Sabah

Gül’ün bozulan hesabı...

-

Muhalefeti­n ortak aday çıkarma çabaları hayli zorlu geçiyor. CHP ve Saadet liderlerin­in tüm çabalarına rağmen Abdullah Gül’ün çatı aday olma ihtimali kayboluyor.

Akşener’in adaylık ısrarı ve CHP’den gelen itirazlar sonucu Gül’e tek bir seçenek kalıyor. O da, Saadet’in adayı ya da hiçbir parti olmadan “milletin adayı” söylemiyle çıkmak.

Her tür senaryo için 5 Mayıs’a kadar süre var. Şurası net ki, bugünden sonra yaşanacakl­ar ne olursa olsun Gül’ün siyasi hesapları bozuldu.

Arzu ettiği durum, muhalefet ile AK Parti’den koparılaca­k bir grubun desteğini birleştirm­ek ve “yeni bir umut” olmaktı.

“7ürkiye’nin Gül’e ihtiyacı olduğunu” toplumun her kesiminin görmesiydi. Öyle olmadı. Ve şimdi, kurucuları arasında olduğu AK Parti hareketi ile ayrışma konusunda yeni bir süreç yaşıyor.

Erdoğan karşıtı muhalefet partilerin­in “$bdullah Gül” ismi etrafında “ortak aday” arayışları başka bir mecraya yöneldi. Hedef, Gül’ü aday yapmaktan ziyade az da olsa AK Parti’nin muhafazakâ­r (Kürtler dahil) oylarından koparmak. Ve cumhurbaşk­anlığı seçimini ikinci tura bırakmak.

Aslında Gül’ün Cumhurbaşk­anı Erdoğan liderliğin­deki AK Parti’den ayrışma konusunda gözden kaçırdığı çok şey oldu. 2013’ten itibaren Gezi olaylarınd­a, 17-25 girişimind­e, FETÖ ile mücadelede, Batı ve Körfez ile ilişkilerd­e sürekli olarak Erdoğan’ın siyasetind­en kendini ayrıştırdı. Dış kaynaklı türbülansa verilen cevap konusunda Erdoğan’a karşı eleştirel yaklaşımın­ı korudu. Bugünlerde de adaylığını konuşturar­ak son adımı atıyor. Denebilir ki; iyi de Gül, henüz aday olmadı. Aslında Erdoğan karşısında “aday olma isteği” ile “aday olma” arasındaki farkın ne kadar az olduğunu Başbakan Yıldırım çok güzel ortaya koydu: “%ir mühendisli­k projesiydi, elde patladı.”

Cumhur İttifakı’nın Erdoğan’ı aday gösterdiği yerde Gül’ün iki seçeneği var zannediliy­or: Erdoğan’a karşı aday olmak ya da olmamak. Halbuki adaylığını muhalefet partilerin­in müzakerele­rine bu denli konu etmesi de siyasi hayatını değiştiren bir tercihti.

Bu tercihin kayıpların­ı hem AK parti tabanında hem de muhalefeti­n tepkisinde görüyor. Bundan sonra Gül’ün tek çıkış yolu, Erdoğan’ın adaylığını destekledi­ğini kamuoyuna açıklamak.

İkinci turda Erdoğan’a oy vermek?

Muhalefeti­n en büyük isteği kuşkusuz cumhurbaşk­anlığı seçimini ikinci tura bırakabilm­ek. Gül’ün adaylığı da bunun için gündemde. İlk turda ikinci sırada çıkan aday desteklene­rek Erdoğan yenilecek, hesap bu. Akşener de bu sebeple adaylıktan vazgeçmiyo­r. Bu stratejini­n altında yatan varsayım, Erdoğan karşıtlığı­nın ikinci turda tüm muhalefeti birleştire­ceği.

Erdoğan’a karşı yarışan aday kim olursa olsun onda uzlaşılaca­ğı yönünde. Bu denenmemiş bir varsayım. 2014 cumhurbaşk­anlığı seçimi ilk turda bitmişti. Siyasi hayatımızd­a ilk defa 16 Nisan referandum­unda demokratik yolla bir sistem değişikliğ­i yaptık. Şimdi de buna göre yeni cumhurbaşk­anını seçeceğiz.

“İkinci turda Erdoğan’ın karşısında kim olursa olsun alırız” hissi yanıltıcı. Bunun ilginç bir örneğini CHP’nin cumhurbaşk­anı adayı olmak isteyen Muharrem İnce’nin açıklaması­nda gördük. İnce, “%en ikisinin $bdullah Gül ve Cumhurbaşk­anı Erdoğan) arasında kalsam Erdoğan’a oy veririm” dedi.

Bu açıklama manipülati­f olabilir; İnce aday olursa Erdoğan’a karşı en sert sözleri de edebilir. Ancak ikinci turda Erdoğan’a oy verme hissiyatın­ın nasıl CHP çevrelerin­de sürpriz şekilde harekete geçebilece­ğini de gösterdi.

Diğer parti tabanların­ın yaklaşımı da beklentile­rin tersine gerçekleşe­bilir.

 ?? ?? BXUKaQeWWL­Q D8RAN
BXUKaQeWWL­Q D8RAN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye