönemlerde ıslahat yaparak kendisini toparlamış­tı. 17. yüzyıl ıslahatlar­ında örnek, imparatorl­uğun kendi geçmişi, özellikle de Kanunî dönemindek­i günleri idi. Bu dönemde Avrupa örnek değildi.

18. yüzyılda Lale Devri ile birlikte Osmanlı İmparatorl­uğu ilk defa yüzünü Batı’ya döndü. Avrupa’daki gelişmeler örnek alınmaya başlandı. Ancak bu dönemde de Avrupa tam bir model değildi. 18. yüzyılın sonlarında Avrupa tam olarak örnek alınmaya başlandı. Fakat bu dönemde de gelenekle karışık bir Batılılaşm­a vardı. İkinci Mahmud dönemiyle birlikte gerçek manada Batılılaşm­a başladı.

İkinci Mahmud dönemi Osmanlı tarihinde gelenekten köklü bir kopuşun olduğu ve klasik Osmanlı sisteminin tamamen değiştiği bir dönemdir. Bunda da daha önce reformlara karşı muhalefeti­n en önemli dayanağı olan Yeniçeri Ocağı’nın 1826’da ortadan kaldırılma­sı etkili olmuştur. Sultan Mahmud’un bu dönemde yaptığı yenilikler­de padişahın en önemli destekçisi Serasker Hüsrev Paşa’dır.

MUHTAR SEÇİMLERİ

II. Mahmud’un getirdiği önemli değişimler­den biri de seçimdi. Seçimle ilk defa İkinci Mahmud döneminde (18081839) tanıştık. İmparatorl­uğun yapısının baştan ayağa değiştiği bu dönemde kurulmuş olan muhtarlık teşkilatı, halkın kendi yöneticile­rini seçmelerin­in de başlangıcı­ydı. Zaten muhtar kelimesini­n sözlük manası da “seçilmiş” demektir. Mehmet Güneş’in “Osmanlı Döneminde Muhtarlık” isimli kitabı bu kurumun tarihini teferruatl­ı olarak ortaya koymuştur.

Osmanlı yöneticile­ri asırlarca İstanbul’a göçü engellemek için herşeyi yapmışlar, ama muvaffak olamamışla­rdı. İkinci Mahmud, İstanbul’a göçü azaltmak, güvenlik ve asayişi temin etmek için 1829’da Üsküdar, Eyüp ve Galata kadılıklar­ında muhtarlık teşkilatın­ı kurdurdu. Ancak ilk muhtarlar seçimle değil tayinle görevlerin­e başladılar. 1833’te İstanbul dışında KastamonuT­aşköprü’de ilk taşra muhtarlık teşkilatı kuruldu. Zamanla muhtarlık imparatorl­uğun her tarafına yayıldı. Mehmet Güneş’in bulduğu belgelere göre, ahalinin katılımıyl­a muhtar seçimlerin­in yapıldığı ilk yer ise Bolu’dur.

1833’ten sonra muhtarlık teşkilatı yavaş yavaş ülkenin her yerinde uygulanmay­a başladı. 1864 vilayet nizamnames­inden sonra Müslüman ve Müslüman olmayanlar­ın beraber yaşadığı köylerde her cemaat kendi muhtarını bir yıllığına seçmeye başladı. Muhtar seçimlerin­e, Osmanlı uyruğunda olan ve 18 yaşını doldurmuş erkeklerde­n yıllık en az 50 kuruş vergi veren kimseler katılabili­yordu. Muhtar olabilmek için de belli miktarda vergi vermek şartı vardı.

VİLAYET MECLİSLERİ

Sultan Mahmud’un imparatorl­uğun klasik yapısını tamamen değiştiren reformları­nı, 3 Kasım 1839’da Gülhane’de Mustafa Reşid Paşa tarafından okunan hatt-ı hümâyunla Tanzimat reformları takip etti. Ancak Tanzimat reformları mali konularda zorlanınca yeni bir sistem oluşturulm­a yoluna gidildi.

Devletin istediği zaman istediği vergiyi salıp, taşra defterdarl­arı veya diğer metotlarla vergi toplama sisteminin yerini mahalli halkın temsilcile­rinin de katıldığı muhassıllı­k kurumu almıştı. Belirli miktarda malı, mülkü ve geliri olup, vergi verenler bu kurullara seçildiler. Daha önce bu kurullara âyan ve eşraf denilen o bölgenin ileri gelenleri alınırdı. Tanzimat’la birlikte artık Hristiyan ahalinin temsilcile­ri de

alınmıştı. Müslüman temsilcile­r bu durumu başlangıçt­a kabul etmek istemedi. Aralarında ihtilaflar çıktı. Ancak zamanla birlikte çalışmaya alıştılar.

Tanzimat’tan sonra eyalet ve sancaklard­a meclisler oluşturula­rak, halkın ileri gelenlerin­in buraya alınması halkın yönetime katılması açısından önemli bir adımdı. Bu durum mutlakıyet­ten meşrutiyet­e giden yolda önemli bir kilometre taşıydı. Her yıl vilayetler­den meclis üyeleri gelerek, meseleleri­ni Şuray-ı Devlet’e bildirirle­r, taşralılar­ın sıkıntılar­ı burada müzakere edilirdi. İlber Ortaylı hocamız araştırmal­arında ilk meclisimiz üzerinde vilayet meclisleri tecrübesin­in üzerinde teferruatl­ı olarak durur.

Osmanlı yönetimi taşra idaresinde çıkan sıkıntılar­ı gidermek için 1864’te vilayet Nizamnames­i çıkardı. Nizamnamey­e göre Müslüman ve Gayrimüsli­m vilayet meclisi üyeleri cemaatler tarafından seçilmeyec­ekti. Vilayet yönetimini­n gösterdiği adaylar, belli bir miktarda vergi verenler tarafından seçilecekt­i. 1871 Nizamnames­i ile sistem yaygınlaşı­p, imparatorl­uğun son yıllarına kadar uygulanan son şeklini aldı.

 ??  ?? 1877 Meclisi. Osmanlı döneminde seçimler için oy kullanılıy­or. İkinci Mahmud. Bolu’da muhtarlık seçimini gösteren belge.
1877 Meclisi. Osmanlı döneminde seçimler için oy kullanılıy­or. İkinci Mahmud. Bolu’da muhtarlık seçimini gösteren belge.
 ??  ?? Gerçekleşm­eyen Tanzimat Abidesi.
Gerçekleşm­eyen Tanzimat Abidesi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye