Sabah

İşte sana Japonca şiirler Murat Kardeşim!.

-

Fatih (Altaylı) geçen gün ne güzel yazmıştı. “Murat Bardakçı da, Ertuğrul Özkök de senin en yakın arkadaşlar­ın, ama en çok da onlarla takışıyors­un” diyenlere “Çünkü bu âlemde adam gibi tartışabil­diklerimin başında geliyor bu ikisi” diye cevap verirmiş.

Fatih kadar olmasa da, Murat benim de ahbaplarım­dan. Üstelik keyifle okuduğum yazarlarda­n. Ben de çok severim “Adam gibi” tartışmayı. Hadi top bende..

Murat “Osmanlı sarayların­da Japonca konuşulurd­u” diye fevkalade neşeli bir hiciv kaleme almış geçen gün. Kemal Kılıçdaroğ­lu “Osmanlı sarayında Farsça konuşulurd­u” demiş ya.. Onunla ince ince de değil, kalın kalın dalga geçiyor.. “Farsça değil, Japonca” diye..

Eh, rahmetli babam sayesinde benim de biraz mürekkep yalamışlığ­ım var bu konularda.

Yarım yamalak ezberimde kalan iki Saray Japoncası şiirin doğrusunu buldum.

Birincisi Fatih Sultan Mehmet tarafından yazılmış. Şairdi Sultan Fatih.. “Avni” mahlasıyla (Şiirlerind­e kullandığı isim) o kadar çok şiir yazmıştı ki, Avni Divanı olmuştu sonunda..

İşte Avni Divanı’ndaki ilk şiir.. Tabii Japonca..

Yüzüñ meh-i ‘îd ü ser-i zülfüñ şeb-i Esrâ Gamzeñ yed-i Mûsâ leb-i lâ’lüñ dem-i ‘¹sâ

Bu hüsn-i +udâyî ki +udâ saña virüpdür

Mânî-i cihân yazmadı tasvîrüñe hem-tâ Alnuñ kamerine yüzüñ ayına müşâbih Bunca göz ile görmedi bu çarh-ı muallâ Şol câm ki nûş eylemişem bezm-i gamuñda

Bir sâde habâbıdur anuñ künbed-i hadrâ

‘Avnî señi medh eyledi çün tarz-ı gazelde

Matla’ dedi yüzüñe vü ağzuña mu’ammâ.

HINCAL’IN YERİ

Valla ben Japonca bilmediğim için çeviremedi­m. O işi Murat yapsın. Arayın sorun.

İkinci Japonca şiirim, kendisi de şair olan ve “Muhibbi” mahlasıyla yazan Kanuni Sultan Süleyman’a, saray şairi Baki tarafından yazılmış mersiye..

Ey pây-bend-i dâmgeh-i kayd-ı nâm u neng

Tâ-key hevâ-yı meşgale-i dehr-i bîdireng

An ol güni ki âhır olup nevbahâr-ı ömr Berg-i hazâna dönse gerek rûy-ı lâle reng

Âhır mekânun olsa gerek cur’a gibi hâk Devrân elinde irse gerek cam-ı ayşa seng İnsan odur ki âyine-veş kalbi sâf ola Sînende neyler âdem isen kînei peleng

İbret gözünde niceye dek gaflet uyhusu

Yetmez mi sana vâkıa-i şâh-ı şîr-çeng

Ol şehsuvâr-ı mülk-i sa’âdet ki rahşına

&evlân deminde arsa-i âlem gelürdi teng Baş eğdi âb-ı tîgine küffâr-ı Engürüs Şemşîri gevherini pesend eyledi Fireng

Yüz yere koydı lutf ile gülberg-i ter gibi Sanduka saldı hâzin-i devrân güher gibi.

Tabii bu Japonca şiiri de Murat Üstat çevirirse ne dediğini anlarız..

Şimdi bu şiirler hep saray Japoncasıy­la yazılmış sahiden.. Fatih sarayda Japonca konuşmasa, o dilde nasıl şiir yazabilird­i ki?.

Demek Murat “Sarayda Japonca konuşulurd­u” derken haklı.

Sarayda Japonca konuşulurk­en, Anadolu’da insanlar nece konuşuyord­u diye sorarsanız, gene şiirle örnek veririm.

Avni, yani Fatih’le çağdaş, yani ayni yıllarda yaşamış Kaygusuz Abdal’dan gene babamdan dinleye dinleye çoğunu ezberlediğ­im bir şiir.. Buyrun..

Bir kaz aldım ben karıdan

Boynu da uzun borudan

Kırk abdal kanın kurudan

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Sekizimiz odun çeker Dokuzumuz ateş yakar

Kaz kaldırmış başın bakar

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaza verdik birkaç akça

Eti kemiğinden pekçe

Ne kazan kaldı ne kepçe

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaz değilmiş be bu azmış

Kırk yıl kaf dağını gezmiş Kanadın kuyruğun düzmüş

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazı koyduk bir ocağa

Uçtu gitti bir bucağa

Bu ne haldir hacı ağa

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazımın kanadı selki

Dişi koyun emmiş tilki

Nuh Nebi’den kalmış belki

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz Kazımın kanadı sarı

Kemiği etinden iri

Sağlık ile satma karı

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kazımın kanadı ala Var yürü git güle güle Başımıza kalma bela

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Suyuna biz saldık bulgur Bulgur Allah deyü kalgır

Be yarenler bu ne haldir

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Kaygusuz Abdal n’idelim

Ahd ile vefa güdelim Kaldırıp postu gidelim

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

Şimdi bunu anladınız, okurken hatta güldünüz de..

O zaman Murat’a sorun gene.. “Saray Japonca konuşuyors­a, halkın konuştuğu bu dil nece, Üstat?.”

 ?? ??
 ?? ?? Hıncal ULUd
Hıncal ULUd

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye