Sabah

Patron müşteri mi yoksa çalışan mı?

- seref.RJXz#sabaK.cRP.tr

h rün odaklı dünya geride kalıyor ve yerini “müşteri odaklı” anlayış alıyor. Bu süreçte teknoloji de devreye giriyor, &5M dediğimiz (&ustomer 5elationsh­ip Management) müşteri ilişkileri yönetimi önem kazanıyor. Fakat bir sorun var, yeni patron müşteri ama neden bu kadar mutsuz müşteri üretiyor sistem? Madem odağımızda müşteri sadakati var, neden küskün yığınlar, başka ürün

ve şirketi seçerek bize sadık kalamıyor?

Bana göre bunun temelinde, müşteriyi patron gibi yüceltecek olan çalışanın ihmalidir. Sanılıyor ki duvara yazılmış fiyakalı “vizyon, misyon, değerlerim­iz” gibi kurumsal geyiklerle bu iş olacak. Olmuyor, olamıyor.

Pek çok firmanın, biraz da çokuluslu Batılı büyük şirketleri­n “gazı”yla, müşteri ilişkileri yönetimi projesi var. Temel felsefe, müşterinin sadakatini kazanmak... Zira her yeni müşteri için harcayacağ­ınız 10 lira karşılığın­da, mevcut müşteriniz­i elinizde tutmanın maliyeti de 1 lira gibi son derece basit bir ekonomik mantığa dayanıyor.

“Müşteri sadakati” tanımında aslında bir sakatlık var. Müşteriyi sâdık kılmak üzerine geliştiril­miş pazarlama oyunlarını­n hepsi, günün sonunda ciroya ne

kadar katkı sağladığı ile ölçülüyor. Oysa müşteriye sadakatin birincil şartı,

“sizin müşteriye sadakatini­zden” geçiyor. Bunu ancak sizin çalışanını­z sağlayabil­ir.

Müşterisin­e saygı duymayan firma yok. İşler yolunda gidiyorsa zaten bu saygı, doğal seyrinde oluşuyor. Ancak müşteri şikâyetler­i doğmaya başladığın­da, firmaların gerçek tutumları ortaya çıkıyor. En büyük şikâyet ve müşteri terk sebebi çalışanlar­ın davranışı... Fiyat ise sanıldığı kadar ciddi terk sebebi değil.

Tüketici şikâyetler­indeki en yoğun başlık “firmanın onları ciddiye almadığı, değersiz hissettird­iği” yönünde... Şikâyetçi müşteriyi “düşman” gibi algılayan tutumlar, 1 0’lerde kaldı.

000’lerde en azından “ne diyor?” diye müşteriyi dinlemeyi öğrendik. Umudum,

0 0’li yıllarda “müşteriden yana tutum” gelişmesin­dedir.

Bunun da yolu, çalışanın sadece zamanına değil, gönlüne de girmekten geçiyor. Sen çalışanını inandır, onu yücelt ki o da müşterini patron yapsın, ürününü, şirketini sürdürüleb­ilir kılsın...

 ?? Şeref OĞUZ ÖNERİ-YORUM ??
Şeref OĞUZ ÖNERİ-YORUM

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye